Suikastler Direnişi Ateşledi
Umman'ın El Vatan Gazetesin'de yer alan Filistin direnişini konu eden bir makale...
Suikastler direnişi ateşledi
İsrail bakanlar kurulunun feshedilmiş Filistin Başbakanı İsmail Heniye’ye suikast düzenlenmesine yeşil ışık yakması, yeni bir şeyi ortaya çıkarmadı. Plan zaten eskiydi ve zamanlaması yapılıyordu sadece. Belki de Heniye’den intikam alma zamanı geldi.
ZÜHEYR MACİD
Savunma bakanı Ehud Barak suikast planını beğendi ve hiçbir değişiklik yapılmaksızın kabul edilmesi çağrısı yaptı. Barak 1973’te başladığı suikastlar siciline bağlılığını sürdürüyor.
1973’te İsrail komandoları Beyrut sahiline indikleri vakit başlarında Barak vardı ve bu komandolar Fetih hareketi liderlerine üç suikast gerçekleştirdiler.
NASRULLAH’A TEHDİT
İsrail Heniye’yi öldürecektir. Daha önce yaptığı gibi hiçbir caydırma veya engelle karşılaşmaksızın Filistinli liderlerden istediğine suikast yapabilir. Bu Barak’la veya bir başkasıyla tekrarlanan bir hikaye. İsrail Başbakanı Ehud Olmert El Arabiya kanalına Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrullah’la ilgili soruya ‘ Beyrut sokaklarında dolaşamaz’ şeklinde küstahça bir cevap veriyor. Bu ifadeler Hizbullah liderinin bir diğer takip altına alınan isim olduğuna dair açık bir tehdittir ve ortada şartlar oluştuğu vakit saati geldiğinde suikasta uğraması amacıyla belirlenmiş bir plan olduğunu gösteriyor.
ARAP SUSKUNLUĞU TARTIŞILMALI
Suikastlara başvurmak İsrail’de yaygın ve daimi olarak hesapta. Uygun zamanda hayata geçirmek için konulan özel kodları var. Bazı Arap ve Filistin çevrelerinin İsrail’in Heniye’yi öldüreceği açıklamaları karşısındaki suskunluğunun tartışılması gerekiyor. Sanki bazı Filistinli liderler İsrail seçeneği veya İsrail’in hayata geçireceği belirli hedefler doğmuşlar ve yaşamışlar.
HENİYE SUİKASTİ VE DİRENİŞ
Gerçekten de tarih boyunca bu kadar lider Filistin örneğinde olduğu gibi ardı ardına bu türden suikastlara uğramamıştır. Filistin kanının dökülmesi helal oldu, hatta kulisler ardında satılır hale geldi. Heniye suikastı kararı aynı yolla olgunlaştı. Önceki suikastlar da bu yolla olgunlaşmıştı. Suikastların sonuçlarını okuyacak olursak Filistin direnişinin boyutunu arttığını hatta bağımsızların dahi direnişe kayma gösterdiğini görürüz. İsrail Ahmed Yasin’e ve ardından Abdulaziz Rantisi’ye suikast düzenledi. Keza Yasir Arafat’a da. Birçok suikast Filistin inadının boyutunu arttırdı, ateş ve barut dilinden anlayanların tablosunu vitrine taşıdı.
TEK GÖZLÜ DÜNYA
Ateşi ancak ateşin bitireceği anlaşıldı. Şiddete ancak şiddetle karşılık verilir. Ne kadar zaman geçse de gaspa ve işgale sessiz kalınamaz. Dünyanın dört bir yanında Filistinlilerin izini süren uzun İsrail eli, bu suikastların meydana geldiği ülkelerin hiçbir şikâyeti veya rahatsızlığı olmaksızın birçok Filistinliyi saf dışı etti. Sanki tek gözle bakan dünyayı kendi toprakları üzerinde meydana gelen bu ‘ kazanımlar’ hiç etkilemiyor. İsrail ise sürekli olarak ‘kendisini savunma’ kavramını taşıyor. Hatta şöyle diyebiliriz: Sessiz kalanlar ya bu suikastlara onay vermiş oluyorlar ya da korkuyorlar. Her iki durumda da suskunlukları infazcılara destek veriyor ve onlara kılıf sunuyor.
İSRAİL HEDEFİNE ULAŞAMAYACAK
Zayıf bir anında Nasrullah’ı nasıl avlayacağını düşünmekle meşgul İsrail yönetiminin acil görevlerinden olan Heniye suikastı mutlak suretle gerçekleşmeyebilir. Bununla birlikte İsrail’in tarihi düşüncesi liderleri öldürmenin birçok işi netleştirdiği yönde.
Fakat gerçekler bunun aksini söylüyor. Bu çirkin eylem doğru ve sağlıklı eğilimleri bir gün dahi değiştirmedi. Zira ortada beklenen rol için seferberlik hali içinde ve gölgesinde hareket eden başka liderler var.
Umman’da yayımlanan El Vatan gazetesi, 15 Temmuz 2007,
Arapçadan çeviri: Halil Çelik
vakit