Siyonist Zulme Yahudi Muhalefeti
İsrail gazetesi HA'ARETZ'den bir makale. Yahudi bir yazar Siyonist Politikanın yanlışlığından ve zulmunden bahsediyor.
İsrail'in terörü önleme politikası yeni teröristler yaratıyor
Geçen hafta Nablus'ta bir binayı 'terörü önleme' gerekçesiyle yıkan İsrail, bir sonraki teröristlerin tam da o enkazdan çıkacağını anlayacak mı? 'Terör altyapısının' nasıl bir şey olduğunu anlamak isteyenler Nablus'a gitmeli...
Bir insanın zor geçeceği kadar dar bir sokak ayırıyor binaları. Sakinlerin hepsi akraba. Kat çıkarak yapmışlar, sıkışık nizam binaların arasındaki apartmanı. Arasında mı? Yani arasındaydı. Geçen perşembe buldozer gelmiş. Dar sokağın sonundaki o binaya nasıl ulaşmış peki? Dediklerine göre, yolundaki binaları yıka yıka, kendisine enkazdan menkul bir yol açarak. Kimi zaman bir duvarı yerle bir ederek, kimi zaman bir diğerini çatlatarak. Buldozer nihayet hedefine varmış ve binayı yıkmaya başlamış.
Bina kâğıttan evler gibi çöküvermiş, her şey enkazın altında kalmış: Mobilyalar, oyuncaklar ve hatıralar. Geriye hiçbir şey kalmamış. Geçen hafta enkazdan bir şeyler kurtarmaya çalışan iki çocuk gördüm: Yeni bisikletlerini arıyorlardı. Yıkılmış duvarlar, bisikletlerin üzerini örtmüştü. Sonunda bisikletleri çıkardılar: Kırılmış ve ezilmiş halde. Dokuz-10 yaşlarında bir kızla bir erkek çocuğun yüzleri acıyla kasıldı. Evlerinden hiçbir şey kalmamıştı. Çatı kalıntılarından fırlamış bir kablodan sarkmış, rüzgârda sallanan çocuk giysilerinden başka. Merdiven demir çubukların üzerinde, sanki öylece asılı duruyordu ve her an bisikletlerini arayan çocukların başına çökebilirdi.
Burada Mabruk ailesi yaşıyordu. Baba Ali, oğulları ve kızları. Yaklaşık üç hafta önce İsrail güçleri oğlu Nasır'ı öldürdü; diğer oğlu Mecit İsrail tarafından aranıyor. Mücadeleci bir aile, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi'nde faaliyet gösteriyorlar. Şimdi apartmanın enkazında Halk Cephesi'nin dev bir kızıl bayrağı yükseliyor, kendilerini görmezden gelen dünyayı protesto ediyorlar... Çok uzak olmayan bir yerde 10 gün önce çıkan çatışmada asker Ben Zion Henman öldürüldü. 17 yaşındaki Muhammed Halid ve 38 yaşındaki Edip Salim de öldürüldü. Edip engelli bir bakla satıcısıydı, vücudunun sağ tarafı felçliydi. 2001'de bölgeye düşen bir füzenin öldürdüğü Hamas üyesi kardeşi Cemal için dikilmiş anıtın yanına düştü kanlar içinde. İsrail güçleri felçli Edip'in silahlı olduğunu iddia ediyor. Yapılan açıklamada, Edip'in kardeşinin terörist olması destekleyici kanıt olarak sunuluyor.
Başarılı bir operasyondu: İsrail korkunç bir intihar saldırısını önlemişti. Saldrırının bazı planlayıcıları, Nablus'un batısındaki Ayn Beyt İlma kampının bu dar sokaklarındaydı. Kimse başka ölümleri engellemeyi amaçlayan bir operasyona karşı çıkamazdı. Üç günlük operasyonda sadece iki Filistinli'nin öldürülmesi, ne kadar dikkatli davranıldığının göstergesiydi. Bunlara bakınca, şunu sormak için daha da fazla gerekçe var: Apartmanı yıkmanın nedeni neydi? 11 ailenin hayatını yerle bir etmek niye gerekliydi? İsrail güçleri 'siper' olarak kullanıldığını öne sürse de, bu apartmanı yıkmanın İsrail'in güvenliğine nasıl katkısı olacak? Masumların evlerini gereksiz yere ve suç işleyerek yıkmaktan ne zaman vazgeçeceğiz? Kampın Halk Cephesi komutanının orada yaşaması, binayı tümüyle yıkmayı haklı kılar mı? İsrail bir sonraki teröristlerin tam da o enkazdan çıkacağını ne zaman öğrenecek? Bisikletini arayan, bütün dünyasının yıkıldığına tanık olan o çocukların kalplerinde intikam isteğinden başka hangi duygu yeşerebilir? Gerçek 'terör altyapısının' nasıl bir şey olduğunu görmek isteyenleri Ayn Beyt İlma kampındaki apartmanın yıkıntılarını görmeye davet ediyorum. (İsrail gazetesi, 30 Eylül 2007)
Gideon Levy
Onlarınki kimsenin daha önce adını duymadığı bir apartmandı. Ayırt edici bir özelliği yoktu, sadece bir apartmandı işte. Beş kat, 11 aile, bir banyoda yeni fayanslar. Bir yamaçta, kente tepeden bakıyor. Bakıyor mu? Yani bakıyordu. Bu apartmanın çevresinde birçok başka bina var. Sıkış tepiş inşa edilmişler, evler neredeyse birbirine değiyor.Bir insanın zor geçeceği kadar dar bir sokak ayırıyor binaları. Sakinlerin hepsi akraba. Kat çıkarak yapmışlar, sıkışık nizam binaların arasındaki apartmanı. Arasında mı? Yani arasındaydı. Geçen perşembe buldozer gelmiş. Dar sokağın sonundaki o binaya nasıl ulaşmış peki? Dediklerine göre, yolundaki binaları yıka yıka, kendisine enkazdan menkul bir yol açarak. Kimi zaman bir duvarı yerle bir ederek, kimi zaman bir diğerini çatlatarak. Buldozer nihayet hedefine varmış ve binayı yıkmaya başlamış.
