Yılmaz: Aklı Selimle Düşünme Zamanı

Aziz milletimizin başına; AYIŞIKLARI altında, ELDİVENli ellerle, BALYOZ indirilmek istendiğini? Milletimizi KAFES’a alarak ülkemizde yaşayan gayri Müslim cemaat liderlerinin ve mezhep önderlerinin öldürülme planlarını unutabilirmiyiz?

Şevki Yılmaz

Kardeşlerim, 30 yıllık siyasi hayatım boyunca hitap ettiğim kitleleri inandığım doğrulara çağırırken; şahıslara ve kurumlara değil, değişmez hakikatlere yani Hakk'a davete çalıştım! Bugün de 12 Haziran seçimlerinde sizleri bir şahsa ve partiye değil bu düstura davet eden bir yazı kaleme almayı bir kardeşlik görevi sayıyorum"

Her insanın yaşama hakkı, konuşma hakkı, mülkiyet hakkı, seyahat hakkı, evlenip aile yuvası kurma hakkı, inanma,düşünme ve inancını yaşama hakkı vardır. Bu hak ve özgürlükler yasaklanamaz, engellenemez! Allah, (c.c),ın doğuştan tüm insanlığa bahşettiği bu hakları, yıllardır zorbalıkla ve cebri yöntemlerle insanımızın elinden almaya çalışan bir avuç kutlu, mutlu ve eli silahlı azınlık, "bizim müsaademiz kadar bu hakları yaşayacaksınız, bizim istediğimiz kadar özgür olabilirsiniz" diyerek bu millete kan kusturdular. Katliamlarla, yargısız infazlarla, her türlü baskı ve terör yöntemleriyle, ihtilallerle bu milletin özgür yaşama ve kalkınma hakkına müdahale ettiler.

"Kamusal alana Allah'ı sokmayız" diyerek inancın gereği örtünme hakkını bile kızlarımıza yasakladılar. Yüksek faiz sömürüsüyle nice yuvaları yıktırdılar. Nice sevenleri işsizlik ve aşsızlıktan birbirinden ayırarak eşsiz bıraktılar. Yıllarca estirdikleri terör belasıyla Türk'ü, Kürt kardeşine, Sünni'yi, Alevi kardeşine düşman ettirerek, hem ekonomimizi mahvederek kalkınmamızı engellediler, hem de nice canlarımızı yok ettirdiler. Bu zorbalar ülkemizde binlerce ocak söndürdüler! İlmin yıldızı Allah dostu MAHMUD Efendinin (Allah hayırlı uzun ömür versin) vefatından sonra o güzel ilim irfan tekkesini kontrollerinde olacağı kişilere teslim etmek için İsmail ağa'daki Hızır Hoca Efendileri, Bayram Ali Efendileri şehid etmediler mi?

Türkiye'mizi dış dünyaya terör ülkesi göstermek için Ermeni yazar Hrank Dinkleri, Hıristiyan papazları bile katletmediler mi? Alevi-Sünni kardeşleri savaştırmak için Maraş katliamını tezgahlamadılar mı? Sivas Madımak otelini acımasızca, haince ateşe verip 35 vatandaşımız diri diri yakmadılar mı? Başbağlar'da camii avlusunda ezanı beklerken 35 Müslüman'ı acımasızca, hunharca şehid ederek suçu da alevi kardeşlerimizin üzerine atmadılar mı?

Bütün bu ve buna benzer insan hak ve özgürlük katliamlarını yıllarca Özel Harbin organizesindeki Ergenekon terör örgütüne yaptırdılar. Bu örgütün yönettiği ve yönlendirdiği PKK ve benzeri maşa örgütlerin ağına düşenler bu oyunlardan habersiz, bilmeden kendi vatanına, kendi halklarının mallarına ve canlarına kastettiler.

Bu Pazar günü sandıkta oy kullanırken;

Bu ülkede Genel Kurmay Başkanımızın bile zehirlenirim endişesiyle karargaha sefer tasıyla yemek götürdüğü günleri unutabilirmiyiz?
 
 
Fatih camisini bombalama planlarının ses kayıtlarını, insanımızı stadlara doldurarak onurlarına yapılacak hakaretlerin harekat planlarını, Aktütün ve Gediktepe karakolumuzda masum Mehmetçiğin ağır silahlarla katlediliş görüntülerini unutabilirmiyiz?
 
Aziz milletimizin başına; AYIŞIKLARI altında, ELDİVENli ellerle, BALYOZ indirilmek istendiğini? Milletimizi KAFES'a alarak ülkemizde yaşayan gayri Müslim cemaat liderlerinin ve mezhep önderlerinin öldürülme planlarını unutabilirmiyiz?
 
