Sabah akşam kan kokusu alıyorum. Irak, Filistin, Lübnan, Afrika ve Asya'da onların ürkütücü ayak seslerini duyuyorum. Kan bataklığında beni şöyle bir haber uyandırıyor: Mısır Mossad için çalışan bir casusluk şebekesini ele geçirdi. Aman Allahım! Kardeşin kardeşi öldürdüğü mürtetlik ve mezhepçilik çağındayız. İsrail'e saldırı izni verilmekte ve işgal ettikleri bütün topraklar kendisine teslim edilmekte. Krallar ve din adamları bölgedeki düşmanın İsrail değil, İran ve Suriye olduğunu dile getirmekte. Zayıf kahramanların çıkarıldığı, hak etmeyenlere diplomaların verildiği bir zamandayız. Bu kara zaman kan kokularına meskun. Bütün casusları ve Mossad hizmetçileri yakalansa onlarla nereye gideceğiz? Hangi Guantanamo onları içine alacak?

ESAD ABUD - ABD'DEKİ İSRAİL CASUSLARI

İsrail casuslukta ustalaştı. Hatta ABD üzerinde dahi casusluk yapmakta. Ortada ABD'de İsrail'e casusluk yaptıkları için usanıp sıkılarak ülkeye hükmeden birçok casus var. Araplardaki durum beni şaşırtıyor. İsrail neden Araplar içinde casusluk faaliyetlerinde bulunsun? İsrail'in bilmediği ne var Araplarda? Şayet Araplarda yani Arap yönetimlerinde hâlâ İsrail'den gizlenen bir şeyler varsa biraz ümitsizlik dairesinden çıkabiliriz. Haber Mısır'dan geldiğinde bizde umut yeşermiyor. Mısır bölgedeki rolünün yokluğuyla ümmetin dengesini bozdu. Tartışmasız Mısır Arapların lideri ancak bu misyon büyük bir sorumluluğu gerektirir. Bu tarihi bir sorumluluktur.

MISIR İSRAİL'İ İYİ BİLİYOR

Peki Mısır İsrail hakkında her şeyi biliyor mu? Evet biliyor. İsrail'in iç yüzünü, saldırganlığını, genişleme planlarını, Arap kanını hiçe sayışını, Araplara, bölge halklarına ve geleceklerine düşman projelere hizmetlerini, kuruluşundan beri başımıza açtığı felaketleri biliyor. Keza çeşitli kıyafetlere düşünce ve teorilere bürünmüş casuslarını da biliyor. Mossad casusları Mısır güvenliğinin elinde. Başlık bu. Evet bu casuslar İsrail casuslarından bir grup sadece ancak İsrail meydan okuyuşu daimi olarak kurtları diz çöktürmenin ümitsiz bir vakıa olduğunu teyit ediyor. Bu başlık bana benim kuşağın gerçek Arap-İsrail çekişmesi günlerindeki başlıkları hatırlattı. Mısır o zamanlar öndeydi. Zafer elde edemedik ancak çekişince ve mücadele edince kazandık. Peki hâlâ mücadele ediyor muyuz?

EY DÜNYA İŞTE İSRAİL

BU Bu haber uyanış için yeterli değil ancak uyanışa çağıracak bütün olaylara ekleneceği kesin. Ey insanlar, ey dünya ve ey Araplar, İsrail işte bu. Hangi çekişme İsrail'le geçişmeyi geride bırakabilir. Mezhep ve bölgecilik çekişmesi mi yoksa ABD'nin çizdiği ve desteklediği demokrasi komedisi çekişmesi mi? Bu bir rüya.. Belki hayallerimizin tanımladığı çılgın bir rüya. Bu rüya ilk kareye yani direniş karesine dönmemizdir. Arap-İsrail ve Filistin çekişmesinin ilk karesine dönüştür.

(Suriye'de yayımlanan Es Sevra gazetesi, 5 Ocak 2007)
Arapça'dan çeviri: Halil Çelik