Solana"dan İranlılara mesaj

Solana"dan İranlılara mesaj

Şehrvend-i İmruz dergisinin Javier Solana ile yaptığı röportaj.

Tahran'da yayınlanan haftalık Şehrvend-i İmruz dergisinin Javier Solana ile yaptığı röportaj:

Sayın Solana ilk olarak sizden açıkça şu soruyu cevaplamanızı istiyorum: İran'ın barışçıl nükleer faaliyetlerini resmen tanıyor musunuz? 

Evet evet bunu defalarca söyledik. Sorun bunun barışçıl ve yalnızca enerji üretimine yönelik bir süreç olduğu hususunda herkese garanti verilmesi. Bunu hem söyledik hem de son mektubumuzda yer aldı. Müzakerelerde söylediğimiz her şeye bağlıyız, bunların arasında uluslar arası toplumun İran karşısındaki yasal ve gerekli yükümlülüklerini yerine getirmesi de var.

Bence sizin şunu bilmeniz çok önemli; biz hiçbir şekilde ülkenizin teknolojik ya da ekonomik ilerlemenizi engelleme niyetinde değiliz. Bizim söylediğimiz bu değil. Biz belirli bir konu hakkında konuşuyoruz. Bildiğiniz gibi nükleer teknoloji çifte amaçlı. Son dönemde problemle karşı karşıya kaldığınızı bilmeniz de önemli. Konu bir araba ya da telefon üretmek değil. Bugün çok önemli olan ve daha önemli hale gelmesini istediğimiz yeni bir enerji üretmek. İran bu hususta ilerleme kaydetmek isteyen ülkeler arasına girmeli. Bu çok açık. İranlı liderlere sunduğumuz ve çok önemli ülkelerin imzaladıkları mektupta bu hususu vurguladık. Bu ülkelerin hepsi İran gibi çok önemli bir ülkeyle iyi ilişkilere sahip olmak istiyorlar. 

NPT (Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması) İran'ın uranyum zenginleştirme hakkını resmen tanıyor. Sizin İran'dan uranyum zenginleştirilmesini durdurmayı istemeniz bu hakkı kabul etmediğiniz anlamına gelmiyor mu? 

Hayır böyle bir şey yok. NPT anlaşması bir bütün olarak değerlendirilmeli yalnızca 1. ve 2. maddelerine tek tek bakmak doğru değil. Bütün maddeler hep birlikte anlaşmayı oluşturmaktadırlar. Tekrar etmek istiyorum biz sizin teknolojik ya da bilimsel ilerlemenizi engellemek istemiyoruz. Hatta biz size nükleer reaktör inşasında yardımcı olmayı bile önerdik. Bugün nükleer reaktör inşa edebilecek ülke sayısı çok fazla değil. Biz bu kapasiteye sahibiz, Çin hâlâ sahip değil, Rusya da sahip ama bu ülkelerin sayısı çok az. O halde bunu inşa etmek istiyorsanız bu ülkelerle işbirliği yapmaya mecbursunuz aksi takdirde başaramazsınız. Şu anda inşa ettiğiniz tek reaktör Rusya'dan geliyor kullanacağınız yakıt bizim onayımızla Rusya'dan geliyor. Sizin başka reaktör inşası hususunda anlaşmanız da yok. Zenginleştirmek istediğiniz bütün bu yakıtı nerede depolamayı düşünüyorsunuz? O halde zenginleştirmedeki ana hedef ne? Bu mesele aydınlığa kavuşur kavuşmaz çok geniş işbirliği yapabileceğimize inanıyoruz. Ben sizin bazı ülkelere ya da birçok ülkeye güven duymamanızı iyi anlıyorum. Tarihinizin çok çetrefilli olduğunu biliyorum. Siz son dönemlerde savaşlardan çok acılar çektiniz, Irakla olan savaş korkunçtu, ağır kayıplara uğradınız. Gençleriniz öldü. Sekiz sene çok uzun bir süre. Kendimi sizin yerinize koyuyorum ama artık geleceğe bakmalıyız, ülkenizin kalkınması için bu çok önemli. 

Siz ve AB güven artırıcı önlem olarak uranyum zenginleştirilmesinin durdurulmasını istiyorsunuz. İran devleti ise çeşitli nedenlerden ötürü buna karşı. Güven oluşturma hususunda başka bir yol yok mu? 

Çalışıyoruz, son öneri mektubumuzda çok olumlu noktalar var. Paranızı harcamak istiyorsanız harcayın ama hâlâ nükleer reaktör inşa edecek gücünüz yok. Oysa size yardım edebilecek ülkeler var. Hiçbir şeyinizi kaybetmeden onlardan yardım alabilirsiniz.