Ve bu Pazar günü sandıkta oy kullanırken;
 
Bir avuç cunta mensuplarının Bekaa'da terör örgütüne TSK envanterinden seri numarası silinmiş 250 bin kaleşnikofu dağıttıklarını? Bağrında Piri Reis'leri, Barbaros Hayrettin Paşa'ları, Turgut Reisleri yetiştirmiş Deniz Kuvvetlerimizdeki subaylarımıza ahlak dışı kasetlerle şantaj yapılarak devlet sırlarının öğrenmek istendiği iddialarını unutabilirmiyiz?
 
İmar zedeleri, dövizzedeleri, Başbakan'a kasa atıldığı günleri, faizin bir gece de nasıl tavan yaptığını, cinnet ve intiharları, iflasları, banka zedeleri! Medya patronlarının hükümet yıkıp, hükümet kurdukları günleri!
 

Sudan bahanelerle partileri kapatıp, başbakanların asılıp, yasaklandığı günleri unutabilirmiyiz?

Halkımız artık bu sivri güçlerin oyunlarını gördü. Ve 2002 yılındaki seçimlerde verdikleri oylarla halkın kendi iktidarının yoluna açmayı başardı. Yine halkımız tam dokuz yıldır; gerek ekonomi, sağlık, eğitim ve gerekse hukuk sahasındaki hizmetlere destek olarak bir halk devriminin alt zemininin oluşmasını sağladı.  

Şimdi millet olarak hep beraber, bu Pazar günü, geçmişi unutmadan, elde edilen kazanımları korumanın,dahada ileri gitmenin veya yok ettirmenin sınavından geçiyoruz.

Oylarımızla; ya mevcut iktidarı destekleyerek; barışa, huzura, kardeşliğe evet veya Ergenekon üçüzlerinin yalan ve iftiralarına aldanarak; teröre, kavgaya, kaosa devam diyeceğiz.

Ya silahların ucuyla yazılan, hukukçu profesörlerin bile anlayamadıkları dayatma ve çakma anayasaya devam diyeceğiz veya köydeki çobanın bile avukatsız anlayabileceği, tüm insan hak ve özgürlükleri kamil manada teminat altına alacak bir milli anayasanın yolunu açmaya evet diyeceğiz.

Şimdi hırs ve öfkeyle, partizanlıkla hareket etme zamanı değil. Haset, kin ve hırslarımızı kontrol altına alıp aklı selimle düşünme zamanı.

İnsan hak ve hürriyetleri yasaklayarak hayatımızı bizlere zindan edip cehenneme çeviren zalim güçleri yeniden ayağa kaldıracak bir gaflet içine düşmeden, geçmişi unutmadan, gelecek nesillerimize daha özgür ve müreffeh bir ülke bırakmak bizim ellerimizle vereceğimiz oylarımızda.

 
Bunun tam aksine, gelecek nesillerimize baskı ve zulüm altında, ekonomik krizlerin içinde yoksullaşmış, resmi kurumlarında ve hastanelerinde insan yerine koyulmadıkları, inançlarını özgürce yaşayamadıkları bir hayat bırakmak da yine bizim ellerimizde.
 
Bu tarihi virajda, tercihlerimizi özgürlükten ve kalkınmadan yana kullanarak, hep birlikte,milletimizin makus talihini yeneceğimize gönülden inanıyorum. Pazartesi sabahı ülkemin her köşesinde ve tüm dünyada insanlarımız daha özgür bir ülkeye gözlerini açsınlar istiyorum.
 
12 Haziran'da, Doğu Türkistan'dan Bosna'ya, Gazze'den Libya'ya, Irak'tan Somali'ye kadar tüm dünya Müslümanlarının gözü kulağı Türkiye'de olacak. Kalpleri bizimle beraber atacak.

 
 "

Rabbim bu umutları boşa çıkarmasın, Üç ayların başlangıcı Mübarek Receb-i Şerif ayında mazlumlar gülsün, zalimler üzülsün için,tekrar büyük sorumluluk gömleğiyle Recebimizi taçlandıralım, Ramazan'a hayırla kavuşalım inşallah! (Amin)

RABBİMİZ seçimlerden yüzümüzü ak çıkarsın inşallah.

www.sevkiyilmaz.net 

 

Medya-Makale Haberleri

Abdurrahman Dilipak: Apo’yu İstanbul’a kim getirdi?
Abdurrahman Dilipak: Keyfiniz nasıl?
Abdurrahman Dilipak: Suriye nereye?
Abdurrahman Dilipak: Zamane cinlerinin esrarı
Abdurrahman Dilipak: Gelin yeniden iman edelim