Tebriz'de Azerbaycan Hükümetinin İslamfobi politakalarını eleştirmek için bir gösteri yapıldı.Cuma Namazı'ndan sonra gerçekleştirlen eylemde göstericilerin, Azerbaycan İslam Partisi Genel Başkan Mövsüm Samedov'un serbest bırakılmasını ve başörtüsü yasağının kaldırılmasını istedikleri belirtildi.

Gösterinin sonunda bir bildiri okunarak Azerbaycan hükümetinin Müslümanlar üzerine gerçekltirdiği zulmün hemen sona ermesini ve Tebriz halkı olarak Müslümanlarla Dayanışma için toplanıldığına vurgu yapıldı.

Bildiride, "Bir yerde zayıf düşüp ezilenlere merhamet gösterip, onları önde gidenler ve varisler yapalım"

"Azerbaycan'da Siyonist rejim at oynatıyor ve Bakü hükümeti siyonistlerin etkisi altına düşerek, İslam dini ile tezat olan bir siyaset yürütmekdedir.Elbette, Bakü'nün bu politikaya değişiklik yapmayacağı taktirde Tunus, Mısır ve Libya'ya hakim rejimlerin kaderiyle benzer kadere sahip olacak"

Biz Tebriz halkı kendi insani ve dini görevlerimiz çerçevesinde İran ve Azerbaycan halkları arasındaki tarihi, kültürel ve dini ortaklıklar dayanarak, Azerbaycan Cumhuriyeti'nin bağımsızlığı ve toprak bütünlüğüne ısrar ediyor ve aynı zamanda Bakü'nün anti-din politikasını sert biçimde kınıyoruz

İşte bu doğrultuda aşağıda belirtilen konuları belirtiyoruz

1. Camilerin kapatılması veya sökülmesi, ezan ve dini programların yayınına izninin verilmemesi, televizyon aracılığı ile çirkin Batı kültürünün tebliğ edilmesi, cami minarelerinden ezanın verilmesine yasağın uygulanması, basın organlarında anti-din eylemlerin artması dahil Benzersiz gazetesinde "Şeytan Ayetleri" kitabının yayınlanması  ve Bakü'de çıkan Alma gazetesinin İslam peygamberine saygısızlık etmesi, din adamları ve ruhanilerin seçimlerde katılımı izninin verilmemesi, başörtülü kızlar ve kadınlar için kısıtlamalar oluşturulması dahil onlara kişilik vəsiqəsinin verilmemesi, devlet dairelerinde islami sembollerden kullanımın yasaklanması, Şii kitaplarının özellikle de taklit mərcələrinin əhkam kitaplarının satışına yasağın uygulanması, güvenlik güçlerinin geçtiğimiz yıl Hüseyin Âşurasine Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti'nde 4 bin sakini olan Bənənyar köyüne karşı hunharca saldırıları, İslam peygamberinin vefatının yıldönümü gününde Bakü'nün Fuzuli meydanında dindar gençlerin dövülməsi, hapis edilmesi ve orta okullarda başörtü kullanımın yasaklanması, başörtüsü yasağına itiraz edenlerin ve İslamcı aktivistlerin geniş biçimde gözaltına alınması resmi Bakü'nün anti-İslam politikasının bariz örneklerinden sayılıyor ki, Türkiye Müslümanları ile birlikte dünya Müslümanları, özellikle de İran İslam Cumhuriyeti halkının endişesine neden oldu. Bu yüzden de resmi Bakü'nün yakında kendi politikalarına değişiklik yapması bekleniyor.


2. Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Müslüman halkının 4 yıldan fazladır ki, eğitim merkezlerinde başörtüsü yasağı projesi ile ilgili laik çevrelerin karşısında direnç göstermesi, halkın camilerden ezanın verilmesi yasağı karşısında durması, geniş sınırlamalara rağmen başörtü kullanım oranlarının artması, gençlerin camilerdeki katılımının artması, Azerbaycan halkının kutsal mekanlara olan ziyaret seferlerinin artması, islami ilişkilerin özellikle Muharrem ve Ramazan aylarında daha geniş biçimde kutlanması, sınırlamaların yapılmasına rağmen her yıl Dünya Kudüs Günü törenlerinin düzenlenmesi, İsrail'in Filistin halkına karşı cinayetlerini kötülemek için itirazlerın geçirilmesi, halkın camilerin kapatılması ve sökülmesi dahil Fatıma (s) Camii'nin yıkılması karşısındaki direnişi ve Eğitim Bakanlığı'nın orta okullarda başörtü kullanımın yasaklanması üzere bildirinin itirazı olarak ülkenin çeşitli kentlerinde onlarca itiraz aksiyasının düzenlenmesi Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Müslüman halkının İslam dinine olan bağlılığının özelliklerini sayılıyor ki, resmi Bakü İslam ilkeleri ve değerleri karşısında dikkatli olmasını zorunlu bir konuya dönüştürüyor. Ama, ne yazık ki, bu önemli mesele siyonistlerin otoritesi sayesinde Bakü yetkililerinin diqqetsizliyi ile yüzleşip. Bu yüzden de iyi olur ki, Azerbaycan hükümeti İslam Konferansı Örgütü'ne üye ülke olarak kendi kaderini siyonist rejimin karanlık kaderine bağlamasına ve İslam dünyasına qoşulsun.


