Talat: Ban, gidişattan memnun görünüyor
KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Almanya'nın başkenti Berlin'de BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ile görüştü.
Talat, görüşmeden sonra yaptığı açıklamada, BM Genel Sekreteri Ban'ın Kıbrıs sorunun gidişatından şu sıralar memnun göründüğünü belirterek şunları söyledi:
"Aslında hepimiz gibi o da memnun, her ne kadar endişelerimiz olsa da. Biliyorsunuz, uzun zamandan bu yana, yaklaşık 4 yıldan bu yana Kıbrıs'ta yeni bir sürecin başlama ihtimali var. Sayın Hristofyas ile (Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas) 3-4 görüşme yaptık. 25 Temmuzda yeniden buluşuyoruz. Umuyorum ve büyük ihtimalle olacağına inanıyorum, tam teşekkülü müzakereleri başlatmış olacağız. Bunları görüştük.
Biliyorsunuz özel danışmanını atadı. Özel danışman atanması önemliydi. Çünkü Güvenlik Konseyi kararlarında, özel danışmanın çözüm konusunda umutlu olunduğu takdirde, çözümün olacağına inanma durumunda atanacağı ifade edilmişti. Dolayısıyla bu da gösteriyor ki, BM artık sorunun bir çözüm yoluna gireceğini görüyor. Biz de elimizden geleni yapacağız.
Zaten Kıbrıs Türk tarafı, Türkiye'nin tam desteğinde Kıbrıs sorunun çözümü konusunda uzunca bir zamandan bu yana çalışıyor. Hala bu pozisyonumuzu sürdürüyoruz ve elimizden gelen tüm esnekliği ve çabayı ortaya koyacağız."
Talat, Genel Sekreterin beklentilerinin ne olduğunun sorulması üzerine de şöyle dedi:
"Beklentisi açık ve net. Bir an önce tam teşekkülü müzakerelerin başlaması. Çünkü özel danışmanı ataması da bunu gösteriyor. Bizim görüşümüzü aldı. Görüşümüz olumluydu. Büyük ihtimalle Hristofyas'ın görüşü de olumluydu, bu atamayı yaptı. Dolayısıyla Genel Sekreterin beklentisi müzakerelerin başlaması ve herhalde bir an önce, kendi isteğimiz olduğu için de söylüyorum Kıbrıs sorunu çözülür" dedi.
AB ülkelerinden, özellikle Alman hükümetinden beklentilerinin ne olduğu sorusunu yanıtlayan Talat şöyle konuştu:
"Burada Alman hükümetiyle bir temasımız yok. Sadece bu görüşme için geldim. Tabii AB'den beklentimiz var. Beklentimiz, bize teknik yardım sağlaması, ayrıca Kıbrıs Rum tarafını çözüm konusunda cesaretlendirmesi. Tabii bildiğiniz gibi, AB'nin doğrudan doğruya tarafsız bir rol oynaması mümkün değil. Kıbrıs Rum yönetimi üye olduğu sürece, Yunanistan da kayıtsız şartsız destekçisi olduğu sürece..."
-"GEÇ KALMIŞ İLGİ"-
Talat, Alman hükümetinin Kıbrıs sorunuyla ilgili çabalarını artırdığı yorumunun yapılması üzerine de şunları kaydetti:
"Bu olması gereken bir şeydi. Hatta geç kalınan bir şey. Almanya, AB'nin öncü ülkelerinden biri. Bu ilgiyi göstermeliydi, çünkü Almanya ve tüm AB de BM'nin çözüm planını, yani Annan planını var güçleriyle desteklemişti. Bu plana karşı çıkanın ağır bedel ödeyeceğini de söylemişlerdi, ancak buna karşı çıkan bir bedel ödemedi. Üstelik de bu tutumunu sürdürdü bu zamanlara kadar. Bu dönemde Almanya gerçekten ilgilenmeye başladı. Bence geç kalmış bir ilgidir, ancak gereklidir."
Fransa'nın da Rum tarafına çok yakın bir politika sergilediğini ifade eden Talat sözlerini şöyle sürdürdü:
"Fransa'nın da daha tarafsız, daha objektif bir tutum içinde olması gerekir. Çünkü zamanında Rumlar tarafından Annan planı reddedildiğinde, ciddi ve en anlamlı tepkiyi Fransa dışişleri bakanı göstermişti. Ancak ne yazık ki bunun arkası gelmedi. Biz tüm AB ülkelerinin ve AB'nin bir bütün olarak Kıbrıs sorununa daha objektif yaklaşmasını ve Rum tarafını çözüm konusunda cesaretlendirmesini istiyoruz, bekliyoruz. Bizim o cesaretimiz var, bu nedenle bize böyle bir cesaretlendirmeye ihtiyaç yok."
Talat, Ban ile görüşme talebinin kimden geldiğinin sorulması üzerine de, "Kıbrıs'taki temsilcilerine görüşmek istediğimizi söyledik. Ancak tarih, yer gibi hususlar hemen akabinde BM'den geldi" dedi.
Talat, Annan planının gelecekte müzakerelere temel alınıp alınmayacağı sorusuna da şu karşılığı verdi:
"BM tarafından bu sorunun çözümü Kıbrıs'taki taraflara bırakılmıştır. Tabii ki sonuçta bir BM birikimi var. O birikimi dikkate alarak bir müzakere yürütüyoruz. Bunun içinde de doğal olarak bizim açımızdan Annan planı var. Annan planını kimse inkar edemez, ancak 'Annan planını mı görüşüyorsunuz' diyorsanız hayır..."
Talat, KKTC'nin müzakereleri başlatma eğilimi ortaya çıktığında AB ülkelerinin biraz geri plana çekildiğini ve o günlerde Kıbrıs konusuyla ilgilenmiyormuş gibi göründüğünü sözlerine ekledi.
ajanslar