Konuyu değiştirmeme ve ekonomik açıdan konuşmama izin verin. Bugün küreselleşen bir ekonomide yaşıyoruz ve bu ekonomiye katılım son derece önemli. Bir zamanlar Çin ile Dünya Ticaret Örgütüne katılma hususunu konuştuğumuzu hatırlıyorum. Onlar için de dünya için de çok önemli bir dönemdi. İran'ın da aynı şekilde küresel ekonomide hak ettiği yeri almasını istiyorum. Bu sistemde eksiklikler olabilir ama sonuç olarak kanunlara dayalı bir sistem kanunsuzluktan ve orman kanunlarından iyidir. 

Burada sert ve yumuşak güçten bahsetmek istiyorum. İran'dan istediğiniz şeyin güvenlik alanında sert güç alanında sonuçları var. İsrail ve bazı komşularımızın nükleer silahlara sahip olduğunu da hatırlarsak soru şu: Neden siz yalnızca ekonomik avantajları yani yumuşak güç alanını gündeme getiriyorsunuz ve sert güç alanında güvenlik garantileri vermiyorsunuz? 

Bugünkü ve geçmiş mektuplara ve belgelere dikkat edecek olursanız bu hususa değindiğimizi görürsünüz. Güvenlik hakkında, tehdit edilmeme hakkında, BM kuralları uyarınca güce başvurulmaması hususunda. Bölgesel güvenlik de çok önemli. Bence Orta Doğu'nun bölgesel güvenlik konusunda kolektif bir güvenlik çalışmasına ihtiyacı var. Tıpkı Avrupa'da olduğu gibi. Avrupa farklı karmaşık ülkelerden oluşmasına rağmen böyle bir mekanizmayı kurabildi ve bugün geçmiştekilerin aksine bir savaş yaşanmıyor. Orta Doğu'daki bazı yaraların çok yeni olduğunu bilmeme rağmen böyle bir hareketin oluşabileceğini düşünüyorum. Bölgede düzenlenen bazı güvenlik toplantılarına katıldım. Bazı yanlış yönelimlerin de olduğunu sanıyorum. 

Bu son ziyaret sırasında sunduğunuz pakette açıkça güvenlik garantisinden bahsediliyor mu? 

Dikkate almanız gereken bir çizgi var. Mektuptaki imzaları göz önüne almalısınız. Bu mektup küçük bir şey değil. Hepsini birlikte gördüğünüzde çok önemli bir mektup olduğu anlaşılır. 

Biz İranlılar Avrupa ve 5+1 ülkeleriyle müzakerelerde bulunmayı tercih ediyor hatta istiyoruz. Ancak endişemiz Avrupa'nın ABD karşısındaki konumu noktasında. Avrupa'nın ABD karşısında nasıl bir gücü var. Zira ABD bize saldırmak istiyor ve bu ülke geçmişte istediği her işi yaptığını gösterdi. Bu nedenle 5+1 ve Avrupa'nın ABD karşısında nasıl bir güce sahip? 

Biz sorunları güç kullanarak çözmek istemiyoruz . Biz diplomasi ve müzakereler yoluyla sorunları aşmak isteyen bir grup ülkeyiz. Bu bizim hedefimiz ve geçen birkaç yılda da bunu yaptık. 

Ancak sorun ABD ve hâlâ askeri seçenek masanın üzerinde diyor. Sizin bu konudaki görüşünüz nedir? 

Bildiğiniz gibi ben defalarca böyle bir şeye taraftar olmadığımı söyledim. Avrupa ülkeleri böyle bir şeyi desteklemiyorlar. Biz diplomatik çözümden yanayız. Ancak eğer diplomatik çözümden yanaysanız bu alanda adım atmanız gerekir. 

Burada akla şu soru geliyor. Bu nasıl bir diplomasi ki İranlı öğrenciler [Avrupa ülkelerinde] bazı bölümlerde eğitimden yoksun bırakılıyorlar? 

Burada mı? 

Hayır, Avrupa'da

Ben başkaları adına konuşmam. Ancak bu güvensizlikten ve kuşkudan kaynaklanıyor. Bu güvensizliğin ortadan kalkması sizin de faydanıza. Konu ne kadar çabuk şeffaflaşırsa insanlar da bunu anlayacak ve bu sorunlar da ortadan kalkacaktır. Bizim sunduğumuz pakette halklar arası ilişkinin geliştirilmesi öğrenci değişimi vs gibi konular da göz önünde tutuldu. Bu vatandaşlar için çok önemli. Genel olarak bu paket İran için çok önemli. Bu yüzden halkların ilişkisine de özel bir yer verildi ve öğrenci değişimi gibi konulara değinildi. Bu yeni kuşakların birbirine saygı duyması noktasında da önemli. 

Sayın Solana siz AB Güvenlik ve Dış ilişkiler Sorumlusu olarak geçtiğimiz yıllar içinde farklı İranlı güvenlik ve nükleer yetkilileriyle görüştünüz. Ruhani, Laricani ve Celili gibi. Bu isimlerden hangisiyle görüşmeler daha kolay ilerledi? 

