Siyonist İsrail Sudan'da Neyin Peşinde?

Siyonist İsrail Sudan'da Neyin Peşinde?

Lübnan merkezli El-Meyadin Haber Ajansı, İsrail işgalinin, Sudan’daki ateşkes çabalarını hızlandırma nedeni hakkında ayrıntılı bir rapor hazırladı.

El Meyadin’in raporuna göre İsrail işgalinin, Sudan ordusu ile Hızlı Destek güçleri arasında arabulucu rolünü üstlenip, ateşkes çabalarını hızlandırmasının birkaç nedeni var; bunlardan en önemlisi, stratejik önemi gayet iyi bilinen Kızıldeniz sınırındaki Afrika ülkesinde varlığını tesis etmektir. Birkaç gün önce, üç İsrailli Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Axios'a, İsrail’in bir ateşkes anlaşmasına varmak için Sudan'daki çatışmaya dahil olan her iki tarafı da ağırlamayı teklif ettiğini söyledi. Teklifin, Sudan Ordu Komutanı General Abdulfettah el-Burhan ve Hemedti olarak bilinen Hızlı Destek Kuvvetleri lideri General Muhammed Hamdan Dagalo'ya iletildiği belirtildi.

Raporda “İsrail işgali Dışişleri Bakanı Eli Cohen ve Dışişleri Bakanlığı Genel Müdürü Ronen Levy, her iki Sudanlı generalle de doğrudan temas halinde” bilgisi paylaşıldı. Cohen ve Levy'ye göre, her iki Sudanlı general de teklifi olumlu değerlendirdikleri izlenimini vererek, ABD Başkanı Joe Biden yönetimine danışıldığını ve bilgilendirildiğini söyledi. Lübnan basını ilgili haberini, merkezi ABD’de bulunan Axios sitesinin son raporuyla destekledi. Axios’un raporunda, “İsrail' ile normalleşme Sudan savaşıyla tehlikeye girdi” yorumu yapıldı.

İsrail işgali, devam eden çatışmaların muhtemel bir İsrail müttefiki sivil hükümetin kurulmasını engelleyeceğinden korkuyor. Bu da Sudan ile İsrail işgali arasındaki normalleşme anlaşmasını tehlikeye atacaktır. Rapora göre "İsrail" hem el-Burhan hem de Hemedt’i ile güçlü ilişkiler kurdu. Çatışmalar başlamadan önce, İsrailli yetkililer Sudan'da sivil liderliğindeki bir hükümet atama sürecini aktif olarak takip ettiklerini söylediler. Axios'a göre Cohen, Şubat ayında Hartum'a yaptığı ziyarette el-Burhan'a sivil yönetimi yeniden tesis etme çağrısı yaptı ve sivil yönetimsiz bir barış anlaşması sağlamanın zor olacağını vurguladı.

Haber sitesinde İsrailli kaynakların, İsrail işgali Dışişleri Bakanlığı'nın El-Burhan ile normalleşme süreci konusunda temas halinde olduğu, Hemedti ve Mossad'ın ise "güvenlik" ve "terörle mücadele" konularını görüştükleri aktarıldı. Axios, İsrailli yetkililerin önümüzdeki günlerde sivil bir hükümet atama konusunda bir anlaşma yaptıklarından emin olduklarını belirtti. İsrail neden Sudan'la normalleşme sürecini tamamlama telaşında? El-Meyadin gazetesi ilgili raporunda “Her şey, Kuzey Afrika ülkesinin, İran ile bağlarını kesmesinden sonra 2016'da İsrail işgalinin ABD'yi Sudan'a sızmasına izin vermeye çağırmasıyla başladı” yorumunu yaptı.

General Abdulfettah el-Burhan, Ömer El Beşir'in istifasının ardından iktidara geldiğinde, Şubat 2020'de İsrail işgali Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Uganda'da bir araya geldi. Sonuç olarak Hartum, 27 yıllık yaptırımların ardından Aralık 2020'de ABD kara listesinden çıkarıldı. Sudan, Ocak 2021'de ABD'nin onu sözde "teröre sponsor olan devletler" listesinden çıkarması karşılığında "İsrail" ile ilişkileri normalleştirmeyi resmen kabul etti, ancak anlaşma hiçbir zaman resmiyete kavuşmadı.

Aynı yılın Nisan ayında, Kuzey Afrika ülkesi İsrail işgaline yönelik 1958 boykotunu kaldıran bir yasa tasarısını onayladı. “Sudan: Filistin Direnişine silah aktarmanın yolu” İsrail işgalinin Sudan ile normalleşme sürecini tamamlamak için zamana karşı yarışıyor olmasının bir başka nedeni, Kuzey Afrika ülkesinin Gazze Şeridi'ndeki Filistin Direnişi'ne yapacağı silah transferinin önüne geçmektir. El Beşir yönetiminin İran'la bağları koparmadan önce Hamas hareketini siyasi olarak desteklediği ve Sudan'da bir ofis açmasına izin verdiği bildirildi. İsrail işgali daha önce Sudan'ı Gazze'ye silah geçişine izin vermekle suçlamıştı.

Neden Afrika ve Sudan?

El Meyadin’e göre İsrail’in Sudan ile ilgili son atılımlarını anlamak için işgalin Afrika ülkeleri ile olan tarihi ilişkilerini bilmek gerekir. Yazar Halil Ahmed Ame’in Sudan ve İsrail arasındaki ilişkilere dair kitabına atıfa bulunan gazete işgalin Arap devletlerini çevreleyen ülkelerle daha yakın ilişkilere dayalı bir yaklaşım benimsediğine dikkat çekti.

Kızıldeniz'i kontrol etme girişiminin "İsrail"in Afrika kıtasındaki en önemli stratejik hedeflerinden biri olduğunu söyleyen Amer, “Bu hedefe ulaşmak için İsrail altmışlı yılların sonlarında Etiyopya ve 1991'de Etiyopya'dan bağımsızlığını kazanmasının ardından Eritre ile ilişkilerini güçlendirdi” dedi. İsrail, Eritre adalarındaki, özellikle Bab'ül Mendeb yakınlarındaki askeri üslerine ek olarak, Etiyopya'da Eritre ve Sudan sınırına yakın iki askeri üs inşa etti. Amer'e göre Kızıldeniz bölgesindeki bu genişleme, "İsrail"e Bab'ül Mendeb'te bölgedeki herhangi bir Arap askeri faaliyetini izlemesi için stratejik bir derinlik sağladı. (Kudüs Haber Ajansı)