Yunanistan’ın başına gelen, Almanya’nın da başına gelecek. İngilizlerin, Fransızların, İtalyanların, Hollandalıların, İspanya’nın, Portekiz’in de başına gelecek. İsviçre’nin de İskandinav ülkelerinin, Balkan ülkelerinin ve ABD’nin de. Ve tabii İsrail’in de..
Bu kriz kapitalizmin krizidir.. Batı insanı derin bir korku içindedir. Sığınacak bir ailesi de yoktur.. Anne babasının nikahına şahidlik eden erişkin çocuklar ya da gelinliği ile çocuk arabası süren kadınlar size garip gelebilir ama batılılar için vakai adiyeden şeyler.
“Tarihin sonu” giderek bir felakete dönüşüyor. Korktukları medeniyetler arası savaş, diyalog yolu ile rakiplerini yanlarına çekme senaryosu da tam bir fiyaskoya dönüştü.
Silahsızlanma artık bir hayal. Biyolojik ve kimyasal silahlar nükleer silahlar kadar tehlikeli olabilir.. Ya da “cyber war” dedikleri siber savaşlarda artık ülkeler kendi silahları ile vurulabilir.
Referandum sonuçlandı ve Çipras kazandı. Bu hem AB ve hem de Yunanistan için zor bir süreç olacak. AB ve Euro’ya güven azalacak. Yunanistan’ı çileli zor günler bekliyor olacak.. Yunanistan başına gelenler aynı durumdaki diğer ülkeler için de ders olacak. İşin kötü yanı, AB ülkeleri çıktıkları bu yoldan geri de dönemez. Ama mesela İngiltere de artık Euro’ya geçmez.
Doğrudan bir ilgisi yok ama ABD ve AB’nin ipi ile kuyuya inenler için de Yunanistan’ın başına gelenler ders olsun.. Bu ülkelerde, çıkarları sözkonusu olduğunda vefa, dostluk, ilke filan yok. Paraleli de harcarlar, Sisi’yi de.. Bıçak kemiğe dayandığında İsrail’i de satarlar.. Bunların yerli işbirlikçileri de aynı tıynette. Bugün sermayenin ekmeğini yiyerek laikçilik, solculuk yapan Cumhuriyet gazetesi, bir zaman “Ravza-i muratta bir gül-i Muhammedi açtı” diye manşet atıyor, “Türbe ziyaret adabı” diye yazılar yayınlıyordu. “Türk İstanbul’un üstünde İslam’ın mührü camilerimiz” başlığı altında “Ayasofya Camii”nden bahsediyordu.
Bu referandum Çipras ve Yunan halkının daha ilkeli bir duruş içinde olduğunu gösterdi. Bakalım bu duruşlarını ne kadar koruyabilecekler. Kaldı ki, bu duruş onları içine düştükleri krizden çıkarmaya da yetmeyecektir büyük ihtimalle. Çünki içine düstükleri derin boşluk ve kriz batı değerler sisteminin sebeb olduğu, ekonomik, siyasi kültürel, ahlaki bir krizdir.
Paralelciler İslam’ı batı değerler sitemine entegre etmek, onların kavram ve kurumları ile çerçeveledikleri, alameti farikaları yok edilmiş bir din haline getirmek gibi bir iddianın sahibi idiler. Allah korudu.. Şu son Ekrem Yavlak olayı ile ilgili olarak bana ulaşan bir mail bu açıdan önemli. “ ‘Bağışların kontrolünü elinde tutan Samanyolu üst düzey yöneticisi Ekrem Yalvak himmet paralarıyla kumar oynayarak 1 milyon dolar kaybetti’ diye bir haber var. Bu haberde atlanılan bazı detaylar var.
