Dün gerçekleştirilen suikast ile 3 Çeçen'in şehid olmasının ardından şehidlerin kimlikleri netlik kazanıyor...
İstanbul Zeytinburnu'daki bir parkta dün silahla öldürülen Çeçen komutan Emir Hamzat'ın cephede çekilmiş görüntüleri ortaya çıktı.
İşte çeçen komutanın cephede görüntüleri;
Zeytinburnu'nda namaz çıkışı şehid edilen 3 çeçen gazimizin cenazeleri 18 Eylül 2011 Pazar günü öğle namazını müteakiben Fatih Camiinden kaldırılacaktır.
Rus işgaline karşı direnen Müslüman Kafkas halklarının yanında olduğumuzu göstermek için tüm Müslümanları cenaze namazına bekliyoruz.
RUS DEVLET TERÖRÜ ÇEÇEN HALKININ PEŞİNİ TÜRKİYE'DE DE BIRAKMIYOR
ÇEÇEN CİNAYETLERİ AYDINLATILSIN! KATİLLER BULUNSUN!
17.09.2011
Çeçenistan'ı işgal ederek 250 bin masum insanı katleden Rusya, cinayetlerini dünyanın farklı coğrafyalarına taşımaya devam ediyor. Rus İstihbaratı ve tetikçileri 2004 yılında Katar'da Çeçenistan 2. Cumhurbaşkanı Zelimhan Yandarbiyev'i, 2009 yılında Avusturya'da Umar İsrailov'u benzer yöntemlerle katletmişti. İsrailov cinayetini sorgulayan Avusturya, Rusya'dan işbirlikçisi Ramzan Kadirov'u azmettirici olduğunu tesbit ettiği için yargılanmak için talep etmişti. Aynı şekilde, daha önce Türkiye'de iki Çeçen Komutanı hunharca bir suikast sonucu öldüren Rus istihbaratı, dün İstanbul'un orta yerinde gerçekleştirdiği bir cinayetle katliamlarına yeni bir halka ekledi.
Rus işgaline karşı direnirken yaralanmış ve aileleriyle Türkiye'ye sığınmış, Berg-Khazh Musaev, Rustam Altemirov ve Zavrbek Amriev isimli üç Çeçen gazi dün Zeytinburnu'nda uğradıkları hunharca bir cinayet sonucu şehid edildiler.
Gerçekleştirilen bu cinayetlerin İstanbul'da daha önce işlenen karanlık cinayetler serisinin devamı olduğu açıktır. Daha önce yine Rus istihbaratı tarafından gerçekleştirilen iki suikast eyleminde şehid edilen Çeçen komutanlar Ali Osaev ve İslam Canibekov cinayetleri karşısında suskun kalan ve katillerin yakalanıp adalet önüne çıkartılması konusunda gerekli hassasiyeti göstermeyen Türkiye emniyet güçlerinin bugün yaşanan bu açık katliamdan sonra nasıl bir tutum takınacağını merakla izliyoruz!
Ne enteresandır ki, vahşice katledilen Çeçen Müslümanlar hakkında medyada çok hızlı bir karalama kampanyası başlatılmış ve alçakça bir devlet terörüne uğrayan bu insanların maruz kaldığı büyük zulüm daha önceki suikastlerde olduğu gibi yine mafya hesaplaşması, sokak kavgası türünden iftiralarla örtülmeye çalışılmıştır.
Bununla birlikte Türkiye'de Rusya'nın Kafkasya'daki işgalini meşrulaştırmak için faaliyet gösteren kişi ve çevrelerin kirli yüzleri de bu katliamla bir kez daha ortaya çıkmıştır. "Çeçenistan'da her şeyin normale döndüğü, işgalin ve direnişin bittiği şeklinde" yalan haberlerle ve dezenformasyon amaçlı propaganda yapmak suretiyle Türkiye kamuoyunu yanıltmaya çalışan bu kişi ve çevreler, Rus istihbaratının cinayetlerinin ülkemize kadar uzanması karşısında ne diyeceklerdir? Bu işbirlikçi güruhun yalanlarına kanarak, Rus güdümlü Ramzan Kadirov Hükümetini desteklemek üzere işgal altındaki Çeçenistan'a ziyaretler gerçekleştiren çevreler de bu cinayetlerden artık ders çıkarmalıdır!
Türkiye Hükümeti, mültecilik statüsünü vermediği, geçici ikamet tezkereleri ile hukuki statülerini sürüncemede bıraktığı, çalışma izni vermediği ve cinayetler karşısında koruyamadığı Kafkasyalı Muhacirlere derhal gerekli ilgiyi göstermelidir.
Vatanlarından ayrılmak ve Türkiye'ye yerleşmek zorunda kalmış Çeçen kardeşlerimizin maruz kaldıkları bu vahşet karşısında yetkililerin ve kamuoyunun sessizliğini sürdürmesi kabul edilemez. Bu tutum düpedüz cinayete göz yummaktır, dahası yeni cinayetlerin önünü açmaktır. Türkiye Hükümeti kendi topraklarına sığınmış yasal oturma izni verdiği insanların bu şekilde katledilmeleri karşısında derhal harekete geçmeli ve Rus devletinin arkasında olduğu bu cinayetlerin hesabını ilgililerinden sormalıdır.
Murat Özer
İMKANDER Genel Başkanı