Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Siz Hepiniz İşbirlikçi Hainlersiniz!

Derin Gerçekler

Biliyorum aramızdasınız ve zannedilenden daha çoksunuz.
Güç sizde.
Sağcısınız, solcusunuz, laikçi-İslamcı, Alevi-Sünni, Türk’sünüz, Kürt’sünüz, Arab’sınız.
Daha doğrusu öyle görüyorsunuz.
Çünkü siz münafıksınız!

Algı operasyonları ile, eğitim-media üzerinden, spor-kültür üzerinden, sağlık ve beslenme yöntemleri ile insanları Zombi’ye dönüştürdünüz. Canlıların genlerini dönüştürdünüz. Dijital tekniklerle, BioRezonansa yöntemleri ile fıtratla savaşıyorsunuz.
Siz aslında insin Şeytanlarısınız. Media, Siyaset, Bürokrasi, akademi, cemaat, spor, moda, sanat, media, sivil toplum ile her yerdesiniz. Etrafınıza tehdit, menfaat sağlayarak ya da, korku ve umut pompalayarak varsınız!

Algıları ile oynanan kalabalıklar ise nasıl kirli bir oyunun parçası haline getirildiklerinin farkında bile değiller. Onları ötekilere karşı korunaklı bir mekan zanneden korkutulmuş kalabalıkların sığınağında algı oltasını yutanların din ahlak, tarih algıları dönüştürülüp birer Zombi’ye dönüştürülüyorlar, ölmeye ve öldürülmeye hazır! Yoksa “Z kuşağı” dedikleri bu “Zombi kuşağı” mı idi?

Lanet olsun bunlara ve “bunlara alkış dağıtan kahbelere”!?
Evet, evet:
“Tükürün, milleti alçakça vuran darbelere!
Tükürün onlara alkış dağıtan kahpelere!
Tükürün Ehl-i Salibin O hayâsız yüzüne!
Tükürün, onların asla güvenilmez sözüne!
Medeniyyet denilen maskara mahlúku görün: Tükürün maskeli vicdânına asrın, tükürün!”

Bakın şimdi söyleyeceğim şeyleri ilk ve tek söyleyen ben değilim. Bunları çok gizli şeyler de değil.

“Nereden biliyorsun?”, “Sana kim söyledi?” diyorlar.
Ben gaybı bilmiyorum. Kahin de değilim. Adamlar davul çala çala geliyorlar ya hu! Gözleriniz var görmüyor musunuz, kulaklarınız var duymuyor musunuz, kalbiniz var hissetmiyor musunuz?

Onlar “28 Şubat 1000 yıl sürecek” derken haklıydılar. Şeytan bin yıl da geçse darbelerinden vageçmeyecek. Fırsat bulunca yine yapar. Fırsat oluşturmak için her zaman her yolu deneyecektir. Biz Allah'ın ipini bıraktığımızda, Şeytanın ipine sarılınca o bizi, işte o vadiye götürecektir ve Allah vaadi gerçekleşecektir. Allah’ın ipini bırakıp şeytanın ipine tutunanların varacağı yer aynıdır.

“Sen kimden yanasın?” diyorlar.
Bu sorunu kendinden yana olduğundan şüphe ettikleri zaman tehdit anlamına soruyorlar.
İlle de bir yandan, taraftar mı olmam, kafamı kiralamam mı gerek.?
HAK’tan yanayım, HAK’tan.
HAKsızlık yapan babam da olsa, HAKlı olan düşmanımda olsa.
Bırakın ŞUcu-BUcu olmayı, ben MÜSLÜMANım (Elhamdülillah) MÜSLÜMANcı bile değilim.
Birileri bu kafayla giderse, yakında görürler yeniden sağ-sol, laik-İslamcı, Türkçü-Kürtçü çatışmasını.
Birileri, Dini, Mezhebi, Etnik, İdeolojik, Politik farklılıkları kaşımaya devam ediyor. Bu işler böyle devam ederse, seçimi kim kazanırsa kazansın, işte şimdi söylüyorum, gelecek günler, geçen günleri aratır.

