Ve burası, 1990 yılında Birleşmiş Milletler sözde barış gücü ve Amerikan askerlerinin gelip, sözde barış gücü tarihlerinin en büyük kayıplarından birini verip aynı yıl alelacele terk ettikleri bir yer.

Bunu takip eden yıllarda, başta merkezi bir otoritenin ve uluslararası bir gücün bulunmaması nedeniyle, doğan otorite boşluğunda hukuk ve kuralları tanzim etmek için bir grup İslam âlimi ve kanaat önderi birleşip "İslami Mahkemeler Birliği" adlı bir oluşum kurarlar. Bu oluşum ilk olarak başkent Mogadişu'daki anarşi ortamının yok edilmesi için, çetelerden ve haydutlardan maddi zarar gören tüccarlar tarafından kurulur. Hemen her kabilenin kendi mahkemesinin olduğu Mogadişu'daki o yıllarda, bir kabilenin sanığını diğer kabile yargılamak için dahi alamazdı.

Tüm bunlar olurken, bölgede İslam Şeriatına dayalı bir yönetim olmadığı için tepkili olan Somali gençliğinden bir grup, kendilerini bu amaca ulaştıracak olan çizgiye 2002 ve 2003 yılları arasında kayarak saflarını belirlerler.

İŞGALCİ VE KUKLA HÜKÜMETLE CİHAD

Somali'de kukla hükümetle savaşan güçler iki gruba ayrılmakta: İslâmi gruplar ve silahlı yerel Kabileler. Bunların arasında en büyük grup hiç şüphesiz, 2007 yılında Etiyopya askerlerinin desteğiyle başkent Mogadişu'dan çıkarılan İslami Mahkemeler Birliği'nin askeri kanadı olan Genç Mücahidler Hareketi'dir.
Genç Mücahidler hakkında pek fazla bir şey bilinmemekte, ama iyi organize oldukları ve profesyonele yakın emir-komuta zinciriyle örgütlendikleri tahmin ediliyor. Hareketin bugüne kadarki liderliğini 1 Mayıs 2008 tarihinde Amerikan bombardımanında şehid olan Aden Hâşî Ayro (Ebu Huseyn El-Ensârî) yürütmekteydi. Ayro ve hareketin diğer liderlerinin zamanında Afganistan'daki kamplarda eğitim aldıkları ve hareketi de devrik Taliban'ın anlayışıyla inşa ettikleri iddia edilmekte.



GENÇ MÜCAHİDLER FAALİYETTE

Genç Mücahidler Hareketi ilk olarak başkent Mogadişu'da, caddeleri tutup masum halka terör estiren çetelerle mücadele etmeye başlar. Bu çeteler şehir dışına sürüldükten sonra ise, Mogadişu'da adeta dev bir sektör haline gelen insan kaçırma mafyasıyla savaşmaya başlarlar. Bu zaman diliminde hareket, insan mafyalarından destek gören değişik savaş baronlarıyla Mogadişu ve çevresinde çarpışır.

Mogadişu'da Genç Mücahidler Hareketi'nin başına buyruk hareket ettiğine dair bir havanın oluşması, hareketi, silah ve teçhizat üstünlüğüne sahip çevredeki savaş baronlarıyla daha iyi mücadele etmek için başkentte siyasi bir destek arayışına iter. Bundan yola çıkarak temelini bazı kabilelerin oluşturduğu İslami Mahkemeler Birliği'ne katılan hareket, bir süre sonra birliğin askeri kanadının çekirdek gücünü oluşturacaktır. Somali'nin terörist yetiştiren bir barınak olduğunu sürekli olarak iddia eden ABD ise bu durumdan rahatsız olacak, İslami Mahkemelere karşı savaş baronlarına silah ve para desteği verecektir. ABD savaş baronlarına verdiği desteği hiçbir zaman açıktan dile getiremeyecek, ABD Başkanlık Sözcüsü olan Sean McCormark "Amerika teröre karşı savaşta güvenebileceği kimselerle birlikte hareket etmelidir. Afrika'nın boynuzunda (Somali Yarımadası'nda) terörün kök salması bizi gerçekten endişelendirmektedir. Terörist yetiştiren böyle bir barınağın olmasını istemiyoruz. Somali'yi gerçekten güzel günlere taşımak istiyoruz." şeklinde konuşur.

