Yüze yüze kuyruğuna geldik. Bugün mecliste başkanlık için ilk tur oylama yapılacak. Her partinin kendi adayı var ve büyük ihtimalle her parti kendi adayına oy verecek.. 4. turda elde edilecek sonuç ilk turda elde edilebilir aslında. 4. turda CHP ve AK Parti adayları yarışacak ve ikisinden biri başkan seçilecek.
Peki hal böyle iken bu iş niye uzatılır. Bir defa HDP ve MHP’nin derdi ne.. Dostlar alışverişte görsün kabilinden bir iş bu yapılan.. Ekmel beye oy verecek olan var mı? MHP’lilerin tamamı bile Ekmel beye oy vermez. Kocaman bir adam niye böyle bir oyunda figüran rolü oynar ki.. Ya da Mir Dengir Fırat.. Al birini vur ötekine.. Birbirlerini ziyaret edip, oy istemeyeceklermiş. Hani kimin aklında ne varsa ilk turda samimi ve gerçek tercihini ortaya koysa.. Yok olmaz. İlle sulandıracaklar.. Bu arada takdik savaşlar devam ediyor. Al sana bir senaryo. Aslında muhalefet ittifak ederse, kendi adaylarını seçtirebilir. AK Parti’nin 258, CHP’nin 132, MHP ve HDP’nin 80’er üyesi var. Deniyor ki, sondan bir önceki turda AK Partili üyelerin üçte biri HDP’ye oy verecek. Böylece son tura AK Parti ve HDP kalacak. MHP, HDP adayına oy vermeyeceği için, AK Parti kazanacak. Bir yanda Ekmel bey, öte yanda Mir Dengir Fırat.. İşe bakar mısınız, Ekmel ve Dengir dünkü “eski dostlar”.. Ah şu eski dostlar!..
Meclis başkanlığı daha ilk turda sonuçlanabilir, ama olmayacak.. Demokrasinin suyunu çıkaracağız ki tadı çıksın değil mi? Eğer başka bir mutabakat yoksa AK Parti adayı son turda Meclis Başkanı olur.. Türkiye’nin o kadar sorunu var, Türkiye bunlarla meşgul.
CHP de hükümet için teklifini hazırlamış, İçişleri, Dışişleri, Adalet, Milli Eğitim, Çalışma, Maliye.. MİT, TİB, BTK ve TÜBİTAK’ta da etkin katılım istiyormuş. Böyle giderlerse bu görüşme kısa sürer ve koalisyon olmaz.. Türkiye seçime gider. MHP koalisyon için ne kadar uzak duruyorsa Kılıçdaroğlu o kadar yakın duruyor. Hatta kendini buna mecbur hissediyor sanki. CHP koalisyon ortağı olursa Kılıçdaroğlu genel başkan kalabilir ama CHP bölünür. Baykal’ın hali nice olur onu da bilmem.
Ya da muhalefet partilerinden istifa edenler olursa onlarla bir koalisyon kurulabilir mi bilmiyorum ama, siyasi gelişmelere bakarsak, 2 saat çok uzun bir zaman. Bu süreçte her şey mümkün. Olmaz, olmaz deme, olmaz olmaz!. Bu şekilde CHP ile ortaklık kurulmaz. Daha ilk günden HDP Türkiyeyi “Terörist ülke” olarak ilan etmek için batıda lobi yaparken, Suriye’de Kılıçdaroğlu ile birlikte mi operasyon yapacaksınız. Bu adam Esedçi ya hu! Ha! Kılıçdaroğlu bu iktidara mecbur ve mahkûm. Değilse o koltukta oturamaz. İlk kongrede gider. Belki parti içinden birileri hemen kongre çağrısı yapar.. CHP erken bir seçime başka bir yönetimle gider. Zaten Kılıçdaroğlu hükümet olsa bile radikaller partiyi terk edebilir.. Koalisyon devam ederken bile yeni koalisyon alternatiflerinin doğmasına sebeb olacak süreçler yaşanabilir. Bana kalırsa hâlâ seçimlerin yenilenmesi güçlü bir alternatif ve bu tercih bu süreçte her zaman masada ve el altında olacaktır.
Zor bir süreci tamamlarken daha zor bir süreç bizi kapıda bekliyor.. Ama ben yine de iyimserim. Gelişmelerin doğru yönde ve ileri doğru olduğunu söyleyebilirim.. Bu pahalı ve zor süreç aslında son derece anlamlı, altın değerinde, öğretici ve açıklayıcı bir süreç. Türkiye’de ve bölgemizde yaşananlar herkesi düşünmeye zorluyor ve Türkiye’nin önünü açıyor ve nihai olarak elimizi güçlendiriyor..
Türkiye bölgede sınır ötesi gelişmeler için ihtimal ve risk hesapları yaparken; güvenlik, göç dalgası, sınır güvenliği, terör hesapları yaparken; derin devlet, görünen devleti yönetme iddiası ile koalisyon ortağı olma hayali kuranlar, HDP, Paralel yapı neyle meşgul! Türkiye bütün bunlarla baş edebilir de, içimizdeki birtakım unsurların hali ortada.. Aslında Türkiye yara alacak olursa kendilerinin de işlerinin biteceğinin farkında değil çoğu.
Bölgede batılı ülkeler, İsrail, Suriye, DAEŞ, PYD hepsi kirli bir oyunun düşman kardeşleri sanki.. Koalisyon güçleri Türkmen köylerini bombalıyor, Türkmenlerin boşalttıkları köyleri PYD’liler işgal ediyor. DAEŞ de onlara saldırıyor. Kaçan, yaralanan, başı sıkışan Türkiye’ye sığınıyor..
Musul DAEŞ’in kontrolünde, paraları var, silahları var, Saddam’ın Cumhuriyet Ordusu Şiilere karşı ve Kürtlere karşı bunlara destek veriyor. Şiiler Esed’in yanında.. PYD herkese karşı. Esed “benden sonrası tufan” diyor. Batılılar ve İsrail gelişmelerden mutlu.. Kılıçdaroğlu, İçişlerini, Dışişlerini istiyor ama bu konularda bir görüş beyan etmiyor. Zaten, şimdi, önümüzde Ramazan var. Ondan sonra ağustosa kadar 10 gün falan var. Yüksek Askeri Şûra var.. Devir teslim ağustos sonunu buluyor..
Gelin bu işi uzatmayalım. Ahmet Davudoğlu bu işi uzatmasın. Ya da Erdoğan koalisyon için sağlıklı bir durum görmüyorsa, daha fazla bir zaman kaybetmeyelim. Birtakım parti liderlerinin siyasi hesapları ve fantezileri, iç kavgalarına Türkiye’yi kurban etmeyelim, meclisi feshetsin ve seçime gidelim. Birtakım AK Partililer de şu Paralelcilerin ve Gezicilerin; Zarrap, Bağış adı üzerinden kurdukları tuzaklara düşmesinler Allah aşkına!
Selâm ve dua ile.
yeniakit