NABUCCO Anlaşması imzalandığında "Hükümet, Rusya'yı köşeye sıkıştırmak isteyen Batı'nın dümen suyunda gidiyor" dediler.
Aradan birkaç hafta geçti-geçmedi, Türkiye ile Rusya "tarihî" bir enerji anlaşması imzalayarak "stratejik müttefik" oldu.
Gürcistan siyasetinden Afrika açılımına, Filistin'e gösterilen alâkadan NABUCCO angajmanına kadar her şeyi Amerikan hesaplarına bağlayan zevat bu gelişmeyi nasıl karşıladı, çok merak ediyorum.
Bir süredir Misak-ı Milli hudutları haricinde bulunduğum için kaçırmış olabilirim, ama bildiğim kadarıyla "Hükümete haksızlık etmişiz, çok özür dileriz" diyen kimse çıkmadı içlerinden.
NABUCCO ile Türkiye-Rusya anlaşması arasındaki 'çelişki'yi izah eden kimse de çıkmadı.
Öyleyse o 'çelişki'yi biz izah edelim:
Yeni bir Türkiye kuruluyor ve bu yeni Türkiye'yi eski kalıplara sığdırmak mümkün değil.
* * *
Türkiye NABUCCO Anlaşması'nı imzaladı, ama Rusya ile enerji ittifakı da kuruyor"
Türkiye NATO ülkesi, ama İran'la stratejik ilişkiler de geliştiriyor"
Türkiye Avrupa Birliği'ne üyelik sürecinde, ama Irak ve Suriye ile "ortak hükümet" toplantıları da yapıyor"
Çok yönlü bir dış politikayla zincirlerini kırarak Batı'nın esiri olmaktan kurtuluyor Türkiye.
Rusya ve Çin esareti anlamına gelen "Avrasya" tuzağına da düşmüyor.
Şimdilik kendi 'eksen'ini oluşturabilecek güçte değilse de, böyle bir perspektife sahip olduğunu belli ediyor.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Konya Selçuk Üniversitesi'nde verdiği bir konferansta şöyle diyor mesela:
"Yeni bir düzeni kurmak için eskiden birlikte aynı coğrafyada yaşadığımız insanlarla yeniden bir araya gelmeliyiz"
* * *
"Uydu devlet" günlerinin geride kaldığını, Türkiye'nin artık kendi projelerini geliştirip uygulamaya başladığını, üstelik bunun "gelmiş geçmiş en Amerikancı hükümet" dedikleri AK Parti hükümeti döneminde gerçekleştiğini yukarıda mezkûr zevata kabul ettirmek mümkün olmayabilir; ama hakikat budur.
Vakit