Basın Açıklamasının metni:
Kocaeli İnanç Özgürlüğü Platformu olarak, Başörtüsüne Özgürlük Eyleminin 112. haftasında yine bu meydanda yasaklara ve zorbalıklara karşı protestomuzu ve isyanımızı dile getiriyoruz.. Ve bu yasak bu zulüm bitene kadar da buradayız. Ve Kocaelinde çıkan bu çığlık Sakarya, Ankara, Van, İzmir; ve en son olarak Kayseri'ye kadar ulaştı. Ve
biliyoruz ki bu haklı davamızı savunmaya ve ayakları sabit bir şekilde haykırmaya devam ettikçe başka yerlerde sesimiz yankı bulacak çünkü haklıyız ve sırtımızı Allaha dayadık. .
Maalesef ülkemiz sadece başörtüsü konusunda değil her türlü insan hakları konusunda sürekli sınıfta kalan bir
ülke.. Daha geçen haftalarda ki ülke gündemlerini; namaz kıldıkları için nerdeyse terörist damgası yiyen öğrencileri, sadece eşi başörtülü olan bir cumhurbaşkanı adayı için ortalığın ne kadar karıştırıldığının hatta bu konuda askeri darbeye bile çağıran siyasetçileri, darbe yapmakla tehdit eden askerleri, sözde sivil toplum kuruluşlarını, sözde aydınları ve tabi ki malum medyayı unutmuş değiliz.
Neyse ki tüm bu olumsuzluklara rağmen bize umut veren olaylara da tanık oluyoruz. İÜ Edebiyat Fakültesinde okuduğu dönemden kalma bir işini halletmek için fakülteye gelen orta yaşlı bir kadın kapıdaki güvenlikçiler tarafından başörtülü olduğu için içeri alınmayıp ve tartaklanınca olayın duyulmasından sonra toplanan ve kendilerine "yüzde 52 gençliği" diyen erkek öğrenciler okul yönetimi ve YÖK ü ilginç eylemlerle protesto ettiler. Başlar ına başörtüsü bağlayan bu gençler "hepimiz başörtülüyüz ve zulme kaşı yaşasın hayat" sloganları ile bu özgürlük yürüyüşünde ki yerlerini aldılar. Bu bizim için umut vericidir, zulme karşı bir ses daha duymak. Ve ne zaman ki bu olay bir tek üniversitede değil her üniversitede olursa ve ne zamanki bu eylemler sadece İzmit'te değil tüm Türkiye'de olursa işte o zaman bu zulüm bitecek.
Yapılan tüm anket çalışmaları Türkiye yüzde sekseninin başörtüsü yasağına karşı olduğunu diyor; evet bunu bilmek haklı davamızda bize güç eriyor. Ama sadece bir zulme karşı olmak yetmez; bunu ifade etmek bunu protesto etmeden ve bu konuda elini taşın altına koymadan sadece karşı olmak yetmez.Ve bu platform'dan başörtüsü zulmünde dolayı vicdanın sızlayan hangi siyasi görüşten olursa olsun herkese sesleniyoruz: ah vah demek yetmez, gelin sesimize ses olun. Zulme karşı omuz omuza verelim sadece başörtüsü sorunu için değil tüm insan hakları ihlalleri için aynı duyarlılıkla aynı inançla mücadele edelim.
Zalimler istemese de zulüm bitecek,Çünkü güneş balçıkla sıvanamaz..!