Ramazan’da sona yaklaşıyoruz. Son on gündeyiz..

Ramazan’da Suriye’yi konuştuk. Mısır’ı konuştuk. Mısır’daki darbenin yıldönümü idi çünki. Mursi ve arkadaşlarına verilen idam cezalarını konuştuk bu zaman diliminde. Yunanistan’ı, İsrail’i konuştuk. Özgür Gazze filosuna yapılan saldırıyı konuştuk.

Tabii her zaman olduğu gibi yine Paralel yapıyı konuştuk. Seçim sonuçlarını konuştuk. Koalisyon arayışlarını konuştuk. DAEŞ’i, PYD’yi konuştuk.. 

Sıvas ve Başbağlar’ı konuştuk.. Yetmedi Doğu Türkistan’ı konuştuk..

Dün Osmanlı’da ilk havacılık okulunun açılışının  yıldönümü idi. İlk Tayyare mektebi 1912’de açılmıştı. 1962’de tam 50 yıl sonra kapatıldı. Nuri Demirağ döneminde Tayyare meslek ortaokulu bile  vardı. Başka şeylerle uğraşmaktan bugünü bile hatırlamadık.

Ha bu arada Beştepe külliyesinde cami açıldı. Bu önemli.. 1993’de bugün özel radyo ve televizyonlar serbest bırakıldı. Aslında bu ay tarihte yaşanan olaylar sebebi ile de özel bir ay. 2. Viyana kuşatması, Fransız devrimi, İngilizlerin Mısır’ı işgali, Cezayir’in fethi, 1099 da Haçlıların Kudüs’te katliam yapmaları, hepsi bu ay gerçekleşti.

Önümüzde Kadir gecesi var. Ve ardından Ramazan Bayramı.. 24-27 Eylül Kurban Bayramı.

Ramazan’la Kurban arasında da nefes nefese bir koşturmaca olacak.. Tam da şu günlerde öğrenciler üniversiteye kayıt heyecanı yaşıyorlar..

Seçimin yenilenmesi hep gündemde olacak.. Bana kalırsa seçim kaçınılmaz. Sağlıklı bir koalisyon modeli yok.. Ya bir hükümet kurulacak ve Türkiye en uygun ve en kısa zamanda seçime götürülecek, ya da milli koalisyonla seçime gidecek. AK Parti tabanında CHP ile koalisyona tepki var.. Öte yandan MHP ile koalisyon konusunda da ciddi kaygılar var. Birkaç gün önce Münih’teydim, yurtdışındaki insanlar özellikle CHP ve HDP konusunda ciddi kaygılar taşıyorlar.. Rejim, daha önceki laikçi uygulamalar, bölünme ve terör endişesi insanları tedirgin ediyor..

Türkiye hep olağanüstü şartlarda gününü gün ediyor..  Mesela Sıvas ve Başbağlar davaları yıllardır vicdanları kanatmaya devam ediyor.. Ve ne yazık ki, birileri Sıvas ve Başbağlar konusunda aynı hassasiyeti taşımıyor. Dahası bu konuda bir trajediden yeni kan davaları üretme gayreti ile marka krizler üretme çabasında.

Paralel yapı nasıl başladı ve nasıl bitti.. Bir “kumpas” dediler, içeride kimse kalmadı herhalde.. Kesinlikle Sıvas ve Başbağlar davalarının yeniden açılması gerek.. Bu işin istismarına daha fazla göz yumulmamalı. Haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun, mazlumların hakkı aranıp, suçlular cezalandırılmalı. Bu davaların artık sembolik bir anlamı var.. Davaların yeniden görülmesi için yeterli gerekçe var.. Bu işin daha fazla istismarına izin verilmemeli..

Herhalde hükümetin kurulup kurulamayacağı bayram öncesi netleşir. Hükümetin kurulması, tabii eğer kurulacaksa bayramdan sonraya kalır. Bayram sonrası ayın 20’si oluyor. Herhalde askeri şûra mevcut hükümetle yapılacak.. Sonra ne olacağını göreceğiz. Eğer seçim kararı alınacak olursa eylül sonu, ekim başı seçim var demektir.. Ya da en geç kasımda seçim olur..

Bir an önce Türkiye normalleşecek, durma noktasına gelen piyasanın çarkı dönsün isteniyorsa ve eğer seçime gidilecekse bu işin geciktirilmemesi gerek..

Bu arada bayramın ilk günü Abdulkadir Geylani’nin vefatının yıldönümüne denk geliyor. Bayramın 2. Günü misak-millinin yıldönümünün 95. yılı. 3. Günü İspanya’nın fethinin başladığı gün, Montreux’un yıldönümü ve Kıbrıs harekatının 41. yılı.

Çok yoğun günler yaşıyoruz. Aslında bizler tarihin yaşayan tanıklarıyız. Heyecan verici günler yaşıyoruz.. Kimse yarınından çok emin değil.. Tarihin kavşak noktalarından birinde bulunuyoruz..

Ve bu arada Akit TV yayına girdi. Artık Akit’i sadece okumayacak, onu duyacak ve göreceksiniz.. O da sizin sesinizi duyurmaya çalışacak.. Bazı gerçekleri göstermeye çalışacak..

İnşallah korktuklarımızdan emin, umduklarımıza vasıl olmamız için gereken sorumluluğumuzun idrakine varmamıza vesile olacak ameller üzere oluruz. Selâm ve dua ile..

yeniakit