Sisi’nin derdi, Hürriyet’i gerdi... Ya da, Mısır’daki Paralel tezgâhları

“Çok ilginç bir zamanlama” değil mi?.

Mısır’da “darbe” yapıp yönetime el koyan ve “binlerce Müslüman’ı katleden” cunta lideri “Firavun Sisi”nin mahkemeleri tarafından “180 İhvan mensubuna idam” kararı verildiğinin “duyarlı gazeteler”de haber olduğu gün, yani dün, Aydın Doğan’ın “Pensilvanya müttefiki” gazetesiHürriyet’te, enteresan bir “manşet” vardı...

Başlık, aynen şöyleydi:

“İhvan Medya İstanbul!”

Haberin özü ve özeti şöyleydi:

Hürriyet gazetesinin muhabirleri, İstanbul’da “Sisi’yi çıldırtan merkezleri”bulmuşlar... Hürriyet’e göre; “Mısır’dan kaçıp, İstanbul’a gelen Mursi yandaşları” televizyon kanalları kurmuşlar: Birinin adı Rabia TV... Başında da, Mısırlı gazeteci-yazar Samir Al Araki varmış... Rabia TV; Bağcılar’daki küçük bir stüdyodan 2 yıldır Mısır’a yönelik yayın yapıyormuş.

Peki, ne diyorlarmış?..

“Rabia TV; mazlumların ve zarar gören Mısır halkının sesidir... Halka hürriyet çağrısı yapmak, halkın bilinçlenmesini sağlamak, Mısır halkına yanlış yansıtılan bilgilerin düzeltilmesi ve demokrasinin bölgede hakim kılınması adına bir mücadele veriyoruz...”

HÜRRİYET, BUNU HEP YAPIYOR!

Peki “Mısır halkının sesi” olmaya çalışan ve “demokrasi mücadelesi” veren bir televizyon kanalı, Hürriyet’i niye rahatsız eder ve niye onları “hedef gösterici” yayın yapar?..

Gerçi bu,“Hürriyet’in eski ispiyonculuğu”dur... Malûm, 2005 yılında da; “Alman polisinin bulamadığı Akit gazetesini biz bulduk” deyip, sevinçten çılgına dönmüşler ve şöyle başlık atmışlardı:

“İşte Almanya’yı karıştıran Akit!”

Malûm, daha sonra da Akit’in Almanya’da basılıp, dağıtılması yasaklanmıştı.

Aynı Hürriyet, şimdi de;

“İşte Sisi’yi çıldırtan merkezler” diyerek, İstanbul Bağcılar’da yayın yapan“4 televizyon kanalı”nı, yani Rabia TV’yi, Al Şark’ı, Mukamilin ve Mısır Al An kanallarını hedef gösteriyor, onları gammazlıyor!..

Hürriyet, “durumdan vazife çıkarmak” istercesine; Bağcılar’da yayın yapan“4 televizyon kanalı” meselesini; gitmiş, Dışişleri Bakanlığı’na da sormuş!..

Sanki, “üstüne vazifeymiş gibi!”

Size ne be adamlar?..

Bu kanallar “Türkiye aleyhine yayın yapmıyor” ise, size ne?..

Nitekim, Dışişleri Bakanlığı yetkilileri de öyle demiş:

“Konuyu biz de basında yer alan haberlerden öğrendik. Dışişleri Bakanlığı’nın ‘Şu yayını durdurun’ deme gibi bir yetkisi yok. Ancak bahse konu ülkeden bir şikâyet gelmesi durumunda, incelemeye alır, ilgili kurumlara tavsiyede bulunuruz. Mısır’dan şu aşamada bize ulaşmış bir resmi talep yok.”

Ama, belli ki Hürriyet bu olayı kaşıyacak ve Sisi’yi kışkırtıp, Türkiye’den“resmi talep”te bulunmasını sağlayacaktır!..

