Filistin’i kurtaracak Filistinlilerden başkası olamaz. Elbette diğer Müslüman halklar ve ülkeler yardımcı olabilirler fakat bu görev öncelikle sürgün hayatı yaşayan Filistinlilere aittir.

Hiçbir ülke hiçbir devlet Filistin’i Siyonistlerden kurtarıp daha sonra etraf ülkelerde sürgün hayatı yaşayan Filistinlilere;

“Bakın, ülkenizi kurtardık, gelin oturun!” demez ve zaten bu imkânsızdır.

İngiliz emperyalizmi Filistin’i ele geçirdikten sonra Siyonistlere verdiği günden itibaren Filistinliler katliamlarla birlikte vatanlarından sürülmeye başlamıştır.

Şu anda milyonlarca Filistinli başta Ürdün, Lübnan ve Suriye olmak üzere etraftaki ülkelerde o günden bu yana mülteci olarak yaşamaktadırlar.

Mülteci durumundaki bu Filistinlilerin büyük bir kısmı bir gün mutlaka vatanlarına dönme ümidiyle yaşamaktadırlar.

Daha da önemlisi, bulundukları ülkeler onları her şeye rağmen kendi vatandaşı olarak kabul etmemiş, mültecilik durumları devam etmektedir. Sürgündeki Filistinliler şu anda Filistin’de yaşayanlardan çok daha fazladır.

Sözü uzatmayalım, Filistin’in Siyonistlerden kurtarılmasını gerçekleştirecek olanlar Filistinlilerin ta kendileridir. Bunu söylerken; “Biz bu işe karışmayız, onlar kendi başlarının çaresine baksınlar” anlamında söylemiyoruz.

Dünya Müslümanlarının şu anda yapacağı en önemli iş, sürgündeki Filistinlileri bu anlamda desteklemek, güçlendirmek, vatanlarına dönmelerini teşvik etmektir.

Dikkat ediniz, sürgündeki Filistinlilerin çok büyük bir kısmı uzaklara gidip dağılmış, bir gün kendi topraklarına kavuşma ümidini kaybetmiş değiller, Siyonist terör devletinin etrafındalar, çepçevre kuşatmış durumdalar.

Bu durumda yapılması gereken şey bu Filistinlilerin güçlendirilmesi, daha açıkçası HAMAS’a dönüştürülmesidir.

Çünkü hiç kimse vatanlarından sürülmüş, yurtlarından çıkarılmış, yakınları şehid edilmiş, mülteci olarak gittikleri yerlerde itilip kakılmış kimseler olarak bu Filistinliler kadar ciddi bir mücadeleye girişemez.

O halde yapılması gereken şey, öncelikle Batı Şeria’da yaşayan Müslümanlardan başlamak üzere Ürdün, Lübnan, Suriye, Mısır ve diğer ülkelerdeki Filistinlilerin HAMAS veya o seviyede örgütlenmesi, şuurlanması yegâne kurtuluştur.

Elbette bu işe karşı çıkacak olan söz konusu Filistinli mültecilerin yaşadığı ülke yönetimleri olacaktır. Ama bu imkânsız değildir. Dünya Müslümanları bunun için çalışmalıdır.

Şu anda bizim için topraklarından sürülmüş bir Filistinliyi vatanına yeniden dönme aşkıyla yandığını görmekten daha güzel ne olabilir?

O halde bu iş üzerine de yoğunlaşmamız gerekir.

Selam ve dua ile!