Suikastlerde Parmağı Var

Suikastlerde Parmağı Var

Tunus’un devrik liderinin şahsi koruması ilk defa konuştu. Zeynelabidin bin Ali’nin eşinin bir Mossad ajanı olduğunu söyleyen koruma görevlisi...

Arap devrimlerinin start noktası olan Tunus'da Zeynelabidin'in devrilmesinden üç ay sonra özel koruması konuştu. Abdurrahman Subir isimli koruma, Zeynelabidin'in eşinin bir Mosad ajanı olduğunu, damatlarıyla beraber üçünün ülkede birçok suikasta karıştıklarını ve henüz yeri keşfedilmemiş büyük bir hazinelerinin daha olduğunu ortaya koydu. Öte yandan ülkede kurulan geçici yönetim aleyhlerinde açtıkları 18 davadan yargılamak üzere Zeynelabidin ve ailesinin sığındıkları Suudi Arabistan'dan iade talebi için resmi girişimlerini sürdürüyor. Adalet ve içişleri bakanlarının yakın zamanda Interpol'e başvurmak üzere Fransa'ya uçması bekleniyor.

Tunus'un devrik lideri Zeynelabidin bin Ali'nin şahsi koruması Abdurrahman Subir, Zeynelabidin ve eşi Leyla El-Trablusi'nin İsrail ile işbirliği yaptığını, Leyla El-Trablusi'nin Mossad ajanı olduğunu ve Tunus'da bir kısım Filistinli lideri hedef alan suikastlarda parmağı olduğunu açıkladı.

Subir, devrik lider dönemdeki çok önemli gerçekleri ortaya koyarak, Zeynelabidin'i, eşini, damadını ve üst düzey bazı emniyet yetkililerini suçladı.

Evliliğine karşı çıkan işadamını öldürtmek istedi

Eski koruma şöyle konuştu: 'Leyla bin Ali, 1991 yılında Tunus istihbarat ajanlarını, Zeynelabidin'in yakın arkadaşlarından olan ve Leyla bin Ali ile evlenmesine şiddetle karşı çıkan bir arkadaşına (Tunuslu bir işadamı) suikast düzenlemeleri için organize etti.

Devrik liderin damadı, 1992 yılında El-Redif bölgesinde henüz dört yaşına ulaşmamış bir çocuğun öldürülmesi hadisesinin arkasındaki isimdi. Zira o dönemde devlet güvenlik tarafından yapılan tahkikat sonucunda Ali Siryati'nin devlet güvenlik birimine sunduğu rapor, katilin devrik başkanın damadı tarafından görevlendirilmiş bir şahıs olduğunu ortaya koymuştu.'

Saraydaki hazine

Subir, Kartaca Sarayı'nda bugüne kadar bulunandan çok daha fazla hazine mevcut olduğunu, bu hazineyi Leyla ve kardeşi Belhasen tarafından toplanan; yakut ve altın kaplamalı madalyaların oluşturduğunu vurguladı. Daha sonra El-Şazili El-Hami ismiyle bilinen Muhammed El-Arabi El-Mahcubi hakkındaki sırrı da ortaya koyan eski koruma görevlisi, bu şahsın 1990 yılında içişleri bakanlığında devlet katipliği yapmakta olduğunu, kamuoyunu sakinleştirmek için Zeynelabidin ve eşi Leyla tarafından kasıtlı olarak Mosad işbirlikçisi diye suçlanarak yargılandığını belirtti.

Tunus Adalet bakanı bundan önce devrik lider Zeynelabidin bin Ali aleyhine 18 dava açıldığını ilan etmişti. Adalet bakanı El-Ezher El-Şabi, devrik lidere yönelik suçlamaları şu şekilde sıralamıştı: 'Kasıtlı adam öldürme, devlet güvenlik birimine karşı komplo kurma, uyuşturucu kullanma ve kaçakçılığını yapma.'

İade talebi

Adalet bakanı geçici iktidarın, Suudi Arabistan'a sığınan Zeynelabidin ve ailesinin yargılanmak üzere iadesini talebi içeren yargısal bir dosya hazırladığını ifade etti.

Tunus yönetimi, bin Ali ve eşinin kaçışından on iki gün sonra yani geçtiğimiz 26 Ocak'ta kendileri hakkında uluslararası tutuklama emri çıkarmıştı.

Adalet bakanı El-Şebi, adalet ve içişleri bakanlığı bakanlarından oluşan bir heyetin çok kısa zaman sonra, bu emrin yürürlüğe girdirilmesi yönünde işlemlerin hızlandırılması için Uluslararası Polis Merkezi Interpol'ün bulunduğu Fransa'nın Lyon kentine gideceklerini açıkladı