Kimbilir, belki de;

“Hürriyet’in gammazlaması” sonucu, “Alman Hükümeti’nin Akit’i kapatması” gibi, “Mısır Hükümeti de Bağcılar’daki 4 televizyon kanalının kapatılmasını” isteyecektir!..

Hürriyet’in yaptığı nedir, bilir misiniz;

Hürriyet’in yaptığı, “eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmek”tir!..

“Sisi’nin aklına karpuz kabuğu düşürüyorlar” ki, gerekeni yapsın!..

“Sisi’ye mesaj” gönderiyorlar: “Biz, sizi çıldırtan merkezleri bulduk, bundan sonrası size kalmış!”

SANSÜRE KARŞIDIRLAR AMMA!

Hepsi bir yana da;

Bu “Hürriyetçiler” değil mi, “medyaya darbe”den şikâyet eden?.. Bu“Hürriyetçiler” değil mi “medyaya sansür”den dem vuran?.. Ve bu“Hürriyetçiler” değil mi “demokrasi ve özgürlük” edebiyatı yapan?..

Eee, bu ne?..

CNN’inden Fox’una, BBC’sinden CBS’ine kadar, bütün Yahudi kanalları“Türkiye aleyhine özgürce yayın yapmaya devam” ederlerken; bırakın Bağcılar’daki 4 televizyon kanalı da; “Kendi halkını katleden ve muhaliflere idam yağdıran cunta lideri Sisi aleyhinde yayınlar” yapsın!..

Merak ediyorum;

“Firavun Sisi’nin derdi,

Hürriyet’i niye gerdi?..

Bir zamanlar, “Almanya’nın derdi, Hürriyet’i niye gerdi” ise; galiba, bu defa da Sisi’nin derdi, Hürriyet’i germiş!..

Dediğim gibi;

Hürriyet’in dünkü haberi, “zamanlama” açısından çok enteresan!..

Düşünebiliyor musunuz;

Geçen yıl Mart ayında, “529 Müslüman Kardeşler (İhvan) mensubunu idam cezasına çarptırmakla” yetinmeyen Sisi Cuntası’nın “183 İhvan mensubuna daha idam kararı” verdiği gün; Hürriyet bu haberi “iç sayfalarında ufacık” görüyor ama “Sisi’yi çıldırtan televizyonlar” olayına; birinci sayfasından “manşet”ten, içeride ise “tam sayfa” yer ayırıyor!..

Sizin anlayacağınız;

“183 idam” olayını ufacık, “4 televizyon” olayını ise “köpürterek”vermekle, “Sisi’ye hizmet” ediyorlar!..

Bu tavır için, “darbe yandaşlığı” filan demek, çok hafif kalır!..

Bu, “düpedüz kalleşlik”tir!..

Resmen ve alenen;

“Algı operasyonu” yürütüyorlar, “psikolojik savaş” yapıyorlar!..

Daha ne diyeyim?..

SİSİ, PARALEL’İN KUCAĞINDA!

Yalnız, bir “merak”ımı, sizlerle paylaşmadan geçemedim... Evet, merak ediyorum; Hürriyet’e bu yayını yaptıran, acaba “Paralelciler” midir?..

Biliyorum;

“Ne ilgisi var”diyeceksiniz...

Geçenlerde de yazdım;

“Şu anda, Sisi de dahil; gerek Mısır yönetimi, gerek Mısırlı bürokratlar, Paralel Yapı’nın İmam ve Abi’lerinin avuçları içinde!”

Bürokrasi’de“Paralel’in sözü”geçiyor, “ticaret”te,“atama”larda, özellikle de“okul”larda onların dediği oluyor!..

Geçenlerde, “1982 yılından beri, yani 33 yıldır Mısır’da yaşayan” bir okurum geldi ziyaretime...

“Mısır’da neler olup bittiğini” anlatan bir “rapor” sundu!..

“rapor”dan da anladım ki;

Mısır’da herhangi bir “iş” yapmanın yolu; maalesef “Büyükelçilik” veya“Konsolosluk”lardan değil, “Paralel”den geçiyor!..

