Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Sıcak

Havalar sıcak. Sadece havalar değil gündem de sıcak. Ekonomi de sıcak, siyaset de..

Sıcak günler bütün yaz boyunca devam edecek..

Askeri Şûra tamam.. Bugün şûrada son gün. Bugün alınan kararlar Beştepe’nin onayına sunulacak. Sırada hükümet ve seçim kararı var. Tabii hükümetin nasıl kurulacağı ve seçime giderken parlamentoda alınacak kararlar, hükümetin nasıl teşkil olacağı, icraatları ve ardından yeni seçimde adaylar ve seçime kadar geçecek süre hep sıcak bir gündem oluşturacak.

CHP ile koalisyon görüşmelerinin sonucu da bu akşam AK Parti Genel Merkezindeki müzakerelerden sonra belli olacak.. Ve tabii bundan sonraki yol haritası da aynı şekilde.

Ekonomide acil bir alarm yok. Ama terör ve sınır güvenliği, bölgedeki sıcak gelişmeler hep gündemde olacak..

Paralel ve derin çete Erdoğan’ı ve arkadaşlarını UCM’ye götürmek için girişimlerini sürdürse de nafile bir çaba gibi duruyor bu girişimler.. Gezi benzeri bir ayaklanma da artık çok zor.. Derin devlet, paralel devlet, PKK, DHKP-C, DAEŞ, İsrail, Tapınakçılar, Esed, malum media, STK görünümlü Truva atları, Soros, Blacksand hepsi birlik oldu, ama sonuç ortada.. Türkiye; Suriye, Irak, Afganistan, Irak ya da Ukrayna olmuyor..

Eğer seçim kasımın son haftasında yapılacaksa, bir önceki hafta da G20 zirvesi var Antalya’da. Erdoğan’ın Çin’le başlayan turları ABD ile devam edecek.. Sırada Japonya da var.. Bu G20 zirvesi konjonktürel olarak bölge ve Türkiye’nin dış politikası açısından son derece önemli. Tabii diğer ülkeler açısından da büyük bir önem taşıyor. Kasım zirvesi dünya barışı ve uluslararası ilişkiler açısından milat olabilir..

Halk daha çok terörden rahatsız. Bir de siyasetteki belirsizlik can sıkıcı bir hal aldı. O sorun artık çözüm yolunda. Yeni hükümet göreve başlayacak, yemin edecekler, hükümet programı okunacak, güvenoylaması yapılacak ve seçim kararının ardından bu defa da seçim süreci başlayacak..

Seçim güvenliği ve HDP’nin yenilenecek seçimlerde nasıl bir yol izleyeceği de en çok merak edilen konular arasında. Tabii bu konu ile ilgili olarak seçim barajının değişip değişmeyeceği önemli.

Öyle anlaşılıyor ki, ağustos ayının sonuna doğru yeni komuta kademesinin göreve başlaması ile, içeride ve sınır ötesinde sıkı bir hareketlilik gözlenecek. Kasım’ın ikinci yarısında G20 öncesi ve seçimlere kadar, bölgedeki gelişmelere bağlı olarak operasyonlar yavaşlatılabilir ya da daha da artırılabilir.. Bunu biraz da tehdit algısı belirleyecektir..

Bu arada DAEŞ’e yönelik operasyonlar, Esed güçlerine ve DAEŞ’e yakın grublar üzerinde yoğunlaşabilir. Ankara, DAEŞ’den boşalan yerlere yerleşmeye çalışacak PYD güçlerine karşı karadan ve havadan operasyonlar düzenleyebilir.

Esed güçlerinin Halep’i kaybetmesi durumunda bütün dengeler altüst olabilir.. Zaten artık Esed güçleri ülkenin %20’sini kontrol ediyor. Sınır kapılarını kaybetmiş durumda. Halep’i de kaybederlerse Şam’ı uzun süre ellerinde tutamazlar. Lazkiye’ye sıkışırlar.. Esed sonrası için şimdiden bir öngörüde bulunmak mümkün değil.

Bu arada Türkiye’nin kurmak istediği sınırdaki güvenli bölge konusunda PYD ile karşı karşıya gelinebilir. Esed rejimi çökerse, Irak üzerinde bir Şii koridoru oluşturmak isteyen İran ve Lübnan Hizbullahı’nın bu süreçte nasıl bir siyaset izleyeceği de merak konusu.. Bu arada DAEŞ’ten boşalan alanlar eğer PYD tarafından doldurulmayacaksa bölgede kim öne çıkacak. Muhalefet çok dağınık. Selefi ve El Kaide paralelindeki örgütler güven vermiyor.. Bu süreçte Müslüman Kürt ve Türkmenlerin, Arapların da işin içinde olduğu Ahraru Şam gibi, ümmet temelli örgütler öne çıkabilir. Bu da batılılar açısından tercih edilen bir çözüm yolu değil..

Türkiye’de ortam netleşirken, Suriye ve Irak’taki belirsizlik devam ediyor ve derinleşiyor. Bu da Türkiye’yi doğrudan ve dolaylı bir şekilde etkilemeye devam ediyor..

Havalar da gündem de sıcak.. Allah herkese sabır ve direnme gücü versin. Selâm ve dua ile..

yeniakit

Bu yazı toplam 936 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar