Zamane putları

Abdurrahman Dilipak

Eskiden Lat, Menat, Uzza vardı. Şimdi siz onlara gülüyorsunuz değil mi? Her kabilenin ayrı ayrı putları vardı, Aşk tanrıçası vardı, gök tanrı, yer tanrı, ana tanrıça, tanrılar tanrısı say sayabildiğin kadar..

Modern insanın da tanrıları var.. Kadın, para, akıl, bilim, lider, örgüt, şeyh.. Boşuna “Din büyüklerinizi ilah ve Rab edinmeyin” denmiyor. Boşuna “Şeytan sizi Allah’la aldatmasın” denmiyor.. Hristiyanlar Peygamberlerini Rab edinerek sapıtmadılar mı? Peygamber bile put edinilebiliyor..

Para, kadın, vatan, ideoloji, akıl, bilim, her şey “put” olabilir.. 

Kendi kutsal olmadığı halde, kendine kutsiyet atfedilen, başka bir kutsala nisbet edilse de puttur.. O puta bağlanmaksa şirktir..

Naturalistler vardır, tabiata tapar, tabiat put olur. Ay’a-Güneş’e tapanlar var, Ay ve Güneş put olur. Oysa “Ay ve Güneş Allah’ın iki şeairidir..” Kimi ruh diye cin ve şeytana tapar, “ruh” diye peşine takıldıkları put olur. Şeytana taparsa Şeytan onun putudur..

Bilmem bilir misiniz Hijyen bir puttur. Hijyenik derken “Temizlik Tanrısı”na sunulan bir sadakat sözcüğü var orada..

Pragma putu! “Pragmatizm derken “Kişisel çıkar ve fayda”yı esas alan bir bakış açısı söz konusu “Determine” sebeb-sonuca dayalı bir zorunluluk süreci, oysa esbabını da kendi halkeden bir Allah var. Determinizm Allah’ı bir işe mecbur bırakan bir eylemi ifade eder.. Sebebe tevessül edersen sonuç mutlaktır onlar için.. Kuşkusuz sünnetullahın tekrarı üzerinde yapılan hesablar değişmeyecektir. Ancak onun ötesinde “Vehbi” olan dışında kalan “Kesbi “işlerde mutlak bir durum sözkonusu değildir. Bunlar mutlak/zorunlu olmadıkça makuldür ama, “Rasyo”, akli olan mutlak değildir mesela. Bize hayır gibi gelen şeylerde şer, şer gibi gelen şeylerde Allah hayır murat etmiş olabilir..

Modern dünyanın toplum mühendisleri, siyasetçisi, iktisatçısı 3 putun kuşatması altındadır. Meşruiyet bu Şeytan üçgeninin içindedir. Üçgenin üç köşesinde kollarını 120 derece açmış 3 put beklemektedir. Rasyonalizm, Determinizm, Pragmatizm.. Merkezde ise “başarı” sizi bekliyor..

Koltuk da, makam da “put” olabilir mesela. Kadın ve para da öyle. İktidar ve güç.. Bir adım ötede Afrodit sizi bekliyor.

İnsanlar kendi nefsini de “put” ediniyor bazan.. Gurur-kibir, kendini beğenme, başkalarını aşağılama, ırkını, kabilesini yüceltme hepsi aynı kapıya çıkar..

Ama bu böyle diye, bu işe meyleden herkes hemen “Putperest” olmuyor. Kasıt olmadan insanlar bazan öfke, aşk ve ihtirasla yanlış yapabilirler. Ama meylediyoruz, ateş çukurunun kenarına kadar diyoruz bazan.. Sonra dönüyoruz, bazılarımız da oraya yuvarlanıyor. Düşmeyenlerin o kıyıda dolaşanları çağırması gerekir, yoksa sırtlarından itelemeleri değil.. “Ey iman edenler iman ediniz” dememiz gerek. “Güzel söz ve hikmetle” ötekileri de kurtuluşa çağırmamız gerek, “Tekfirci” bir anlayışla herkesi cehenneme göndermek yerine. Tekfircilik de kendi aklın/zannını “put” edinmenin bir başka türü olamaz mı? Allah’ın emrine uymayınca haram oluyor, resulün sünnetine uymayınca mekruh, ama birileri gibi düşünmüyorsa, o zaman dinden çıkıyorsun.. Meyletmekle “haddi aşmak” aynı şey değil! Bu kafa ile haddi aşanlar Hz. Osman’ı ve Hz. Ali’yi bile şehid etmediler mi?