O kadar ki;

Büyükelçimiz Hüseyin Avni Botsalı bile, “Paralel’in Mısır’daki tezgâhlarını bozmakta zorlanıyor.”

Mısır’da bir “iş” kurmak, ya da Mısır’la “ticaret” yapmak mı istiyorsunuz; mutlaka “Paralel Yapı’ya müracaat” etmek ve onlardan “onay” almak zorundasınız!.. İsterseniz, “bir tek toplu iğne” satmaya niyetlenin!..“Paralel’den onay” almadan satamazsınız!..

Onları “By-Pass” etmeye kalkarsanız; kurduğunuz iş veya yaptığınız ticaret bozulur!.. Çünkü; Mısır’ın bürokratları, “Paralel’in kucağında”dır!..

“Mısır’da öyle bir etkinler” ki; sanki Mısır’ı “Firavun Sisi” değil de,“Paralel’in İmamları” yönetiyor!..

TÜMİAD VE OKULLAR!

Mısır’da, kısa adı TÜMİAD olan “Türkiye-Mısır İşadamları Derneği” adlı bir dernek var... Derneği “Milli Görüşçüler” kurmuş ama Paralelciler, derneğe“tek tek üye olarak” TÜMİAD’ı ele geçirmişler!.. Başında da, Atilla diye bir işadamı varmış!..

Bunların, bir de Selahaddin Okulu diye bir okulları varmış... Okulun müdürü, Orhan Keskin... Bir de; Azad Boztaş ve Çetin isimli “öğretmen”leri var... Ancak, birçok öğretmenin “Uluslararası Yeterlilik Belgesi” yok!.. Evet, evet; “4 öğretmen haricinde” hiçbir öğretmenin “Uluslararası Yeterlilik Belgesi” yok!.. ABD’nin Ohio Eyaleti’nde olduğu gibi, Mısır’daki Paralel okullarında da “müfettişler” inceleme yapmış... Öğretmenlerin“diplomalarının bile olmadığı” görülünce; okuldan atılmışlar... Okul da,“öğretmensizlik”ten, kapanmanın eşiğinde!..

Şunu da ekleyeyim:

Bunlar, hani; “Okullarımızda Türkçe öğretiyoruz, İslâm’ı tebliğ ediyoruz”filan diyorlar ya, tamamen palavra!..

“Türkçe de seçmeli ders,

Osmanlıca da!”

Ama, seçen yok!..

Dahası, “İslâm’ı tebliğ” de yok!..

Anlayacağınız;

“Ses var ama görüntü yok!”

Sırf “algı”, sadece algı!..

THY’YE DE ÇÖREKLENMİŞLER!

Bana “Mısır Raporu” hazırlayıp getiren okurum, “Mısır’daki THY yönetiminin de Paralelci’lerin elinde olduğunu” söyledi...

Şu “iddia”sı çok ilginç:

Bir zamanlar THY Kahire Müdürlüğü yapan Ahmet Boztaş, Kahire’de iken“yolsuzluk”tan atılmış... Şu anda İstanbul’daymış!..

Meselâ, Eşref Selim... 47 yaşındaki bu şahıs da, “THY’nin Genel Satış Acentası’ndan kovulmuş” ama, şu anda “Mısır THY’de” çalışıyormuş!..

Sadece bunlar değil, öyle sanıyorum ki THY’nin patronu, sayın Hamdi Topçu; bunların yanı sıra, 1. Ortadoğu Bölge Sorumlusu Adem Ceylan, Kahire Müdürü Hasan Erdem Savaş, Sharm el Şeyh Müdürü Serkan Başar, Hurghada Müdürü M.Fatih Durmaz ile de yakından ilgilenecek, “kaç bin dolar maaş aldıklarına” bir bakacaktır!..

Öyle sanıyorum ki;

“THY’nin Mısır Genel Satış Acentası olan Derya Travel Firması Yönetim Kurulu Başkanı İdris Döner’e; Paralelci’lerin niye kafayı taktığını, onu niye şutlamaya çalıştıklarını da sorup, öğrenecektir.”

