Yezidi Nefis, Huseyni Ruh
Aşk hasretten buz tutmuşken "taştan da beter " katılaşmış kalplere mahkûm edilmeye çalışıldığı şu asırda Kerbelâ öğretisine ne kadar da muhtacız. Ne acıdır ki Kerbelâ'yı sadece zalim ve mazlumun var olduğu tarihsel bir olaymışçasına algılamış olmanın ezilmişliği ve mağlubiyeti içerisindeyiz. Oysa Resul-u Ekrem(s.a.v.)in ciğer paresi ne Kerbelâ'ya sığacak sığlıkta idi(Haşa) ne de basit bir hükümet kavgasında taraf olup çoluk çocuğuyla birlikte yetmiş kusur kişilik bir cemaat ile otuz bin kişilik bir orduya karşı durmanın zahiri muvaffakiyet getirmeyeceğini fehmedemeyecek(Haşa) halde idi"
Hz. Muhammed(s.a.v.)'e imanını ikrar ettiği ve Resulullah(s.a.v.)'in şefaatine muhtaç olduğu halde hangi akla hizmet ettiği belli olmayan(!) Yezid aklama memurlarının var olduğu bir zeminde Kerbelâ zulmünün siyasi boyutlarına çokça girmeyi şu mubarek günde gına gelmişlik ve adam yerine koymama prensibi ile tehir ediyoruz.
Bu minvalde Kerbelâ zahiri ve batıni manada bireysel ve toplumsal hikmet nasihatleriyle doldurulmuş bir Nebevi emanet sandığıdır. Ve bu sandığın içerisindeki hikmet öğretilerinin ciddiyetinin emaresi; mührünün Peygamber(s.a.v.)in fiziki ve ahlaki genlerini taşıyan Hz.Hüseyn(r.a.)in ve yakınlarının kanıyla basılmasıdır. Bu gün ilahi öğreti açısından Peygamber (s.a.v.)'in vefatından sonra birkaç kez kapatılmaya çalışılıp cehaletin yeniden yaşatılmaya çalışılmasına rağmen Nebevi Mekteb'in öğretime tekraren başladığı gündür.
Bu gün nefs-i emmareye boyun eğenlerin Yezidleştiğini, Huseyni tavrın nefs-i marziyye makamını menzil ettiğini öğreten gündür. Şeytan ve nefse boyun eğenlerin dünyevi saltanatı elde etse de hakikatte küçük Kerbelâ'sında mağlup olduğunun öğretildiği gün bu gündür. Küçük Kerbelâ'sında mağlup olanın büyük Kerbelâ'ya kör ve sağır olduğunun anlaşıldığı gün bu gündür.
Bu gün Yezidler'in peygamber varislerini heva ve hevesleri adına kadın çocuk ayırmadan katlettikten sonra ilk işlerinin Zeynebi tesettüre el uzatmış olmalarının siyasi bir genetik hastalık sahibi olduğunun öğretildiği gündür. Bu gün zaferin somut başarı olmadığının, güçlünün haksızken beş para etmez bir halde olduğunun öğretildiği gündür.
Bu gün tüm gam ve kederlerin küçük kaldığı, kıyamete kadar nefs-i Yezid ile mücadelede nasıl bir Hüseyni duruş ve nasıl bir Zeynebi muhaberenin öğretildiği gündür.
Bu gün Mektebi Nebevi kapanmamak üzere yeniden açıldı yüzyıllar önce. Parke taşları masumların kanları ile kerpiçlenerek yapıldı. Kara tahtası kan rengiydi tıpkı talim sayfaları gibi" Kevser'in çocuklarını sudan mahrum bırakarak tüm nimetleri kendi tekelinde sayan Halife(!) kostümlü Kâbil takipçilerinin entrikalarının boşa çıkarıldığı, tuzakların bozulduğu Bu Gün'e kavuşturup şuuruna erdiren Rabb'e hamd olsun. Nebevi mektebin öğretmenlerine, önderlerine, okuldaşlarına selam olsun. Rabbimiz bize bu mubarek okulda talebe olmayı nasip eylesin.(Amin)
Arşiv