N’olur, aklınızı kullanın, kafanızı kiraya vermeyin, Takım tutar gibi Parti tutmayın, Din ve devlet büyüklerini İlah ve Rab edinmeyin. Allah cahillere, zalimlere yardım etmez ve bilelim ki, Onun kolaylaştırdığından kolay iş, zorlaştırdığından daha zor bir iş yoktur. Unutmayın, böyle yapmaya devam ederseniz, Allah (cc) üstünüze pislik yağdırır ve işlerinizi sarp dağlara sardırır.

Sahi Uluslararası düzenle kimler birlikte hareket ediyorlardı. “Uluslararası sistemin talepleri”ni yerine getirmek için kimler, aralarındaki husumeti unutup, birlikte hareket ediyorlardı?

YENİ DÜNYA DÜZENİ ile ilgili BM Gündemi konusunda 2021’de “2030 Misyon Hedefleri Agenda Web 2030” yayınlandı. Bakın şunlardan hangisini kim destekliyorsa, bu planları destekleyenleri destekliyorsa, onlar bu Şeytani planın suç ortağıdır. Başında sarık mı var, şapka mı, namaz kılar mı, kılmaz mı farketmez. Farkı, münafıklıkla İnkar arasındadır sadece.

TransHumaniz’mi, Toplumsal cinsiyeti, Din, ahlak ve gelenekten, biyolojik cinsiyetten bağımsız, GENDER diye tanımlanan, NESNE’lerarası İnternet’in NESNE’si, GENDER diye tanımlanan GENOM BİREY’leri kim savunuyorsa, Allah'a savaş açmak demek olan; fıtrata kim müdahale etmekten yana ve fıtri olana karşıysa ve bizi biz yapan değerleri kim tehtid olarak görüyorsa Allah onların belasını versin.
The Great Reset sonrası, “İnsan Tanrı olacak” yalanları ile, Biyolojik insanın sonunu getirdikten sonra Şeytan'ın ilk yalanlarından biri olan “Yeryüzünde bir cennet ve ebedi hayat vaadi”yle insanları kandıranların ve onların bu kirli planlarına destek verenlerin Allah belasını versin.
Bizi gerçekten dünyadan koparıp, METEVERSE ye gönderecekler, gerçek dünya Şeytana ve O'na kendi iradesini teslim eden MÜRİDlerine kalsın diye, şimdiden LUCID DREAM ve ASTRAL SEYAHATLERle insanları dünyadan koparıp Cinler ve Şeytanlar alemine gönderenlerin de Allah belalarını versin.

StarLinklerle ve 5G entegrasyonu ile tüm dünyayı işgal ettiler. Bu sistemleri Laser ve RP silahları ile donattılar. Akıllı telefonlar, evler, araçlar, sanayi, akıllı şehirlerde yaşayanların artık TEK TIK’lık canı var. Şimdi sıra NEURALİNK’de. Bu kez mRNA’lardan kurtulmak için kafanıza Chip takmayı teklif edecekler. Sahi siz, Dijitalizm’in RF silahları ile mi vurulmak istersiniz, yoksa Bio Hackerlerin Digital yöntemleri ile mi? Gıda üzerinden de ipimizi çekebilirler, ilaç diye de. Sağlık diye gittiğiniz hastahanelerin bir çoğu Şeytani bir networkla Tapınakçılara entegre edildi.

“Tek Dünya Hükümeti” eskiden de konuşuluyordu. Tek Dünya’ya az kaldı. Bugünkü hükümetler, Haziran ayında kurulacak konseye bağlı yerel icra komitelerine dönüştürülecek. “Nakitsiz toplum” ve “Digital Para Birimi”, “Tek Dünya Merkez Bankası” için son hazırlıklar yapılıyor. Şeytan'ın ülkesinde bayrak yarışında Sağlıkçıları bıraktılar, şimdi gıdacıları öne sürüyorlar. Şimdi etini sütünü yediğiniz içtiğiniz hayvanları aşılamak için seferber oldular. Hedefte yine siz varsınız. Dört koldan saldırıyorlar! Chemistrail, zirai ilaçlar, hayvan aşıları, yemler ve canavar tohumlar, klonoid sinekler ve diğer canlılar.