Benim bildiğim Hamdi Topçu;

“Paralel’e pabuç bırakmaz!”

Onlara, THY’yi de bırakmaz!..

Herhalde gerekeni yapacaktır!..

MISIR’A FİTNE İHRACI!

Biliyorum, şimdi diyeceksiniz ki;

“Hürriyet, Sisi’yi çıldırtan televizyonları gammazlıyor... Sen de, Paralelcileri gammazlıyorsun!.. Senin, Hürriyet’ten ne farkın var?”

Çok haklısınız...

Ama, “Bağcılar’daki 4 televizyon”un, Türkiye’ye hiçbir zararı yok ki!.. 

“Mısır’daki Paralelciler” ise, sürekli “Türkiye aleyhinde” çalışıyor!..

Buyrun, son bir örnek:

Mısır’da yayın yapan El Ahram gazetesini bilirsiniz... İşte bu El Ahramgazetesinin Ankara’da bir muhabiri var...

Adı, Sayed Abd El Megnid...

Bu şahıs, Türkiye’deki Taraf, Bugün ve Zaman gazetelerinde çıkan haber ve yazıları “Arapça’ya tercüme” edip, El Ahram’da yayınlatıyormuş!..

“Paralelci medya ve tetikçileri”nde ise, “Türkiye’nin hayrına bir haber” yer almadığına göre; varın, gerisini siz düşünün!..

Bu “ihanet”leri yazmak “gammazcılık” ise, seve seve kabul ederim... Ama Hürriyet, “İhanet Çetesi”ni değil, “özgürlük ve demokrasi” mücadelesi veren televizyonları gammazlıyor.

Farkımız bu!..

Bilmem, anlatabildim mi?!?..

**************************************************************************

Zaman, Demirel’i de solladı... Dün öyle, bugün böyle!

Devletin “kapı”larını kırıp, içeriye girmeye çalıştığı için Paralel Yapı’nın“öküzbaşı” görevi gören Zaman, fırıl fırıl “dönmeye” devam ediyor!..

Fetullah Gülen’in “Sözün Sultanı” diyerek övdüğü Süleyman Demirel’in“Dün dündür” prensibini öyle güzel uyguluyorlar ki; sürekli “Dün öyle, bugün böyle” dedirtecek haberler yapıyorlar.

Hatırlarsınız; 14 Temmuz 2013 tarihli Akit’te, Taksim’deki “Gezi Zekâlılar”la ilgili olarak demiştik ki; “Türkiye’yi yangın yerine çeviren bu provokatörler 49 gündür niye yakalanamıyor?.. Provokatörleri polis mi koruyor, yargı mı?”

Cevap, Zaman’dan gelmişti... 25 Temmuz 2013’te demişlerdi ki; “Son yargı paketleri Gezi Parkı eylemindeki şiddeti cezasız bıraktı!”

Yani, “suçlu” olan Hükümet’ti!.. Hükümet, “demokratikleşme adına”(!) yargı paketleri çıkarınca; polis ve yargı “terörle etkin mücadele yapamıyor”muş!..

Dün, böyle diyorlardı!..

Ya bugün?.. Buyrun, “Paralel’in Öküzbaşı Zaman”dan bir haber!..

Tarih 15 Ekim 2014... Hükümet; “Şiddete karışanların cezalandırılmasına yönelik yasa” hazırlığına girişti ya, Zaman; “şiddetle mücadele” yasasına“şiddetle karşı çıkıp”, şu başlığı attı: “Sıkıyönetim gibi yargı paketi!”

Be adamlar, bir gazete bu kadar da “yanar-döner”, bu kadar da “fırıldak”olmaz ki!.. Biraz “omurgalı” olun, biraz “tutarlı” olun!..

Demirel’i bile solladınız ya, bravo size!..

yeniakit

Bu yazı toplam 709 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar