Star Gazetesinin haberine göre, AP Yeşiller Grubu'nca düzenlenen 'Türkiye'de neler oluyor?' tartışması, eski başbakan Rize Bağımsız Milletvekili Mesut Yılmaz'ın AK Parti kapatma davasına ilişkin sözleri ve AP üyeleriyle polemiğine sahne oldu. Bağımsız milletvekili Ufuk Uras, Yılmaz, Yeşiller Grubu Eş başkanı Daniel Cohn-Bendit ve KPK Eş Başkanı Joost Lagendijk'in yer aldığı kürsüdeki ilk konuşmacı Yılmaz Anayasa Mahkemesi'nin aldığı iki karar nedeniyle Türkiye'de çıkan tartışmaları hatırlattı: 'Biri başörtüsü diğeri AK Parti kapatma davası. Son 50 yılda Türkiye'de 20'den fazla parti kapatıldı. Bu kaygı verici bir durum. Buradan bakılınca anlaşılamamasını anlıyoruz. Ama bizim de Türkiye'den bakınca anlayamadığımız şeyler var. AB Komisyonu'nun AK Parti'ye yönelik kapatma davasına verdiği tepki, AB'nin kendi kurallarına da aykırıdır. Devam eden bir davaya ilişkin açıklama yapılması doğru değildir, ayrıca AİHM'nin geçmiş kararları gözönüne alındığında bizzat Avrupa yargı kurumlarına saygı göstermeleri gerekir.'
KRİZİN BAŞLANGICI KÖŞK SEÇİMİ
YILMAZ cumhuriyetin ilanının ardından, laikliğin Atatürk ve yakın çevresindeki elit kesim tarafından benimsenmiş dayatmacı bir laiklik olduğunu ancak 1950'den sonraki iktidarların çabasıyla geniş bir kesimce benimsenmeye başlandığını belirtti. Müslüman bir ülke olan Türkiye'de laikliğin henüz tam anlamıyla benimsenmediğini, siyasal İslam ve İran'daki gelişmelerden etkilendiğini söyleyen Yılmaz, ülkeyi önemli bir tehlikenin beklediğini ve AK Parti'nin dine dayalı siyaset yapan gelenekten geldiğini ifade etti.
'Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar laikliğe ters düşecek bir şey yapmadılar. Ancak cumhurbaşkanlığı seçiminde kendi adaylarını dayattılar, uzlaşmayı reddettiler. Bu da krizin başlangıç noktası oldu. Hükümet yüksek yargı, TSK, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarının bir kısmıyla kavgalıdır' diye konuşan Yılmaz, Kızıl Dany olarak tanınan Bendit'in kendisine yönelttiği kapatma davasına ilişkin soruya verdiği yanıtla salonda şok etkisi yarattı: Parti kapatma iptidai bir ceza olduğu halde, Türkiye gerçekleri karşısında bu uygulama korunmalıdır. Dünyanın bugün geldiği noktada parti kapatmak çözüm değil. Ama siz de Türkiye'nin şartlarını anlamalısınız. Türkiye ağır bir tehlikeyle karşı karşıya.
AP milletvekili Kıbrıslı Rum Matsakis Yılmaz'ın sözlerine tepki gösterdi ve 'Açıklamalarınızdan rahatsız oldum. Bu davranışınız Avrupa'da anlaşılamaz. Sonuçlarınızı algılıyor musunuz bu açıklamanızın ? Türkiye'deki sorun şu, ordu siyaset sahnesindeki yerini kaybediyor ve yerini yeniden kazanmaya çalışıyor' dedi.
ORDU KIŞLAYA DÖNEMEZ
Yılmaz'ın yanıtı ilginçti; 'Ben Türkiye'de orduyla polemiğe en çok giren siyasetçilerdenim. Ama şunu söyleyebilirim ki, Türk generallerinin ülkeyi yönetmek arzusu yok. Yönetmek isteyenler de ayıklanıyor. Ama bölücülük ve irtica tehlikesi devam ettiği sürece askerin kışlasına dönmesi beklenemez'
Kızıl Dany davanın AB ile ilişkileri zora soktuğunu ve 11 yargıcın toplum adına karar verme çabasının anlaşılamadığını, anlatılamadığını söyledi. İki kesimin de korkularının anlaşıldığını belirten Kızıl Dany sorunun bu korkuların giderilmesi olduğunu belirtti. AP Sosyalist Grubu'ndan Vural Öger ise AB'den gelen açıklamaların eleştirilmesine tepki gösterdi. 'Paranoyayı bırakıp, dostu düşmanı ayırt etmek gerekir. Kapatma davası Türkiye karşıtlarını sevindirdi' dedi.
İran'daki gelişmelere atıfta bulunan Yılmaz, Ufuk Uras'ın sorunun demokrasi yönüyle çözülmesi önerisine, İran'da aydınların demokrasiye destek verdikten sonra bir yıl içinde işlerin tersine döndüğünü söyleyerek yanıt verdi. Ufuk Uras ise bu benzetmeye karşı çıktı, 'Türkiye İran, Başbakan Erdoğan da Humeyni değildir' diye konuştu. Uras krizin yargı yoluyla değil, siyaset yoluyla aşılması çağrısında bulundu.
Daha sert cevap verirdim ama...
Bağımsız Milletvekili Ufuk Uras ise Yılmaz'ın sözlerine ilişkin star'a yaptığı değerlendirmede 'Daha sert cevap verirdim ama, yabancılar önünde tartışmadım' dedi. Yılmaz'ın siyaseten bir alternatif ve B planı olarak ortaya çıkmak istediği yorumunu yapan Uras 'AKP kapatılsa bile, milli mutabakat hükümeti, ara rejim seçeneği gibi söylemler var. Mesut Bey'e siyasi hayatında başarılar dilerim ama toplum nezdinde pek de inandırıcılığı ve kredibilitesi kalmadı. Türkiye onun anlattığı tablodan ibaret değil' dedi. AP Yeşiller Grubu üyesi Cem Özdemir ise Yılmaz'ın çıkışının kendi tabanından destek bulamayacağını söyledi. 'AK Parti tabanıyla, Yılmaz'ın tabanı benzer. Bu kesim yasaklar ve ihtilallere karşı son derece hassas. Zamanında Yılmaz'ın MGK'daki tartışmalar ve Kürt sorunu konusundaki çıkışı son derece önemliydi. Umarım değişmez' diye konuştu.