Bina kâğıttan evler gibi çöküvermiş, her şey enkazın altında kalmış: Mobilyalar, oyuncaklar ve hatıralar. Geriye hiçbir şey kalmamış. Geçen hafta enkazdan bir şeyler kurtarmaya çalışan iki çocuk gördüm: Yeni bisikletlerini arıyorlardı. Yıkılmış duvarlar, bisikletlerin üzerini örtmüştü. Sonunda bisikletleri çıkardılar: Kırılmış ve ezilmiş halde. Dokuz-10 yaşlarında bir kızla bir erkek çocuğun yüzleri acıyla kasıldı. Evlerinden hiçbir şey kalmamıştı. Çatı kalıntılarından fırlamış bir kablodan sarkmış, rüzgârda sallanan çocuk giysilerinden başka. Merdiven demir çubukların üzerinde, sanki öylece asılı duruyordu ve her an bisikletlerini arayan çocukların başına çökebilirdi.
Burada Mabruk ailesi yaşıyordu. Baba Ali, oğulları ve kızları. Yaklaşık üç hafta önce İsrail güçleri oğlu Nasır'ı öldürdü; diğer oğlu Mecit İsrail tarafından aranıyor. Mücadeleci bir aile, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi'nde faaliyet gösteriyorlar. Şimdi apartmanın enkazında Halk Cephesi'nin dev bir kızıl bayrağı yükseliyor, kendilerini görmezden gelen dünyayı protesto ediyorlar... Çok uzak olmayan bir yerde 10 gün önce çıkan çatışmada asker Ben Zion Henman öldürüldü. 17 yaşındaki Muhammed Halid ve 38 yaşındaki Edip Salim de öldürüldü. Edip engelli bir bakla satıcısıydı, vücudunun sağ tarafı felçliydi. 2001'de bölgeye düşen bir füzenin öldürdüğü Hamas üyesi kardeşi Cemal için dikilmiş anıtın yanına düştü kanlar içinde. İsrail güçleri felçli Edip'in silahlı olduğunu iddia ediyor. Yapılan açıklamada, Edip'in kardeşinin terörist olması destekleyici kanıt olarak sunuluyor.
Başarılı bir operasyondu: İsrail korkunç bir intihar saldırısını önlemişti. Saldrırının bazı planlayıcıları, Nablus'un batısındaki Ayn Beyt İlma kampının bu dar sokaklarındaydı. Kimse başka ölümleri engellemeyi amaçlayan bir operasyona karşı çıkamazdı. Üç günlük operasyonda sadece iki Filistinli'nin öldürülmesi, ne kadar dikkatli davranıldığının göstergesiydi. Bunlara bakınca, şunu sormak için daha da fazla gerekçe var: Apartmanı yıkmanın nedeni neydi? 11 ailenin hayatını yerle bir etmek niye gerekliydi? İsrail güçleri 'siper' olarak kullanıldığını öne sürse de, bu apartmanı yıkmanın İsrail'in güvenliğine nasıl katkısı olacak? Masumların evlerini gereksiz yere ve suç işleyerek yıkmaktan ne zaman vazgeçeceğiz? Kampın Halk Cephesi komutanının orada yaşaması, binayı tümüyle yıkmayı haklı kılar mı? İsrail bir sonraki teröristlerin tam da o enkazdan çıkacağını ne zaman öğrenecek? Bisikletini arayan, bütün dünyasının yıkıldığına tanık olan o çocukların kalplerinde intikam isteğinden başka hangi duygu yeşerebilir? Gerçek 'terör altyapısının' nasıl bir şey olduğunu görmek isteyenleri Ayn Beyt İlma kampındaki apartmanın yıkıntılarını görmeye davet ediyorum. (İsrail gazetesi, 30 Eylül 2007)