Sudanlı Milletvekilinden Çarpıcı Açıklamalar

Sudanlı Milletvekilinden Çarpıcı Açıklamalar

Sudanlı milletvekili Dr. Bedri, Sudan ile batılı ülkeler arasındaki kriz ve tutuklama kararının perde arkasını açıkladı.

Uluslar arası Ceza mahkemesinin Sudan başkanı Ömer el-Beşir'in tutuklanması yönünde verdiği karardan sonra Sudan'da olup bitenleri gözlemleyen kişilerin zihinlerinde birçok soru dönüp dolaşıyor. İlk kez bir devlet başkanı hakkında iktidardayken tutuklanma kararı çıkıyor. Bu türünün ilk örneği.

Beşir'in tutuklanmasıyla ilgili Ceza Mahkemesinin verdiği karara karşı durmak için ortaya atılan senaryolar nelerdir? Yerel, bölgesel ve uluslar arası alanda bunun etkileri neler olacak? Eğer Beşir tutuklanır ve rejimi düşürülürse Sudan'ın geleceği ne olacak? Sudan rejiminin düşürülmesinden kim karlı çıkar? Temmuz 2009 da yapılması planlanan meclis seçimleri zamanında yapılacak mı? Sudan'daki yabancı şirketlerin geleceği ne olacak?

Bütün bu soruları ve daha fazlasını İkhwanonline muhabiri'nin Sudanlı milletvekili Dr. Isam Yusuf Bedri* ile yaptığı röportaj:

İşte bu tarihi ve önemli röportaj:

İlkwanonline -İlk olarak; Uluslar arası Ceza Mahkemesinin Sudan başkanı Beşir'in tutuklanmasıyla ilgili verdiği karara nasıl bakıyorsunuz? Bu kararla hedeflenen nedir?

Dr. Bedri -Bu karar Sudan'a ve bütün Müslüman Arap ülkelerine karşı yapılan saldırı kapsamında verilmiş bir karardır. Bu, devletleri ve Batının eğilimlerine karşılık vermeyen, kararlarında bağımsız davranan lider ve sembolleri hedef alma çabasıdır. Bütün bu gösterinin amacı işte budur.

İlkwanonline -Sizce yerel ve uluslar arası alanda bu kararın arkasında kim var?

Dr. Bedri -Dış ülkeler bazında tabiiki Amerika, İngiltere, Fransa ve İsrail. Bu ülkelerin Sudan rejiminin düşürülüp onun yerine Ortadoğu'da Amerika'nın politikalarını takip edecek işbirlikçi bir rejimin gelmesinde doğrudan çıkarları vardır.

İlkwanonline -Bu ülkelerin Sudan'daki çıkarları nelerdir?

Dr. Bedri -Bildiğimiz gibi Siyonistler Nil'den Fırat'a kadar uzanan bir devlet kurmayı istiyorlar. Sudan bu alanda Nil nehrinin varlığına ek olarak stratejik derinliği temsil ediyor. Özellikle de küresel bazda ileride meydana gelecek savaş su savaşı olacaktır. Sudan da en zengin su kaynaklarına sahip ülkedir. İngiltere, Fransa ve Amerika ise Sudan topraklarında bulunan zenginlikleri ve bütün ekonomik kaynakları sömürmeyi istiyor. Bu devletlerin Arap ve Afrika ülkelerinde Amerika, Fransa ve İngiltere'nin direktiflerine karşı çıkan rejimlerin oluşmamasında çıkarları vardır. Amerika ve müttefiki devletlere olan bağımlılığın sağlanması için Sudan rejimi düşürülmesi gereken bir rejimdir.

İlkwanonline -Ülke içinde bundan kim istifade eder?

Dr. Bedri -İçerde ise Batılı devletlerin kucağına atılmış ve Sudan konusunda aslanın pençesi olmaktan başka dertleri olmayan isyancı hareketler bulunmaktadır. Bu hareketlerden bazıları Avrupa'da, lüks otellerde rahat ve konforlu bir yaşama alışmış ve oradaki kadınlarla evlenmiş liderlerin kişisel menfaatlerini temsil ederken, bazıları Abdulvahit Muhammed Nur gibi dinle devletin birbirinden ayrılıp Sudan'da laik bir rejimin kurulmasını isteyen eğilimler içindedirler. Sudan'da İslam'ın halkın yaşamında hakim olmasını istemeyen, İslami bir rejimin kurulmamasına ve Sudan'da olduğu gibi eğer kurulmuşsa da devrilmesine çalışan başka makamlar da bulunmaktadır. Burada, Sudan'ın kökleriyle bağlantısı kopmuş, birlik ve inanç temeli üzerine kurulu, aktif yeni bir Sudan olmasını isteyen başka makamlar da vardır.

Tehlike ve Yakınlaşma

İlkwanonline -Bu kararın yerel, bölgesel ve uluslar arası düzeydeki etkileri neler olacak?

Dr. Bedri -Yerel düzeyde bunun fayda getirecek bir zarar olduğunu zannediyorum. Bu, görünüşte boyutları ve tehlikeleri olan bir karar. Ama bu kararın başka bir yönü var ki; o da Sudan içerisinde siyasi faaliyetlerde yakınlaşmaya, bu ülkeye daha fazla sahip çıkmaya ve aralarındaki anlaşmazlıklara rağmen siyasi parti ve güçlerin halihazırdaki rejime bağlanmalarının itici gücü oluşudur. Bu durumda Sudan eskisinden daha güçlü hale gelecektir.

Bölgesel bazda ise; Çad gibi bu karara sevinen bazı ülkeler bulunmaktadır. Belki de bu onları Sudan karşısında daha aptal duruma düşmeye ve Darfur'daki isyanı desteklemeye sevk edecektir. Diğer bölgesel devletler ise Sudan'ın destekçisi ve yardımcısıdır. Afrika Birliği ve aynı şekilde Arap Birliği ülkeleri de bu kararı tanımamıştır.

Uluslar arası düzeyde hem destek veren hem karşı çıkan tavırlar mevcuttur. Hakkın yanında yer alan devletlerin çoğu bu kararın zalimce ve yönetimdeki bir başkanın tutuklanması kararının tehlikeli bir olgu olduğunu biliyor. Fakat bu karardan ötürü mutlu olan Fransa, Amerika, İtalya, İsrail ve bu rejimin ne şekilde olursa olsun düşmesini isteyen başka devletler de var.

İlkwanonline -Bu kararı memnuniyetle karşılayan tek Afrika ülkesi neden Çad?

İlkwanonline - Bazı devletler Sudan'daki rejim aleyhtarı isyanı destekliyor. Çad bunu gizlemeyen, üstünü örtmeyen tek devlettir.

Sudan'a İçerden Bakış

İlkwanonline -Sudan'daki iç siyaset alanıyla ilgili olarak " İçerdeki siyasi tabloyu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Dr. Bedri -Şuan siyaset sahnesi siyasi partiler ve gruplar arasında yakınlaşmaya tanık oluyor. Bugün hükümette yaklaşık 16 ortak parti var. Bu partilerin hepsi aralarında fikri ayrılık olsa bile Beşir'in sembol olduğu üzerinde birleşip bu kararın karşısında yer aldıklarını vurguladılar ve bunu sadece Beşir'e değil Sudan halkına yapılmış bir saygısızlık hatta Afrika ve Arap ülkelerine karşı sergilenen kötü bir davranış olarak addettiler.

Başka parti ve grupların üyesi olup rejime karşı gelmelerine rağmen kararı reddeden tabana destek çıkan geniş bir halk kitlesi görüyoruz. Hatta Halk hareketi bile bu kararı reddettiğini açıkça ifade etti. Ve Allah nasip ederse gelecek Perşembe bu konuyu tartışmak üzere Sudan ulusal meclisi olağanüstü toplanacak.

İtaat Evi

İlkwanonline -Beşir'in tutuklanmasında ısrar edilmesinin sırrı nedir? Bundan hedeflenen faydalar nelerdir?

Dr. Bedri -İlk olarak; Beşir ve Sudan tabiri caizse boyunduruk altına girmemesi itibariyle yeni dünya düzeninin çıkarını önemsemeyen bir noktayı temsil etmektedir. Zira Sudan bir üslup ve yaşam tarzı olarak İslama doğru fikri bir yön çizmiş, siyasi kararında bağımsız davranmış, askeri sanayi ve genel anlamda sanayide büyük bir sıçrama kaydetmiş, zirai kalkınmada net adımlar atmıştır. Belki de birkaç gün önce Marawi Barajının açılışı –dünyadaki en büyük su barajıdır- bunun en büyük delilidir.

