Paris saldırıları bir süredir bariz bir şekilde artış gösteren İslamofobik duruşa bir cevap mıdır… Düşünelim, Batının savunduğu liberal kültürde her türlü şeyin ifade edilmesi tabii bir özgürlük olarak kabul edilirken, insanları rencide edecek sözlerin, yazıların, resim vb.nin kullanılması bu özgürlük sınırları içinde yuvasını bulur ve kimse buna itiraz edemez. Beklenen, bir taraf rencide edici, diğeri tarafından kabul görmesi mümkün olmayan hal, tavır ve sözlü yazılı davranışlarda bulunurken, diğerinin rencide olmamayı öğrenmesidir.
Böyle kanlı, silahlı, tüfekli bir örnek üzerinden değil de çok basit bir misalle izah edelim bu ikilemi: Sigara içme özgürlüğü olan bir kişi ile sigara içmeme özgürlüğü olan bir kişinin, açık havada yan yana masalara düşmesi ile gelen dilemmada, bir tarafta birincinin sigarasını tüttürmesi ve önündeki manzarayı seyretmesiyle diğer tarafta ikincinin birinciden gelen sigara dumanını teneffüs etmek istememesine rağmen içine çekerek aynı manzaraya bakması, özgürlüklerin sınırlarının kitaplarda anlatılanların aksine, gerçek hayatta ne kadar da zor çizildiğini görüyoruz.
Şimdi Paris’te olanlara dönersek, Müslümanların kabul edemeyeceği ifadelerle yazma ve çizmede ısrarcı olan bir derginin mensupları, yaptıklarının bedelini hunharca öldürülerek ödüyorlar. Hem de Peygamber’in öcünü almak adına. O öyle bir Peygamber ki, üzerine camide pislik dökene de sokakta taşlayan çocuğa da sabretmiş bir Elçi. Şimdi O’nun adını anarak, O’nun intikamını almak ve bunu karşı tarafın yaptığına misil teşkil edecek söz ve yazı ve çizim ile değil de öldürerek yapmak ne derece İslami? Haydi bunu bir tarafa bırakalım, şunu soralım: Bu kime hizmet ediyor? İslam’a mı, Müslümanlara mı, İslam ve Müslüman düşmanlarına mı?
İslam’a hizmet etmediği açık. Şimdi bir yığın İslam düşmanı, Müslümanları hedef haline getirecek, Müslümanı sırf dininden dolayı diskalifiye etmek, ötelemek, eziyet etmek isteyen, kitabına uydurup bunu yapacak. Elinde koz var çünkü! Terör kozu!
İslam düşmanları gökte aradıklarını yerde buldular. Planlasalar İslamofobiyi bu denli ateşleyemezlerdi. Şimdi köşelerine çekilip, kıs kıs gülebilirler. Çark işliyor çünkü!
Müslümanlar, bu adamların din dedikleri bizim İslamımız değil defansında özürümsü bir ezilmişliğe mahkûm edilecekler. Çünkü şüphe bulutlarına eşlik eden, kendini her yerde açıklama “mecburiyeti” ikiz kardeşleri olacak.
Şimdi bu durumda zalimin elini güçlendirip, daha da İslam’a saldırmasına vesile olunmadı mı?.. İslam bunun neresinde?.. İslam’a mı İslam düşmanlarına mı yarayacak bu!..
yeniakit