YENİ NESİL SOS VERİYOR
Milletlerin geleceği, yetişen yeni nesillere bağlıdır. Yeni jenerasyonu, maddi-manevi boyutlarıyla sağlam olmayanlar, kimlik değerleri dışındaki kültür ve uygarlıkların girdabında eriyip kimlik erozyonuna uğrar, kendileri olmaktan çıkar, dönüşürler. Bu kimlik kayması ise o milletlerin birkaç neslini dumura uğratır, felç eder. Bugünkü kuşağın, yaşadığı da budur.
İletişim çağındayız ve milletler, her türlü teknolojiyi kullanarak kendi inanç, fikir ve yaşam biçimlerini başka milletlere benimsetmek için büyük çaba harcıyorlar. Televizyonlar, kapitalizmin piyasa koşullarına teslim olmuş durumda. Hedef "iyi insan"ı üretmek değil "iyi bir tüketici" meydana getirmektir. Bu yayınlardan en fazla olumsuz etkilenenler, kuşkusuz çocuklar" Çocukları doğadan, sevgiden, ilgiden ve fıtrattan kopartarak yapay bir dünyaya hapsediyorlar. TV kanallarının bir çoğunun yayın çizgisi, insani ve İslami değerlerimizden uzak. Özellikle eğlence programları, diziler vb. programlar milletin evladını düşünmekten, yaşadığı hayatı sorgulamaktan, onurlu ve ahlakî bir yaşamdan uzaklaştırmaktadır.
Bugün üç binden fazla TV kanalı, binlerce radyo, binlerce gazete ve dergi var. Buralarda on binlerce yazar, yorumcu, fikir emekçisi çalışıyor. Ne üretiyorlar? Bunların ne kadarı sağlıklı, ne kadarı değer ve anlam ifade ediyor? Neden her geçen gün yeni nesli kaybediyoruz? Çocuklar zehirleniyor, psikolojik hastalıklara müptela oluyorlar. Kendileri olmaktan çıkıyor, özellikle sihirbazlık içeren dizilerin etkisiyle hastalıklı bir ruh haline giriyorlar. Adana Kadirli'deki olay dehşet verici bir uyarı mahiyetindedir. Allah ve Tevhid bilincinden yoksun kitleler, her geçen gün bilinçsiz teknoloji kullanımıyla fıtrat değerlerinden uzaklaşıyor yeni tanrılar ediniyorlar. Cehalet, şehvet ve cinnet sarmalında zincirlere vurulmuş yeni neslin çocukları, acınacak hallere düştüklerinin farkında bile değiller. Kendilerini özgür sanan biçarelerde rezalet diz boyu. Uyuşturucu, alkol, fuhuş, kumar ve her türlü kötü alışkanlık batağında kıvranıp duruyorlar. Elbette istisnalar var ama giyim, saç şekilleri, cep telefonu vs. ile değer ölçen ve ilköğretimden başlayıp lise yıllarında azgınlaşan laubali, vurdumduymaz, amaçsız, ruhsuz bir nesille karşı karşıyayız. Bütün sermayesi, bilgi, bilinç ve ahlak değil, karma eğitimin rezilliği içinde edinebildiği bir kız arkadaşı ve karşı cinsler arası ilişkinin, kalpten aşağıya çekilip hayvanileşmesinden ibarettir.
KARMA EĞİTİM İLKEL, KABA, CAHİLCEDİR TERKEDİLMELİDİR
Mankurt, aptal bir jenerasyon türüyor, ileride millet ve memleket için daha karmaşık sorunlara neden olacak bu neslin gidişatı sos veriyor. RTÜK, Milli Eğitim Bakanlığı, Başbakanlık bu gidiş karşısında acil tedbirler almalı, karma eğitime son vermelidir. Karma eğitimin ilkel, cahil, kabile usulü bir eğitim olduğu artık anlaşılmıştır. Milletler hızla karma eğitimden vazgeçerken bizde marifetmiş gibi gösterilmeye devam ediliyor, üstelik aynı sırada ve karışık oturtulmak suretiyle genç kız ve erkeklerin bütün doğallıkları öldürülüyor, masum halleri bozularak birer sun'i ve sentetik insana dönüştürülüyorlar.
Artık bir an evvel milli bir politika olarak eğitim sisteminde köklü değişiklikler yapma zamanı gelmiştir. Aksi halde her yıl yüz binlerce gencimizi daha bu ilkel, kaba, cahilce uygulamaya (karma eğitim) kurban vermeye devam edeceğiz. Üniversiteler ve Liselerden sonra ilköğretim okullarının kapısında da her gün emniyet güçleri nöbet durmaya başladı. Her bir vatandaşın başına polis görevlendirseniz bile eğitim sistemini değiştirmediğiniz sürece, insanı şekillendiren sosyo-ekonomik şartlar ile insanların teknoloji yaklaşımını düzeltip medya kuruluşlarında bir sorumluluk bilinci oluşturmadığınız sürece işe yaramayacaktır.
Toplum, özgür olmalı ve insanlar kendilerini gerçekleştirip yeteneklerini inkişaf ettirebilmelidirler. Ama arzularının sınırsızlığı karşısında tükenip yok olmayan, sorumlu ve muvazeneli bir özgürlük. Sözgelimi iki karşıt cinsi özgürlük adına nikahsız, sorumsuz bırakmak onlara yapılabilecek en büyük kötülüktür. Bu insanlar doğal yolla kendilerini gerçekleştiremeyecek, sentetikleşerek insani boyutlarını kaybedeceklerdir.
Kitle iletişim araçları, teknolojik yenilikler, insanlara zaman kazandırıp uzak mesafeleri yakınlaştırıyorlar. Faydalı bilgiler öğrenmek, akrabalarla diyalog, iyi insanlarla ilişki kurmak, sorunlara çözüm (fetva) aramak, kültür artırmak ve serbest (mubah) olan meşru şekilde eğlenme vb. güzel faaliyetlerde kullanıldığında faydası büyüktür. İnsanı bir çok zahmetten kurtarırlar. Ancak bununla birlikte, kimi insan kılıklı zebaniler özellikle gençliği faydasız oyunlar ve müstehcen neşriyatla gafil avlamaktadır. Heba edilen vakitlerse cabası" El hasıl, Bir nesil kurtarılmayıp bekliyor" vesselam"
ÖZERK DİYANET EVKAF SENDİKASI
GENEL SEKRETER
ABDURRAHİM ÇELİK