Sudan bugün atağa geçmiş, gelişmiş ve farklı sahalarda kalkınan bir devlet olmuştur. Batı bunu bu minval üzere yakında kurulacak bir Arap İslam rejimin başlangıcı olarak görmektedir. Bu yüzden Sudan'ı tuzağa düşürüp rejimi düşürmeye çalışmak gerekiyordu ki kalkınma ve Sudan'ın medeniyet projesi durdurulsun, Siyonistlerle barışçı çözüm yolları arayan kafileye katılsın, onu bir devlet olarak tanıyıp -özellikle de Sudan'ın bunu defalarca reddetmesiyle birlikte- onunla müzakerelere girsin.

Sudan rejiminin İslam ve Arap dünyası düzeyinde Gazze savaşı, Filistin, Irak ve Afganistan'da olanlar karşısındaki Arap suskunluğunu kırması gibi meydana gelen son olaylarda takındığı tavırlar da buna eklenmiştir. Sudan zenginliklerini yönetme ve politikalarındaki eğilimler sebebiyle, Batı ülkelerinin onu gelecek dönemde İslam ve Arap dünyasının ışık kaynağı olacağını tahmin ettiklerinden ötürü kara listeye alınmıştır. Bu yüzden Sudan'ın –onların görüşünce- onların istedikleri alanlarda uluslar arası güce boyun eğip teslim olmuşlar kafilesine katılması gerekiyordu.

İmkansız

İlkwanonline -Burada Beşir'in tutuklanması kararıyla Sudan Başkanı olarak Selfakir'in atanması arasında bir ilişki görmüyor musunuz?

Dr. Bedrii -Hayır, Beşir tutuklansa –Allah korusun- hatta yönetim üzerinde çekişmeler olsa bile şunu size temin ederim ki ne Selfakir'in ne güney Sudan'dan başka birinin başkan olmasına imkan yoktur.

İlkwanonline - Neden?

Dr. Bedri -Çünkü Sudan coğrafi, demografik ve siyasi oluşumuyla güney Sudan'dan bir başkanın başa gelmesine asla olanak tanımaz. Çünkü Sudan'ın çoğunluğu kuzeyli Müslümanlardır ve güneydeki azınlıklardan birisinin çıkıp kuzeydeki Müslüman, Arap ve Afrikalı çoğunluğa başkanlık etmesi mümkün değildir. Bu sebeple tutuklama kararının bu konuyla hiçbir suretle ilgisi yoktur. Fakat bu belki de ortaklar arasındaki ilişkiyi kesmek, içerde fitne tohumlarını ekmek ve isyan hareketleriyle bazı makamları görevinden alma çabası olabilir. Bu bahsedilenler henüz gerçekleşmedi. Zira siyasi, askeri ve güvenlik düzeyinde net bir bağlılık göze çarpıyor ve hiç kimse bu kararın reddedilip kınanmasına karşı çıkmıyor.

Bölme Senaryosu

İlkwanonline -Bu kararın Sudan'ı parçalamayı hedefleyen bir palanın parçası olduğunu düşünenler var. Bu planın uygulanması için beklenen senaryolar nelerdir?

Dr. Bedri -Bölme senaryoları gerçekleşmeyecek. Bu, 2011'de güneyde yapılması beklenen self determinasyonda bile gündeme gelmiş değildir. Ancak Irak ve Afganistan'da olduğu gibi Sudan'ı işgal ederlerse böyle bir şey gerçekleşebilir.

İlkwanonline -Gelecek dönemde Sudan'ın işgal edilmesini bekliyor musunuz?

Dr. Bedri -Bu macera olur. Ben öyle zannediyorum ki onlar bu maceranın acısını Afganistan ve Irak'ta tattılar. Bir daha bunu tekrarlamayacaklar. Belki içerde kaos ortamı oluşturmak için Sudan'a ekonomik ambargo uygulayabilirler. Fakat bu rejimin başlangıcında başarısız oldukları gibi şimdi de başarısız olacaklar inşallah.

İlkwanonline -Şuan Sudan'da bulunan yabancı yatırım şirketlerinin geleceği ne olacak?

