'Tek Irkçı Halaçoğlu Mu?'

'Tek Irkçı Halaçoğlu Mu?'

YUSUF HALAÇOĞLU Suçlamaları Cevaplıyor…

'Tek ırkçı Halaçoğlu mu?'

'Tek ırkçı Halaçoğlu mu?'
İLÜSTRASYON: HİCABİ DEMİRCİ
Tartışılan konuşmam nasıl aktarıldı: 'Bütün Kürtler Türktür, Alevi Kürtler de Ermenidir.' El insaf! Açıklamalarıma, çoğu gazetelerde asıl konuşmamın deşifre edilmiş metinlerinin yayımlanmasına rağmen, çoğu kişiler ısrarla gazetelerde ilk çıkan şekliyle beni ırkçı olarak nitelendirmeye devam ettiler. O zaman akla şu gelmektedir: Gerçekten ırkçı kim?

12/09/2007

YUSUF HALAÇOĞLU

Avukat Erdal Doğan tarafından bu ad altında 6.9.2007 tarihli Radikal gazetesinde, 'Tek ırkçı Halaçoğlu mu?' adıyla bir yazı yayımlandı.
Evet gerçekten iyi bir soru. Bu soruyu şu şekilde yönlendirebiliriz. Yusuf Halaçoğlu'nun ırkçı olduğunu söyleyenler ne kadar ırkçı değil? Aslında yazıyı okuyanlar göreceklerdir ki, yazı sahibinin kendisi belki farkına varmadan ırkçılık yapmaktadır.
Her şeyden önce bilime, ifade özgürlüğüne, araştırma özgürlüğüne sahip olduklarını söyleyen bu gibi kimselerin, kendi düşüncelerine aykırı fikirler karşısında, o fikirleri çürütmek için bilimsel cevap vermek yerine tabir caizse, en kolay yolu seçerek, o kimseleri ırkçılıkla suçlamaları, kendi kimlik problemleri olduğunu göstermiyor mu?
Evet 'Hepimiz Ermeniyiz' sloganı ne oldu? Eğer Ermeni olmak suç değilse (-ki tabii değildir ve hiç kimse kendi ırkını tespit etme hakkına da sahip değildir), neden araştırmalar sonucu ortaya çıkan gerçeklerin saklanması istenmektedir.

Hrant Dink de söyledi!
Özellikle diasporanın bize yönlendirdiği soru, 'Anadolu'da yaşayan Ermenilere ne oldu?' değil midir? Sorunun cevabını bu açıklamaları yapmadan nasıl vereceksiniz? Evet elde ettiğimiz belgeler, ki çoğu Amerikan arşiv belgeleridir- kendilerini gizleyen ve baskılardan kurtulmak için kimlik değiştiren Ermenilerden bahsediyor. Aslında bunu toprağı bol olsun Hrant Dink de söylemedi mi veya daha başka kimseler?
Burada kişilerin Ermeni olup olmadığı sorgulanmıyor ve kimlik araştırması yapılmıyor. Burada öldüğü iddia edilen Ermenilerden ne kadarının yaşadıkları tespit ediliyor. Bununla yok edildikleri söylenen insanların yaşadıkları belirtiliyor. Anladığım kadarıyla, kendilerinin kafasında oluşturdukları fikirlere ters düşen ve kurdukları dünyanın yıkılışını görenlerin başvurdukları en etkili silah 'ırkıçılık' olarak ortaya çıkıyor. Efendim 'maalesef' sözcüğü ile Ermeniler aşağılanıyormuş veya bazı Kürtler Türk yapılıyormuş. Maalesef yerine iyi ki kelimesini mi kullanmam gerekiyordu orada. Bir de iyi tarafından düşünülecek olursa, böyle bir durumda kalmamış olsalardı şeklinde anlaşılamaz mı? Veya bu söylenenler yalan mı yoksa bir gerçek mi? Biraz Anadolu'yu dolaşanlar da bunu iyi bilirler. Bu tespit, ne Ermeni asıllı vatandaşlarımızı, ne de Kürt asıllı vatandaşlarımızı kötüleyecek bir açıklamadır. Belki emperyalist devletlerin oynadıkları bir oyunun iflası anlamını taşıyabilir.