3. Azerbaycan Cumhuriyeti'nde orta okullarda başörtü kullanımın yasaklanması artık 3 aydır başörtülü kızların eğitimden yoksun olmasına neden oldu. Bu mesele hiç bir mantığa ve dini prensibe uygun olmamakla birlikte, Azerbaycan Cumhuriyeti Anayasası'nın 25 ve 48 nci maddeleri (dini inanç özgürlüğü ve eğitim özgürlüğü) ile açığa təzaddadır. Ayrıca bu politika Uluslararası İnsan Hakları prensipleri özellikle de 1948 yılında kabul edilen İnsan Hakları Antlaşmasının 18. ve Birleşmiş Milletler əsasnaməsinin 55. maddeleri ayrıca, 1990 yılında İslam Konferansı Örgütü tarafından kabul edilmiş ve Azerbaycan Cumhuriyeti de onun karşısında borç aldığı İslami İnsan Hakları Beyannamesi ile taban-dabana aykırıdır. Bu yüzden de, resmi Bakü'nün Eğitim Bakanlığı'nın başörtüsü yasağı ile ilgili bildirimini iptal etmeli, başörtüsü yasağına itiraz eden dindarlar ve ruhban özellikle de İslam Partisi Başkanı Hacı Muhsin Samedov özgürlüğe bırakmalı ve tüm Müslümanlardan özür dilemelidir.


4. Ali taklit mərcələrinin İslâm dünyasındaki yüksek pozisyonu de Azerbaycan Cumhuriyeti yetkililerinin diqqetsizliyi ile boğuşan diğer önemli konulardan ki, bazı taklit mərcələrinin dahil  Ayetullah Sübhani Tebrizi ve İran'ın çeşitli şehirlerinin imam cümələri özellikle Tebriz şehrinin saygın imam Cuma'sı Ayetullah Müctehid Şəbistərinin başörtüsü yasağının kaldırılması için tavsiyelerini ülkelerinin iç işlerine müdahale olarak kaleme verdiler. Bu yüzden de resmi Bakü'nün özellikle de Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in bir Şii Müslüman olarak Ali taklit mərcələrinə saygısını sergilemeleri ve başörtüsü yasağının kaldırılması ile birlikte genellikle anti-İslam politikalarına son koyması bekleniyor.


5.Azerbaycan topraklarının 20% 'den fazla bölümünün işgal altında olduğu bir ortamda Bakü yetkilileri işgal altındaki toprakların kurtarılması için halkın dini inançları ve inançlarından yararlanmalış oldukları halde, Neden İslam ilkelerine karşı mücadele ederler. Umarız, Azerbaycan halkının sabır kasası dolmamış Bakü yetkilileri kendi hatalarını başa düşsünlər ve Karabağ'ın kurtarılması, 1 milyondan fazla didərginin sorunlarının çözümü için çare ardından olsunlar.
Sonunda Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Müslüman halkının ilâhî yasalara dikkatini Silahları,
"O kimseler ki, Rabbimiz Allah'tır diyerek yön gösterebilir, onlara hiçbir korku ve üzüntü yoktur" ayetini kendilerine hatırlatarak, Azerbaycan hükümetinden istiyoruz ki, ülkede halkın özellikle de İslamcıların toplumsal-siyasal faaliyetine engel olan atmosferi ortadan kaldırmak ve anti-İslam politikaları dayandırmaqla sıra hapiste bulunan tüm islamçıları dahil İslam Partisi'nin başkanını serbest bıraksın.

Vesselamu Aleyküm ve rehmetullahi ve berekatuh

 tevhidhaber.com