Bizi Karbon ayak izi, Sıfır atık, iklim krizi yalanları ile oyalıyorlar. Öte yandan “Performans Pass”ın hazırlıklarını tamamlamak üzereler. Biz İHA-SİHAlara bakarken, çoğunluğu Siber ordulardan oluşan “Tek Dünya Ordusu” için hazırlıkları son aşamaya getirdiler. Ulus devletler ve Ulusal Egemenliğin Sonu’na geldik, ama dünya hala ulusal törenler, şenlikler, ulusal devrim ve özerklik için çalışanlar/çatışanların çoğunun bu gerçeklerden haberleri yok gibi sanki. Siber orduların, Humanoid gibi otonom sistemlerin yatay takibi, global sisteme entegrasyonu için gerekli olan 5G yetmedi, 6G’yi devreye almaya hazırlanıyoruz. Bunun ardından “Seyahatleri Takip ve Kontrol Etmek” için yeni düzenlemelere gidecekler.

Nüfus Artışını ve Nüfus Yoğunluğunu Kontrol Etmek için evlenmeyi durdurup, aileyi yoketmek istiyorlar. İnsan üretimi için kuluçka merkezleri oluşturma senaryoları yazıyorlar. Gıda, beslenme alışkanlıkları, ilaç, kozmetik, spor, yaşam tarzını dönüştürerek bu hedefe daha kolay ulaşma planları yapıyorlar. Toplumsal cinsiyet ve LGBT’de bu Şeytani projenin bir parçası idi. Din ve ahlakı baskılamak için Çin “zorunlu eğitim” yönetimi uyguluyor. Batı bu işi Dijital sistem ve NeuraLink üzerinden sublimnal mesajlar ve beyin kontrolü üzerinden tüm dünyada çok kısa sürede başarmayı planlıyor. Akıllı cep telefonları, giyilebilir akıllı sistemler, VR, oyunlar, yarışmalar, sıvlar, çizgi ve dizi filimleri, akıllı kol saatleri, yapay zeka kitleleri bu geleceğe hazırlıyor aslında.

“Global Sosyal Kredi” Sistemi ile birlikte yerli ve milli “Vatandaş'lık Puan Sistemi” Uygulanması için Çin'den sonra en çok bizim Gaziantep belediyesi istekli herhalde. Hatayı CyberCity olarak yeniden kurgulamak isteyenler de aynı şey için Pilot bölge olarak Hatay'ı kullanmak istiyor olmasınlar?

Beyin kontrol sistemini, beyne kayıt işini çözdüklerine göre aslında okula da, öğretmene de, öğrenciye de gerek kalmayacak. Karbon Ayak İzi ile Seyahat yasağı uygulanması ve Takibi Küresel Isınma Yalanı ile Weather Modification Sistemi Chemtrails Zorunlu Olmayan Hava Yolculuğunun Kısıtlanması, Puan Sistemi, Akıllı Şehirler, Özel Çiftliklerin ve Hayvancılığın sonunu getirmek için otlakların dönüştürülmesi, Yapay Et ve Gıdalara “böcek unu”, DSÖ bağlı Ulus Sağlık bakanlıkları uygulaması ile milli devletlerin sonunun getirilmesi. Cehenneme az kaldı...(Tevbe esdağfurullah)

Seçim meydanlarında size gelen politikacılara bunları sorun. Bunlara cevap vermeyenlere itibar etmeyin. Bu senaryolara komplo diyenler olursa, bilin ki onlar bu işin suç ortaklarıdır. Farkında mısınız, Deccal artık görünür oldu. O her yerde. İnsanları siber bir dünya savaşının içindeler. Öldürülüyorlar ama çoğu kimse bu katliamdan haberdar değil sanki. Kimyasal bir savaş sürüyor, Biyolojik bir savaş sürdürülüyor. Gazze’de olduğu gibi insanlar sıcak savaşa şartlandırıldıkları için, tüm dünyada devam eden, daha vahşi bir savaşın farkında değiller. Alkışladıkları üzerinden, melek sandıkları Şeytan tarafından katlediliyor olmasınlar aşı örneğinde olduğu gibi.
Akletmeyecek misiniz! Sizin kaderinizi değiştireceklerinden, sizin rızgınızı artıracaklarını söylüyorlar, gerçekten bunlara inanıyor musunuz?
O zaman yakında ne olacağını göreceksiniz.
Şimdiden söyleyeyim: “Kendi düşen ağlamaz”.
Siz yolunu kaybetmişseniz, yolların günahı ne?
Selam ve dua ile..

Bu yazı toplam 363 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar