Sözleri tahrif edildi
Savunmada Başbakan Erdoğan'ın New Straits Times'a verdiği mülakatın tahrif edildiği de belirtildi
Savunmada Başbakan Erdoğan'ın New Straits Times'a verdiği mülakatın tahrif edildiği de belirtildi. Başbakan'a atfedilen 'Modern bir İslam devleti olarak Türkiye, medeniyetlerin uyumuna örnek olabilir' sözünün, çarpıtmalara dayalı kurgulamanın tipik örneği olduğuna yer verilen savunmada, 'Malezya'nın Türkiye Büyükelçiliği tarafından gönderilen ve oradan da Başsavcılığa iletilen NST gazetesinin söz konusu mülakata ilişkin sayfalarında Erdoğan'ın "İslam devleti" anlamına gelebilecek hiçbir sözü bulunmamaktadır' denildi.
SAVCI ŞİDDET ÇAĞRISI MI YAPIYOR?
Savunmada, Bakan Binali Yıldırım'ın "Tarihte de bu reformlar gerçekleştirilirken birçoğu kanlı oldu" sözünün laikliğe aykırı söylem olarak takdim edildiği belirtilerek, Yıldırım'ın, aslında "önemli olan bir şeyi yaparken kırıp dökmemek. Yolumuza da bu şekilde devam edeceğiz" dediği kaydedildi. Savunmada 'Başsavcı esas hakkındaki görüşünde 'laikliğin dini dogmalara ve hurafelere karşı verilmiş uzun ve kanlı bir mücadelenin ürünü olduğunu" söylemektedir. Başsavcı laikliğin korunması için "şiddet çağrısı" mı yapıyor' denildi.
Başsavcı'nın çarpıtmalarına, Burhan Kuzu'nun bir TV programında söylemediği sözlere yer vermesi de örnek gösterildi. Kuzu'nun, başörtüsü sorunun çözümü için 'Acele etmeyin ona da sıra gelecek' dediği şeklindeki ifadelerin tamamen gerçekdışı olduğu, program kasetleri izlendiği taktirde bunun anlaşılacağı belirtildi.
Savunmada Başsavcı'nın AK Parti kurulmadan önce üyelerinin söylediği sözleri kanıt olarak kullandığı böylece Anayasa Mahkemesi üyeleri üzerinde psikolojik baskı kurmaya çalıştığı belirtildi. Savunmada özellikle Erdoğan'ın AK Parti kurulmadan önce söylediği sözlerin delil olarak sunulmasının hukuka aykırı olduğu belirtildi. Başsavcı'nın esas hakkındaki görüşünde, 'üst düzey bazı kamu görevlilerinin laiklik karşıtı eylem, söz ve yazıları nedeniyle bu görevlere getirildikleri' iddiasına savunmada şu cevap verildi: 'Bu iddiayı ispat edecek en küçük bir delil sunulamamış olması, masumiyet karinesinin keyfi bir şekilde ihlal edildiğini ortaya koymaktadır.' Başsavcı, YÖK Başkanı hakkında, bir bakan ve bürokratlar arasında geçen konuşmalardan bahisle, 'icraatlarının hükümetten bağımsız olmadığını' iddia etmesinin ise ancak 'siyasi magazin' kapsamında ğerlendirilebileceği belirtildi.