Kim, kim için, neyi mutlaklaştırırsa “O şey ile ilgili olarak şunun için, şuna göre ve şunun tarafından” deniyorsa, o şey put olur.. Yahudiler, “Her şey Yahudiler için, Yahudiler tarafından, Yahudilere göre” der mesela.. Faşistler, mesela Hitler’e göre “Her şey Almanlar için, Almanlar tarafından, Almanlara göre her şey Almanlar için, Almanlar tarafından ve Almanlara göre. Bu Marksistler için partilerine ya da işçi sınıfına göre.. Oraya kim kendi ya da kendine ait olan, kendini ait hissettiği neyi koyarsa koysun, o bir puta dönüşür.. Futbol takımı ya da memleketi, her ne ise.. Aslolan “haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun, mazlumdan yana olmak ve zalime karşı çıkmak”tır. “İşi ehline vermek”tir. “Adil şahidler olmak”tır..

Modern insanın putu, kendini bağımlı hissettiği ya da yücelttiği o kadar çok şey var ki, eski dönemlerde yaşayanlara göre kıyas bile kabul etmez..

Modern / Çağdaş insan putperesttir aslında büyük ölçüde.. Papa geçen gün Hristiyanları eleştirirken aynı şeyden şikayet ediyor.. Aslında kendileri Hz. İsa’yı putlaştırdılar, O’nu Rab edindiler de, aslında modern insanın kendi putuna da sadakatı yok. Acıkınca, helvadan yaptığı putu yiyen Mekkeli müşriklere benziyorlar..

Demokrasi onların bu anlamda helvadan yaptıkları puttur mesela. Özgürlük de öyle.. Söz konusu olan İslam ve Müslümanlar olunca ilkelerini unutuveriyorlar.. Mısır’da Sisi’ye darbeci diyemiyorlar mesela.. Onların putlarına hizmet etmiyorsanız sizin hiçbir değeriniz yok, anlayacağınız.. “Din” dedikleri şey “Religio” aslında. Aşk ve para tanrısı, Zevk tanrısı ile araları iyi.. Bunların tanrıları da kıskanç. Tanrılar kendi aralarında savaşırlar. Savaşmak istiyorlarsa Savaş tanrısı yardımlarına koşar.. Putlarını kendileri yapar, kendileri tapar..

Puta tapanlar aslında aynı zamanda kendileri, kendilerini putları ile özdeşleştirerek İlahlık ve Rablik taslarlar.. Şeytan onlara ilham eder. Onların da arzı ihlas ettikleri tek makam orasıdır. Farkından olmadan Şeytanlaşırlar. Şeytan onların ağzından konuşmaya başlar. Onlara, “yeryüzünde bozgunculuk yapmayın” dediğinizde, “biz ancak ıslah edicileriz derler.” İyi bilin ki onlar bozguncuların ta kendileridir..

İdol, “Tanrısal bir varlık daha çok taş, ağaç ya da bronzdan yapılmış heykel” anlamına gelir. Galat olarak, “Alanında tartışmasız üstünlüğü kabul edilen kimse”ler için de kullanılsa da

 “put” demektir aslında. Futbolda marka isimler birer “put”tur mesela. Markalar, ideolojiler, kimi politikacılar, Allah’tan başka uğrunda ölünen ve öldürülen her şey puttur.

Herkes kendi putunu kutsarken, başkalarının putunu eleştirmekten geri durmuyor..

Bize bir put kırıcı, yeni bir İbrahim gerek.. Yeniden iman etmek gerek: Ya eyyülleziyne amenü aminu. Ey İMAN EDENLER, iman ediniz. Selâm ve dua ile..

yeniakit