Bu olayların akabinde, 2006 yılında ABD destekli Mogadişu'daki savaş baronları ve bazı işadamlarının oluşturduğu "Barışı Sağlama ve Terörle Mücadele İttifakı" isimli grup, Şeriat yönetimini isteyen İslami Mahkemeler Birliği'ne karşı saldırılara başlar. Saldırılarda savaş baronlarının Müslüman İmamların evlerini basıp bazılarını ABD'ye teslim etmesiyle birlikte, Şubat 2006'da Genç Mücahidler ve İslami Mahkemeler Birliği bu ittifaka karşı Cihad ilan ederler. Cihad ilanıyla birlikte moral bulan genç kesimin gayreti ve Mogadişu'daki tüccar kanadın da yardımıyla, savaş baronları birçok yerde ağır zayiatlar verirler. Ve sonunda 2006 yılı yaz aylarında savaş baronları büyük bir panik ve yenilgi içerisinde başkent Mogadişu'yu tamamen terk ederler.

GENÇ MÜCAHİDLERİN AZMİ ve KARARLILIKLARI

Mogadişu'dan düşmanın çıkarılmasıyla birlikte Genç Mücahidler ve İslami Mahkemeler birliğine bağlı diğer güçler, savaş baronlarının elde tuttuğu çevre kasabalara saldırılar düzenleyip oraları da kendi bölgelerine katarlar. Mücahidlerin savaş meydanında adeta durdurulamadığını gören, Baidoa kentindeki bir alana sıkıştırılmış ve güçsüz olan sözde hükümet tedirginliğe kapılır ve ülkesindeki Müslümanlara yaptığı zulümle bilinen Etiyopya yönetiminden yardım ister. Etiyopya kuvvetleri bu zayıf ve geçici hükümeti korumak için 2006 yılının sonlarında Baidoa'ya gelirler. Burada Genç Mücahidler Hareketi onlara en iyi bildikleri şeyi yaparlar, yani Allah yolunda saldırırlar. Savaşın en ağır kayıplarından birini bu saldırılarda veren hareket, Kenya-Somali sınırındaki yağmur ormanlarında sığınaklarına yönelik Amerikan hava saldırılarına rağmen yolundan dönmemeye yemin eder ve hızla yeniden gerilla gruplarına ayrılırlar. Daha sonra ise bir yolunu bulup kukla Somali yönetimi ve Etiyopya ordusuna karşı gerilla savaşı için üslendikleri Mogadişu'ya geri dönerler. Kısa bir süre sonra ise Mücahidler, gündüzleri saldırı düzenler ve Güney ve Orta Somali'deki kasabaları kontrol altında tutar hale geleceklerdir.



AMERİKA UMURLARINDA DEĞİL

Akabinde ABD tarafından terör örgütleri listesine dâhil edilen hareketin Mücahidleri bu haberi aldıklarında sevinirler. Genç Mücahidler Hareketi'nin eski sözcüsü, şimdiki lideri Şeyh Muhtar Robo (Ebu Mansur) El-Cezire'yle yaptığı röportajda "Listeye katılmak Genç Mücahidler için bir onurdur. Bizler Allah'ın izniyle güzel Müslümanlarız ve Amerikalılar da işgalcidirler. Bizler hak yolda olduğumuzu biliyoruz." şeklinde konuşur.



Genç Mücahidler Hareketi'nin desteğinin nerden aldığı kesin olarak bilinmemekte. ABD geçmişte Eritre ve bazı Arap devletlerini harekete finansal destek vermekle suçlamış, Eritre bu iddiayı şiddetle reddetmişti.

ALLAH'IN DİNİ HAKİM OLANA KADAR SAVAŞACAĞIZ



Aden Hâşî Ayro'nun şehid olmasının hareketi geri götüreceği bir gerçek... Ayro, hem güçlü bir siyasal perspektife sahibi biri, hem de iyi bir askeri eğitmendi. Güney Somali'nin en güçlü kabilelerinden birinden gelen Ayro'nun bu yönü sayesinde hareket, Somali'de geniş bir kitleden saygınlık görüyor, mali destek ve savaşçı desteği alabiliyordu. Kukla geçici hükümet bazı Somalililerden destek görse de, Genç Mücahidler Hareketi ülkede Şeriat kanunları tam olarak tatbik edilmeden hiçbir anlaşma veya silah bırakmaya yanaşmayacağını açıkladı.

Sütun Haber