Abdullah Büyük

Abdullah Büyük

Sporun yıldızları neden ‘EVET’ diyor?

Ülkemizin siyasi sürecinde ‘Yeni Anayasa Değişikliği Referandum’ tartışmaları devam ediyor. Bu heyecanı saklayıp-gizlemeden görüşlerini apaçık sergileyenler arasına spor camiasının yıldız isimleri de dahil oldu. Açıklamalarda ‘EVET’ çoğunlukta olduğundan, alınan bu olumlu kararlardan dolayı ‘malum’ kesim tarafından eleştiri-linç konusu oldu... 

Simon Kuper’ın ‘Futbol asla futbol değildir’ sözüne bugün ne denli önem kazandığı daha iyi anlamak mümkün. Spor ile siyaset ilişkisini tarihsel süreci bakıldığında, milyonların ilgi alanına giren futbolda da belli kesimlerin bu konuda yıllarca ‘nemalandıklarını’ görmemek mümkün değil. Oyunlarının en önemli sahnesi ‘gezi’ olaylarıydı. Kendilerine tarafsızlık süsü verenlerin futbolumuzun en üst temsilcilerinin formalarını kamufle olarak gezi ‘zekâlılar’ gibi Taksim’de gösteri yapmaları, hafızalardan silinmesi mümkün değil. Bunlar gelişen ve değişen Türkiye için, ders çıkarılacak tarihi bir süreç oldu...

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı dönemini tamamlayıp, halkın teveccühünü kazanıp, ülke menfaatlerinin ön planda olduğu hizmetlerini hükümet düzeyinde sürdürmek için Ankara’nın yolunu tutarken, bugün referandum için ‘hayır’ etrafında toplanan malum çevre “Erdoğan’ın Ankara’yla, siyasetle ne işi olur. Onların işi yol, su, elektrik gibi işleri yürüttükleri Belediyecilik olmalı...” anlayışa sahipti. Bugün ülkemizin kimseye bağlı olmadan, gelişmişlik seviyesinde gelinen noktaya bakıldığında, bu düşüncelerin hangi amaç-gaye taşıdığı gayet açık ve net...

Marmaray, Yavuz Sultan Selim, Osmangazi Köprülerine ‘hayır’ diyen anlayış, bugün bir kez daha ‘oyun’ sahnesinde. Dünden hiçbir farkı olmayan bir sahne. Ülke kazanımları için her olumlu yatırım-gelişmenin ardından ‘hayır’ çıkıyor. O nedenle, yarın mega proje olarak görülen ‘Kanal İstanbul’a’ da bu cevabın verileceğine şüphe ile bakıyoruz. Referanduma ‘hayır’ diyenlerin kimler olduğunu, arama motorlarının bir ‘tık’ kadar yakın. Karşınıza çıkan tablo, bugün o ‘Marmaray’a binmem, Köprüden geçmem’ anlayıştan başkaları değil. Anayasa değişiklik paketinin ‘Evet’ veya ‘Hayır’ olarak işlediği bir dönemde, kimlerin hangi düşüncenin ürünü oldukları bu kadar açık ve net iken, AK Parti Siyasi ve Hukuk İşler Başkanlığı’nın çıkardığı ve halka anlatılması için birimlerine gönderdiği 70 sayfalık detaylı sunumu incelediğimizde, Referandum sandığından EVET çıkması için o kadar çok neden var ki. Ki bu kitapçığın ‘Anayasa Değişikliği Özü’ başlığı altında geçen ‘Bu sistem AK Parti ve MHP’nin mutabakatıyla hazırlanmış ortak bir tasavvurun ürünüdür.’ 23. Maddesi, sözün özü niteliğinde...

İşin içinde ülke menfaatleri kadar sporun da olması, bizim ‘topa’ girme zorunluluğu doğurdu. Kültür, Sanat, Ekonomi dünyasının tanınmış isimleri açık seçik referandumda ki oyunun rengini belli ediyor. Arda, Rıdvan, Burak, Kenan Sofuoğlu gibi spor camiasının yıldız isimleri de Başkanlık sistemine ‘evet’ dedi. Bu durumdan rahatsız olan teknik direktör Aykut Kocaman’ın ‘Oyuncular siyasetin içinde olmamalı’ açıklaması, kendisinin bizzat siyaseti sporun içine çekmekten başka manaya gelmez mi? Ki diyelim bu maksatla söylemediğini varsayalım. Almanya basınının ‘Güçlü Türkiye için EVET’ diyen Hakan Çalhanoğlu’a linç etmeye kalkışması, kimlerin hangi değirmene su taşıdığının bir ispatıdır. Şimdi burada ‘Bitaraf Olmayan Bertaraf Olur’ sözünü hatırlatmayalım da ne yapalım...

yeniakit

Bu yazı toplam 843 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar