Başta The Times ve New York Times gazeteleri, Dostum'un Türkiye'de "sürgünde" yaşadığına dikkat çekerek dönüşünün, Devlet Başkanı Hamit Karzai'nin Özbek oyları çekme çabası gibi göründüğünü belirtti. Times, Afganistan seçim kampanyasında "Savaş lordlarının başlıca rolü üstlendikleri" yönündeki eleştirilere dikkat çekerek "Özbek lideri General Raşid Dostum, Karzai'nin Özbek oylarını çekme girişimi çerçevesinde sürgünde yaşadığı Türkiye'den geri döndü" diye yazdı. New York Times ise, Karzai'nin, seçimdeki şansını artırmak amacıyla Dostum'un dönmesine izin verdiğini belirterek, şu görüşlere yer verdi: "Dostum, sürgünde yaşadığı Türkiye'den Pazar gecesi Afganistan'a geldi. Dostum'un dönüşü bazı seçmenleri caydırsa da etnik Özbekler arasındaki Karzai desteğinin artırması bekleniyor" Peki Dostum tüm bu süreci nasıl değerlendiriyor? Türkiye'de neler yaşadı? İşte Afganistan seçimlerinin kilit ismi general Raşit Dostum'un Turktime Yönetim Kurulu Başkanı Talat Atilla'ya yaptığı o özel açıklamalar"

Amerika ve Batı Dünyasında bir kısım medya zaman zaman hakkınızda olumsuz haberlere yer veriyor. Bunun nedenleri sizce ne olabilir?

RAŞİD DOSTUM: Dikkat ederseniz bu tür haberler her zaman yayınlanmıyor. Çok önemli ve hassas zamanlara denk geliyor. Biliyorsunuz ki bir önceki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ben Cumhurbaşkanı adayı olmuştum ve batı basınında benzer haberler çıkmıştı. Bu sefer de Sayın Hamid Karzai ile anlaşma yaparak bu seçimlere girdiğimiz için benzer haberler siyasi rakiplerimiz tarafından yayılmaya başladı"

Yalan haberler sıkıntılı zamanlarda mı artıyor yani?

RAŞİD DOSTUM: Evet doğru" Aslında bu haberler savaş zamanlarının haberleri. Asılsız ve dayanaksız ithamlar. Defalarca açıklama yaptığım halde, o yıllarda beraber terörle mücadele konusunda çalıştığımız ABD'li yetkililerin de açıklamaları olmasına rağmen, maksatlı olarak çıkarılmaktadır.

Bu haberlerle amaçlanan sonuca ulaşılabiliyor mu?

RAŞİD DOSTUM: Bizim Afganistan da milli birliğe ve yeniden yapılanmaya ihtiyacımızın olduğu bugünlerde bu tür haberler hem birlik ve beraberliğimizi zedeliyor hem de Taliban ve El-kaidenin moralinin yükselmesine ve böylece NATO birliklerine daha çok saldırmalarına neden oluyor. Dolayısıyla Afganistan'da normalleşmeyi geciktiriyor. Ancak biz bu tür haberlere alışığız. Hangi maksatla yapıldığı da herkes tarafından kolayca anlaşılabilecek bir şey.

TALİBAN VE EL-KAİDE'Yİ BEN YOK EDERİM!

Seçimlerde Karzai ile ittifakınızın etkili olduğunu gözlemliyoruz. Bazı haber ajanslarına "bakanlık istemiyorum" demişsiniz. Neden bakanlık istemiyorum dediniz?

RAŞİD DOSTUM: Seçimlerde etkili olduğumuzu herkes biliyor. Bakanlık istemiyorum derken ben kendim için bir bakanlık istemiyorum dedim. Yoksa milletim için tabiî ki bakanlıklar istiyorum. Benim de kadrolarım var ve onlar bakan olacaklar. Kendimle ilgili konuya gelince; ben Afganistan'ı çok iyi bilen tecrübeli bir Generalim. Taliban ve El-kaidenin yok olması, halkımızın barış içinde yaşayabilmesi için benim askeri tecrübelerimden yararlanılmalıdır. Amerika ve NATO güçleri ile beraber Taliban ve El Kaide'ye karşı mücadele etmek istiyorum. Ülkemin ve insanlarımızın bir an evvel huzura ve mutluluğa erişmesi için çalışmak istiyorum. Terörle mücadele konusunda bana verilecek görevi seve seve yerine getiririm. Ülkemin normalleşmesi, terör odaklarından temizlenmesini ibadet olarak kabul ediyorum.

Madem öyle, NATO ve Amerika neden sizin tecrübelerinizden yararlanmıyor?

RAŞİD DOSTUM: Partimiz kurulduğundan beri bizim bir konuda eksiğimiz var, bunu itiraf etmek gerekir. Biz yaptığımız faaliyetleri Afganistan içinde ve dünyaya yeterince duyuramadık. Biz birçok başarıya imza attık. Afganistan Türkleri olarak, Komünizm'in çökmesi ve terörizmle mücadele de büyük roller oynadık. Fakat bazı siyasi rakiplerimiz bizim hakkımızda Amerika ve NATO'ya doğru olmayan bilgiler veriyorlar. Afganistan'da ilk defa biz partimizin kongresini gerçekleştirdik. Bu demokrasinin ilk defa ülkede bizim tarafımızdan yerleştirildiği anlamına gelmektedir. Temele ilk harcı biz attık. Biz birçok kültürel faaliyetlerde de bulunduk. Yine biz partimizin kadın kollarını da oluşturduk. Partimiz Cünbüş'ün gençleri'nin kongresini büyük bir katılımla gerçekleştirdik. Fakat bunları yeterince duyuramadık. Seçimlerden sonra Afganistan da yeni bir dönem başlayacak. Bizlerde eksikliğimizi tamamlamış olarak bu döneme güç vereceğiz.

