Sünnilerin önde gelen liderine tutuklama
Irak İçişleri Bakanlığı, ülkedeki Sünnilerin önde gelen lideri, Müslüman Din Adamları Birliği'nin başkanı Harit el Dari hakkında tutuklama kararı çıkardı.
Irak İçişleri Bakanlığı, ülkedeki Sünnilerin önde gelen lideri, Müslüman Din Adamları Birliği'nin başkanı Harit el Dari hakkında tutuklama kararı çıkardı.
Bakan Cevad el Bolani, devlet televizyonunda yayımlanan açıklamasında, Dari'nin Irak halkı arasında terörizmi ve şiddeti kışkırtmak suçundan arandığını söyledi.
Sünnilerin kurduğu Müslüman Din Adamları Birliği'nin başkanı olan El Dari'nin sık sık Körfez ülkeleri, Suriye, Ürdün ve Mısır'a gidip geldiği, tutuklama kararının çıktığı sırada ise Ürdün'de olduğunun sanıldığı belirtiliyor.
El Dari, Başbakan Nuri El Maliki liderliğindeki Şii ağırlıklı hükümete ve devam eden ABD işgaline karşı yoğun eleştirileriyle de tanınıyor.
Karar kınandı
Öte yandan, Müslüman Din Adamları Birliği ve ülkedeki en büyük siyasi grup olan İslami Parti tutuklama kararını kınadılar.
Birliğin sözcüsü Muhammed Beşar el Faydi, El Cezire televizyonuna yaptığı açıklamada, İçişleri Bakanlığı'nın hareketini kınadığını belirterek, bunun, Şii ağırlıklı hükümetin iflasını gösterdiğini savundu.
Şii İçişleri Bakanını, "Irak halkını öldüren Şii milisleri korumakla" suçlayan Faydi, "Bu hükümetin kararının değeri yok, çünkü (hükümet) sadece Yeşil Bölge'yi (yoğun koruma altındaki Irak hükümeti, devlet başkanlığı ve ABD ve İngiliz büyükelçiliklerinin bulunduğu bölge) yönetiyor" diye konuştu.
Irak İslami Parti de kontrolündeki Bağdat televizyonu tarafından duyurulan açıklamasında, İçişleri Bakanlığı kararının şaşkınlık yarattığını ve kararı kınadıklarını bildirdi.
Bu arada, Dari hakkındaki kararın, Irak'ta ılımlı çoğu Sünni siyasetçinin de siyasi sistemden çıkmasına yol açabileceği yorumları yapılırken, Sünni siyasetçilerin bir süredir hükümetten ayrılma ve silahlanma tehditlerinde bulunduğuna işaret ediliyor.
Tutuklama kararından iki gün önce Devlet Başkanı Celal Talabani de Dari'yi sertlik yanlısı olarak nitelendirmiş, fiilen bir şey yapmadığını ancak etnik ve mezhep ayrılığını kışkırttığını iddia etmişti.