Dr. Bedri -Yabancı şirketler su, petrol ve elektrik gibi farklı alanlarda faaliyet gösteriyor. Bu şirketlerin bağlı oldukları ülkelerin çıkarlarını korumak için Sudan'ı destekler bir tavır takınacaklarını zannediyorum. Özellikle de bugün Sudan burada bulunan ve bu pastadan pay almak isteyen ülkeler için ekonomik servet ve iştahı ifade etmektedir. Aynı zamanda Sudan besin dengesi faaliyetinde kendisine güvenilen dünyanın en önemli ülkelerinden birini temsil etmektedir.

Seçimlerin Ertelenmesi

İlkwanonline -Temmuz 2009'da yapılması kararlaştırılan meclis seçimleriyle ilgili olarak mahkemenin kararının buna etkisi ne olur?

Dr. Bedri -Mahkemenin verdiği kararla ilgisi yok ama başka bir sürü sebepten ötürü meclis seçimleri zamanında yapılmayacak. Bu sebeplerden en önemlileri Darfur ve güneydeki Halk hareketinin seçimlere hazır olmamasına ek olarak Sudan'daki partilerin şuan için ister partilerin iç yapılarıyla ister seçim kampanyalarını finanse etmeleri yada halk tabanındaki yayılma bakımından bu seçimlere hazır olmamalarıdır. Seçimlerin belirlenen vakitte yapılmaması herkes için daha iyi olur.

Sudan ulusal meclis üyelerinin bazıları, tekrar seçilmesinden sonra Beşir'e karşı yapılması hedeflenen saldırıyı engellemek için başkanlık seçimlerinin parlamento seçimlerinden önce yapılmasını önermektedir.

İlkwanonline -Bu şartlarda iç siyasi muhalefeti nasıl görüyorsunuz?

Dr. Bedri -Tek bir partinin iktidarda olması Sudan'ın yararına olur. Sonra yönetime katılan partiler arasında ulusal hükümeti kurmak için ittifak sağlanır ve sonuçta çoğunluk tek bir partiye kalır. Bu da Sudan ulusal meclisinde en çok oyu alan parti olur. Ben gelecek dönemde bunun olacağını ümit ediyorum. Zira biz şuan için Sudan'da muhalefet istemiyoruz. Aksine düşmanın karşısında tek saf halinde duracak, üzerinde anlaşmaya varılmış ulusal bir program istiyoruz.

Yabancı Örgütleri Kovmak

İlkwanonline -Batılı devletlerin himayesindeki 10 yardım kuruluşunun ülkeden kovulması kararı tepki uyandırdı. Bu kuruluşların Beşir'in tutuklanması kararının desteklenmesinde ciddi bir rolü var mıydı?

Dr. Bedri -BM'nin en nihayetinde kendi eğilimlerini dile getiren kolları ve örgütleri olduğu biliniyor. Çoğu Amerika bağlantılı olan bu örgütler yapması gereken görevi yerine getirmedikleri ve yardım faaliyeti konusunda kendilerine verilen ruhsatı aştıklarından ötürü kovuldular. Hatta bu örgütler Ceza Mahkemesine sahte deliller ve bantlar sundular. Mahkemenin konumunu güçlendirmek için Sudan ve Beşir aleyhinde yalan raporlarla bunu desteklediler. Aynı şekilde Beşir'in tutuklanmasıyla ilgili Mahkeme kararına sevinen birkaç Sudanlıyı görüntülediler.

İlkwanonline -Son olarak; bu kararın karşısında durmak için Sudan'ın önüne koyulan alternatifler nelerdir?

Dr. Bedri -Şuan sunulan seçenekler; Sudan'ın bu karara ve onun içerde meydana getireceği oluşumlara karşı durmak için siyasi birliğini sağlamaya çalışması , Arap Birliğinin Arap ülkeleri düzeyinde aktif bir şekilde hareket etmesi, Arap ülkelerinin bu kararın reddedilmesi ve Beşir'in hangi devlet ve dönemde olursa oldun kendi topraklarındaki geleceğinin garanti altına alınması konusunda tavizsiz olmasıdır.

* Dr Bedri, İhvan-ı Müslimin Hareketi'nin Sudan Meclis üyesi, hareketin Sudan'daki siyasi yetkilisi ve iletişim fakültesinde öğretim üyesidir.

Gülşen Topçu tarafından tercüme edildi - İsra Haber