BEN TÜRKİYE'DEYKEN TALİBAN VE EL KAİDE GÜÇLENMİŞ!

Kuzey Afganistan da El-kaide ve Taliban'ın son durumundan bahseder misiniz?

RAŞİD DOSTUM: Ben Türkiye'deyken kuzey ve kuzey doğuda Taliban ve El-kaide epeyce aktif olmuş. Güçlenmiş. Bu durum Baglan, Kunduz, Tahhar, Cevizcan ve Faryab gibi kuzey illerinde zaman zaman güvenliği olumsuz etkilemektedir. Kuzey Afganistan'da aktif olan Taliban ve El-kaide gruplarının çoğunluğu, özellikle Özbekistan Devletine karşı olanlardır. İnşallah seçimlerde Sayın Hamid Karzai kazanırsa ben de görevime devam edersem Taliban ve El-kaide ya bulunduğu bölgeleri terk edecek ya da yok olacaktır. Talibanlar General Dostumu çok iyi biliyor ve tanıyor. Ben de onları çok iyi bilirim. Kimliğimi defalarca onlara sabit etmişimdir. Aslında onlar benim yokluğumu fırsat bilerek kuzeye daha çok gelmeye başlamışlardır.

Seçimlerden sonra öncelikli hedefiniz ne olacak?

RAŞİD DOSTUM: İlk görevimiz halkımızın güvenliğini sağlamak olacaktır. Şehirlerimizi terörist saldırılardan uzak yaşanabilir hale getireceğiz. Ticaretin ve yatırımların rahatlıkla yapılabilmesi için terörün kökünü kazıyacağız. Karzai ile Afganistan'ın birliğini sağlayarak, halkın seçtiği yöneticilerine sahip çıkmasını, bu bütünlükten doğacak enerji ile de tüm teröre destek veren Taliban odakları ile başa çıkabileceğimize inanıyorum. Önce halkımızın yönetime olan güvenini yeniden inşa edelim. Samimiyetle terör mücadelesine girişelim. NATO'nun desteği ile kısa zamanda güzel günlere erişeceğimize inanıyorum.

BAŞBAKAN'A ŞÜKRAN BORCUM VAR!

Türkiye'ye ile yakın ilişkileriniz var. Türkiye'den beklentileriniz nedir bu süreçte?

RAŞİD DOSTUM: Türkiye'nin Orta Asya ve bölgemizde önemli rol oynadığına tarih şahitlik ediyor. Türkiye'nin bu bölgelerde sevildiğini hepimiz biliyoruz. Buna Pakistan ile olan dostane ilişkisini örnek verebiliriz. Türkiye bu fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeli ve bölgeyi çok iyi bilen diplomatlarını bu bölgelere görevlendirmelidir. Türkiye ile Afganistan arasındaki ilişkiler çok eskilere dayanmaktadır. Atatürk ile Amanullah Han'a bu dostluğun kurucuları diyebiliriz. Türkiye ve Türk halkına sadece Afganistan Türkleri değil Afganistan'da yaşayan Peştunlar, Tacikler, Hazaralar v.s. de saygı duymakta güvenmektedir. Bütün etnik yapılara adaletli ve eşit mesafede durması, Afganistan'ın birliğini, bütünlüğünü savunması, menfaatsiz hizmetimize koşması kardeşliğimizin çimentosunu oluşturmuştur. Türkiye, Afganistan'ın yeniden yapılanması konusunda ciddi yatırımlar yapan ülkelerdendir. Türkiye, Afganistan'ın değişik bölgelerinde okullar, hastaneler, askeri okullar yapmıştır. Yapmaktadır. Afganistan'ın kuzeyinde olduğu gibi Kandahar, Herat, Celalabad gibi güney bölgelerinde de okullar açıp birçok alanda yatırımlar yapmıştır. ISAF bünyesinde Türk Silahlı kuvvetlerinin verdiği güvenlik hizmetleri halkımızın yüreğinde yer tutmuştur. İyi ve kötü günlerimizde her zaman bize sahip çıktıkları, her alandaki hizmet ve desteklerinden dolayı Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve Türk halkına şahsım ve Afgan halkı adına sonsuz teşekkürlerimi bildirmek isterim.

Burada bulunduğunuz dönemde bu dostluğu yeterince görebildiniz mi?

RAŞİD DOSTUM: Tabii ki. Hastalığım ve tedavim sırasında yakın ilgisini esirgemeyen Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Sayın Tayyip Erdoğan beyefendiye ve Dışişleri Bakanı Sayın Ahmet Davutoğlu'na teşekkürlerimi iletmek isterim" Kendilerine şükran borcum var" 

Başbakan'a ve Dışişleri Bakanı Davudoğlu'na ne gibi bir şükran borcunuz var acaba? Tedavi ve hastalık durumları insani bir durum. Her Türk vatandaşı hal/hatır sorma işlemlerini yapabilir"

RAŞİT DOSTUM: Yalnızca öyle değil tabi. Erdoğan'ın etkin siyaseti bana rahmetli Özal'ı hatırlattı. Biz Özal zamanında Elçibey, Dudayev, Türkmenbaşı gibi Türk liderler olarak sayımız bir hayli fazlaydı. Bu kültürün bayraktarlığını yapan birkaç kişi kaldık. Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Davudoğlu'nun Türk dünyasına olan yakın ilgisi bizi çok heyecanlandırıyor. Türk dünyası Başbakan Erdoğan'dan aldığı desteği hiçbir zaman unutmayacaktır" Şahsen ben asla unutmam...

 TURKTIME