1- Ekrem Yalvak bağışların kontrolünü yapıyor ve gelen bu himmet-bağış paralarını bir şekilde aklamak zorunda. 2- Fetullah Gülen’den izinsiz sokağa bile çıkamayan bu adamlar nasıl olur da 1 milyon dolar gibi bir parayı kumarda kaybederler ve hâlâ aynı konumda kalabilirler. 3-Hem aynı kumarhane ve bu kumarhane kime ait? Şimdi. Dünyada karapara aklamanın en kolay yöntemi kumardır. Çünkü şans oyunları vergisi düşüktür. Örneğin ABD’de yüzde 40 olan vergi, şans oyunlarında yüzde 12’dir. 1- Eğer parayı kumarhanenin ön kapısından sokup arka kapısından çıkarırsanız yüzde 12 vergi ödersiniz. Bu nedenle Cemaat Las Vegas’ta bulunan kumarhaneleri kontrol eden Kızılderililerle iyi ilişkiler içindedir. Bu nedenle bazı kamu kurumlarından sağladıkları kaynakları da alet ederek 200.000 dolarlık yardım sağlandı Kızılderililere. Ayrıca ‘Ceasar Kumarhanesi’de Cemaatin gözüne kestirdiği hatta ortaklık kurmak istediği söylentileri de epey yaygındır kumar dünyasında. Ne de olsa harp hiledir ve gayeye giden her yol meşrudur.. Zaten kumarda kazanan da, kaybeden de sizin kardeşiniz, kumarhane de sizin!? 2- Ekrem Yalvak 1 dolar parayı kendi şahsına ait olsa bile Fetulah Gülen’den izinsiz kullanırsa başına neler geleceğini çok iyi bilecek kadar akıllıdır. Oradaki tek sorun bir kadının elinden tutup yürüyüp gitmesi olabilirdi ancak dikkat çekmemek için eşlerini havuza bikini ile sokma talimatı verilebilen bir cemaatte bu hiçbir şekilde problem olmaz. 3- Bu kumarhanenin ortakları kimler?
Öncelikle kumarhaneler neredeyse hiç vergi ödemez, genelde gider gösterirler. Zaten hiçbir devlet de kumarhanelere ‘vergi öde’ diye baskı yapmaz. Çünkü bölgeye akan para büyüktür. Aynı çevreler bizde Zarrap olayını nasıl büyütüyorlar ama. ‘Kumar-mumar’ işleri nasıl gidiyor! Bu durumda bu para kasıtlı olarak kaybedilmiş olabilir. Eğer durum buysa Cemaat sadece Las Vegas’ta değil, Kıbrıs’ta da uzun zamandır kumarhane üzerinden para aklıyor olamaz mı!. Bu kumarhanede cemaatin ortaklığı varsa cemaat üyesinin parayı kaybetmesi veya kazanması hiç problem değil. Ancak bu kumarhane para aklamak için önceden anlaşılmış bir yer olsa bu defa Ekrem Yalvak’ın kazanması gerekirdi. Parayı orada makinelerden geçirip aklanmış olarak tekrar geri alması gerekirdi. Sakın bu olayın bir ayağı da Yunanistan’a, Kıbrıs Rum kesimine, diğer Yunan adalarına da uzanıyor olmasın. Şimdi İran’ı bırakıp Yunanistan’a bakmak gerek. Hem zaten Çipras’a para lazım, kara’sına ak’ına bakacak hali yok paranın. Bu yöntemi ve oyuncunun yaşamı ve üyesi olduğu yapı göz önünde bulundurulduğunda ortada tek bir seçenek kalıyor, Cemaatin kumarhanesi de var. Cemaat üyelerine de bir tavsiye kumarhanelerde içki, yemek bedava ve açık büfedir. Oyuncular neredeyse kumar dışında hiçbir şeye para ödemez. Ha takiye yapıyorsunuz ya, gizlenmek için haramları helal yaparsanız olur biter.. Himmet paralarını mahalle imamları üzerinden aklayamazsınız. Bu konulardan biraz anlamak gerek. Kumar oynamaya giderseniz oteller sizi limuzinle karşılar tatiliniz bedavaya gelir. Hem himmet paranızı aklanmış olarak teslim eder ‘SEVAB’ da işlersiniz. Yediğiniz içtiğiniz yanınıza kalır. Nasıl olsa şeyhiniz ve onun öğretileriyle oluşan inancınız sizlere cenneti vaad ediyor. Size her şey serbest!.” Paralel yapı, Çipras’ın derdine derman olur mu, ya da Yunanistan Paralel yapının derdine derman olur mu dersiniz? Selâm ve dua ile..
yeniakit