Mehmet GÖKTAŞ

Mehmet GÖKTAŞ

“Takdir-i İlahi böyleymiş” demek kime düşer?

Öncelikle kime düşmediğini söylersek meseleyi daha iyi anlatırız.

Bir felakette, bir kazada bir ölüm olayında “takdir-i ilahi böyleymiş” demek öncelikle devlete düşmez, yöneticilere düşmez, güvenlik güçlerine düşmez, savcıya hakime hiç düşmez, sağlık görevlilerine de düşmez.

Bir depremde bir sel felaketinde “takdir-i ilahi böyleymiş” demek Kızılay’a düşmez, AFAD'a ve benzer yardım kuruluşlarına düşmez.

Onların üzerine düşen nedir? Her birinin kendi görev ve sorumluluğunu yerine getirmeleridir.

Başka kimlere düşmez bu şekilde “takdir-i ilahi böyleymiş” demek?

Aracıyla başkasına çarpıp ölüme veya hasara sebep olan birisine de düşmez.

Yıkılan binayı yapan müteahhitlere ve mühendislere düşmez.

Bir katile düşmez yani öldürdüğü kişinin geride kalanlarına “takdiri ilahi böyleymiş” diyemez.

Peki, kime düşer “Kader böyleymiş, Takdiri ilahi” demek?

Öncelikle bir afette, bir felakette hayatını kaybedenlerin birinci derecedeki yakınlarına düşer, malına mülküne zarar gelenlerin bizzat kendisine düşer. Bırakın onlar söylesin “ne yapalım, takdiri ilahi böyleymiş” diye.

Çocuğunu kaybeden anne baba söylesin söyleyecekse, annesini babasını eşini kaybeden birileri söylesin.

Sonra sırasıyla kardeşleri ve yakınları söylesin “ne yapalım, kader böyleymiş’ diye.

Ve aradan vakit geçtiği halde bir türlü yatışamayanlara tesellisi kabul görebilecek kişiler de söyleyebilir hatta söylemelidir de.

Peki, olup biten her şey takdir-i ilahi değil midir? Elbette öyledir fakat belirtmeye çalıştığımız gibi herkese düşmez bunu söylemek.

Madem kaderden, takdir-i ilahiden konuşuyoruz, o halde bu konuda düşülen yanlışlardan birini daha söyleyelim; Kader, geçmişle ilgilidir, biz ancak geçip gitmiş bir olay hakkında kader böyleymiş diyebiliriz, gelecekle ilgili kaderden konuşmayız. Çünkü gelecek henüz vuku bulamamıştır, biz bilemiyoruz ve konuşmayız.

İçki müptelası birisine bir şeyler anlatmaya çalışıyordum; ‘Biz artık böyle geldik böyle gideceğiz, kaderimiz böyle yazılmış hocam” dedi.

“Peki, okudun mu böyle yazıldığını? Ya şöyle yazılmışsa kaderin; bu adam filan zamana kadar içki içecek fakat filan zaman Mehmet hocayla konuştuktan sonra içkiyi bırakacak, namaza başlayacak ve artık hep öyle gidecek” diye yazılıysa? Buna ne diyeceksin?

Bu yazı toplam 530 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar