Aşk hasretten buz tutmuşken "taştan da beter " katılaşmış kalplere mahkûm edilmeye çalışıldığı şu asırda Kerbelâ öğretisine ne kadar da muhtacız. Ne acıdır ki Kerbelâ'yı sadece zalim ve mazlumun var olduğu tarihsel bir olaymışçasına algılamış olmanın ezilmişliği ve mağlubiyeti içerisindeyiz. Oysa Resul-u Ekrem(s.a.v.)in ciğer paresi ne Kerbelâ'ya sığacak sığlıkta idi(Haşa) ne de basit bir hükümet kavgasında taraf olup çoluk çocuğuyla birlikte yetmiş kusur kişilik bir cemaat ile otuz bin kişilik bir orduya karşı durmanın zahiri muvaffakiyet getirmeyeceğini fehmedemeyecek(Haşa) halde idi"