Ben ne dedim?
Şayet konuşmamı şu şekilde yapsaydım o zaman bu tepki gösterilecek miydi? Ben ne dedim: "Bugün Kürt olarak bilinen birçok insan, araştırmalarımızda Türkmen olarak görülmektedir." Peki bunu tam tersine, 'Bugün Kürt olan birçok insan kendisini Türk olarak bilmektedir' deseydim ırkçılık olarak nitelendirilecek miydi? Keza baskı sonucu kendisini Kürt-Alevi olarak göstermek zorunda kalan Ermeniler bugün ülkemizde azımsanmayacak sayıda yaşamaktadır deseydim nasıl karşılanacaktı? Ben ne dedim, "Bugün Kürt olarak bilinen, hatta hatta şöyle söyleyeyim Kürt-Alevi olarak bilinen birçok insan da maalesef Ermeni dönmeleridir." Burada ne Kürtler ne Alevi vatandaşlarımız, ne de Ermeni vatandaşlarımız aşağılanmaktadır veya ayrı bir nitelik verilmektedir.
Bu tespiti neden yaptım? Yukarıda söylediğim gibi, birincisi Osmanlı kaynaklarına göre bir aşiret araştırması, ikincisi Anadolu'da yaşayan Ermenilere ne olduğu sorusuna cevap aradım. Peki bu bilgiyi kim veriyor? Bu bilgiyi ABD'nin 1919 öncesi Diyarbakır'da konsolos yardımcısı olan ve aynı zamanda Ermeni Milli Delegasyonu Başkan Yardımcılığı'nda bulunan Thomas K. Mugerditchian. Denebilir ki bu tespiti neden bir bilimsel ortamda değil de kamuoyu önünde açıkladınız. Bu konuyu bilimsel bir sempozyumda sundum. Ama kamuoyuna Hürriyet ve Vatan gazeteleri tarafından eksik ve yanlış olarak aktarıldı. Konuşmam nasıl aktarıldı: "Bütün Kürtler Türktür, Alevi Kürtler de Ermenidir." El insaf! Benim söylediklerimle uzaktan yakından alakası yok. Açıklamalarıma, çoğu gazetelerde asıl konuşmamın deşifre edilmiş metinlerinin yayımlanmasına rağmen, çoğu kişiler ısrarla gazetelerde ilk çıkan şekliyle beni ırkçı olarak nitelendirmeye devam ettiler. O zaman akla şu gelmektedir: Gerçekten ırkçı kim? Yargısız infazda bulunup, hem Kürt asıllı vatandaşlarımızı tahrik eden, hem de Alevi inancında olan vatandaşlarımızı yanlış yola sevkedenler mi? Bence evet.

Bilgi sorunu
Dahası Sayın Doğan, daha o sıralarda var olmayan 'Hırıstiyanlıktan önce Aleviliğin var oluşunu ve Ermenilerin Hıristiyanlıktan önce Alevi olduklarını' iddia etmekle, gerçek bir cahillik sergiliyor. Zira Alevilik 13. yüzyılda ortaya çıkmıştır ve İslamdan sonraki bir hadisedir. Alevilerle ilgili araştırma yapan dünya çapındaki bilim insanı Prof. İrene Melikoff'un kitaplarına bakmak bile bu konuda yeterli bilgiye sahip olmak demektir. Ermeniler ise kadim Ortodoks Hıristiyanlardır. Bunu bile bilmeyen bir kimsenin beni ırkçılıkla suçlaması, kişilerin hadlerini aştıkları anlamına gelir.
Aslında Sayın Doğan bu iddiasıyla Alevi inancında olan vatandaşlarımızı rencide etmektedir. Şunu herkes iyi bilmelidir ki, bilimin dışına çıkıldıkça polemik artar ve toplum içerisinde çatışmalar çıkar. Söylenenleri iyi algılamak, bunun için yazılanları önyargısız okumak çok önemlidir. Sayın Doğan'a, benim deşifre edilmiş konuşmamı bir de bu açıdan okumasını öneririm.

Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu: Türk Tarih Kurumu (TTK) Başkanı

radikal