İnsanlar hakkında yargıda bulunmak istemiyorum. İşimin bu olduğunu sanmıyorum. Ruhani'yi hatırlıyorum birkaç kez kendisiyle görüştüm. Sayın Laricani ile daha yakın bir ilişkimiz oldu ve kendisine son derece saygı duyuyorum. Kendisiyle dost olduğumu söylemek isterim. Kendisi de bunu söyler mi bilmiyorum ancak kendisine çok saygı duyuyorum. Şahsiyet sahibi bir insan. Sayın Celili'yi daha az gördüm, yalnızca üç kez. Ancak bugün güzel bir görüşmemiz oldu. İyi ilişki içinde olmamamız için bir neden görüyorum. Ancak insanlar hakkında hüküm vermek istemiyorum. Bu bizim ilişkimiz ve olayı kişiselleştirmek istemiyorum. 

Sayın Celili ile olan ilk görüşmenizde akşam yemeğini yarıda terk ettiğiniz doğru mu? 

Ben mi, hayır asla odayı terk etmedim. 

Yaklaşık üç ay önce 

Asla hayatımda hiçbir zaman bir insanın anlayışsızlığı nedeniyle odayı terk etmedim. Bunu kim söyledi bilmiyorum. Ne Celili ne de başkası asla böyle bir şey yapmadım. Ben yetişkin bir insanım (gülüyor) 

Geçtiğimiz dönemde Sayın Laricani İran Meclis Başkanı olarak seçildi. Devrimden sonra ilk kez olarak siz ve diğer Avrupalı liderler kendisine tebrik mesajı gönderdiniz. Oysa daha önceleri İran'ın meclis başkanlığı seçimleri böylesi uluslar arası tepkiler almazdı. Bu sizin kendisi gibi isimlerle müzakereye olan eğiliminizi mi gösteriyor? 

Ben Sayın Laricani'yi tebrik ettim, bu benim için olağan bir durum. O büyük bir çoğunlukla seçildi. 

Ancak bu tebrik geçmişte yoktu 

Benim açımdan bunun nedeni geçmişte meclisten kimseyle görüşmemiş olmamdır. Ancak Laricani'yi tanıyordum. Evet onunla konuştum ve telefonla tebrik ettim. Başka ülkelerde başka kimseleri de tebrik ettim ve eğer ben de bir makama seçilirsem inanıyorum ki kendisi de beni tebrik eder. Yine de bundan sonra bir yere seçilmek istemiyorum. (gülüyor) 

İran'da muhafazakarların mı yoksa reformistlerin mi görüşmeleri daha iyi sürdürdüğüne dair anlaşmazlık var. Sizce bu iki gruptan hangisiyle görüşmeler daha kolay ilerledi? 

Ben İran halkının seçtiği liderleri tercih ediyorum. Ben İran'da oy kullanmıyorum. İran'da insanlar oy kullanıyorlar ve bu seçimlerin adilane ve serbest olduğunu umuyorum. İnsanlar kimi istiyorsa o seçilmelidir. 

Son soru İran diplomasisiyle ilgili Batı ve İran seksenli yılların aksine artık kapsamlı müzakerelerde bulunuyorlar ki bunun belirgin örneği nükleer müzakereler. Sizin İran diplomasisi hakkındaki görüşünüz ne. İranlı diplomatlarla çalışmak nasıl bir şey? 

Yani özelliklerini tanımak ve tanımlamak anlamında mı? Bilemiyorum zor bir iş. Ancak aktif bir diplomasi yürüttüğünüz kesin, kastettiğiniz buysa sizinle aynı görüşteyim. Bu ay içinde Sayın Mutteki ile dört kez görüştüm. Afganistan, Irak üçüncüsü hangisiydi (sözcüsüne bakarak) Lübnan. Evet bugünkü görüşmemizi de sayarsak bir ay içinde dört kez görüşmüşüz üstelik henüz ayın yarısındayız. (gülüyor) 

Sizce 5+1 ve AB'nin karar alma sürecini uzatmak İranlı diplomatların ustalıklarından birisi mi? 

Hangi süreci geciktirmek? 

Müzakere sürecini en azından ABD seçimlerine kadar 

Eğer söylediğiniz gibiyse bence hata yapıyorsunuz. Bu bir hesaplama hatası. 

Bir tür beceri olduğu söylenemez mi? 

Hayır hesaplama hatası 

Teşekkür ederim 

Rica ederim, gelecek sefer daha somut konular üzerine sohbet edeceğimizi umarım 

NOT: Bu röportaj Hakkı Uygur tarafından Dünya Bülteni için Frasça aslından Türkçe'ye çevrilmiştir