Siyonistlerden İtiraf
Lübnan ve Filistin İslami direnişinin sahip olduğu askeri direniş kapasitesi, Siyonistleri kabus dolu günlerin içine saldı.
Haaretz gazetesi yazarlarından Moshe Arens "Roketler bir terör silahıdır" başlığı altında yazdığı bir analizde, siyonist rejimin her geçen zaman İslami direniş tarafından tehdit altına alındığını ileri sürerek İsraillilerin yaşadığı kabusu dile getirdi.
Analizinde "Bir savaş sırasında sivillerin yaşamının garanti altına alınması şeklindeki İsrail savunma doktrini giderek terk edilmeye başlandı. Şimdilerde, askeri sözcülerimiz bir savaş sırasında bütün İsraillilerin teröristlerin füzelerine hedef olacağını söylemekteler" diyen Arens gelinen noktayı şöyle özetledi:
"Töreristler kişileri öldürmek için tabanca ve otomatik tüfek kullanmışlardı. Eğlence yerlerinde İsrailli toplulukları öldürmek için intihar saldırıları düzenlemişlerdi. Ancak bugün en etkili terör silahı balistik füzeler oldu. Bu füzeleri belli uzaktan sivil hedeflere fırlatmak çok kolay. Şimdilerde ise, önce, İsrail'in kuzeydeki sivil bölgeleri Hizbullah teröristlerinin attığı Katyuşa'lar tarafından vuruldu. Ardından güneyde Hamas teröristleri Kassam füzelerini kullandı. Başlangıçta onlarca roket söz konusu idi, arkasından yüzlercesi geldi. Fakat şimdi ise İsrail'in sivil hedefleri on binlerce füzenin tehdidi altında. Bundan başka , ilk olarak sadece sınır bölgeleri tehdit altındaydı, fakat şimdi ülke baştan başka teröristlerin füzelerinin tehdidi altında.
Bir savaş durumunda sivillerin yaşamının garanti altında alınması şeklindeki İsrail savunma doktrininden giderek uzaklaşıldı. Şimdilerde askeri sözcülerimiz bir savaş sırasında bütün İsraillilerin teröristlerin füzelerine hedef olacağını söylemekteler. Bu durum İsrail'in savunma stratejisindeki en kötü bir değişiklik. Hissettirmeden bize yaklaşan bu dayanılmaz duruma gelmemize nasıl fırsat verilebildi? Yöneticilerimiz uyuyor muydu, etrafımızda neler olup bittiğinin farkında değiller miydi?
Gerçekte bu liderlerin bazıları gelinen bu durumdan sorumludurler. Güney Lübnan bölgesinden tek taraflı olarak çekilerek orayı Hizbullah'a bıraktı ve Hizbullah buraya çok sayıda balistik füze yerleştirdi. (Temmuz 2006) 2. Lübnan savaşında Hizbullah karşısındaki başarısızlık ile de Hizbullah'ın Lübnan'da kontrolü ele geçirmesine fırsat verdik. Süriye'den füzeleri serbestçe getirip bize karşı kullanmak için hazır hale geçiriyor.
Ardından tek taraflı olarak Gazze'den çekilmemiz Hamas'ın Gazze'ye egemen olmasını beraberinde getirdi. Hamas teröristleri bir karşılık görmeden roketlerini İsrail'in güneyindeki sivil yerleşim bölgelerine karşı kullanmaya başladı. Bu durum yıllarca İsrail'den bir karşılık görmedi.
En sonunda, 2008 yılındaki Gazze operasyonu ile İsrail'e atılan füzeleri belli ölçüde durdurduysak da, güneydeki halkımız yaklaşık her gün Gazze'den atılan roket ve havanların tehdidi altında. Gazze operasyonu hedefe ulaşılamadan bitirildi. Şimdi ise yeni bir savaşa hazırlanan Hamas balistik füzelerini stoklamakla meşgul."
Moshe Arens, İsraillilerin karşı karşıya kaldığı bu ölümcül durumda, İsrail'in Lübnan ve Filistinli mücahidleri korkutmadığını, aksine, direnişçilerin İsrail'in gözünü korkuttuğunu belirterek şöyle diyor:
"Teröristlerin silahlarını bize karşı kullanamaması için onların gözlerin korkutulacağı söylemişti bize, Bir daha düşünün, kim kimi korkutuyor?
Bunun anlamı sadece şu: bize düşen daha çok sığınak kazmak ve sivillerimizin hepsini gaz maskesi ile donatmak."
NUREDDİN ŞİRİN'İN YAZISINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
Haaretz'den çeviren Ali AMMAR
velfecr