The Economist dergisi, bölgesel gelişmelere ve İran'ın bölgesel etkisine dair analizinde, Lübnan'daki Hizbullah'ı İran'ın Batı Asya bölgesindeki etkisinin en başarılı örneği olarak değerlendirdi ve Hizbullah'ın şu anda Lübnan'ın politikalarının anahtarı olarak kabul edildiğini belirtti.

The Economist dergisi şunları yazdı:

'1985 yılında Hizbullah adlı genç bir Lübnanlı grup bildirisini sundu. Arapça isminin anlamı, "Allah'ın hizbi" olan bu grup İsrail'e ve Batı'ya karşı savaşma sözü vermiş ve o ülkenin politikacılarından İslami bir hükümet kurmalarını istemiştir.

Neredeyse 40 yıl sonra Hizbullah Lübnan'daki en güçlü ve hatta Lübnan ordusundan bile daha donanımlı bir grup oldu. Hizbullah, İran'ın Ortadoğu'daki etkisinin en başarılı örneği olmuştur. 1979'dan beri bu bölge, İran'ın Suudi Arabistan ile olan çatışmasıyla şekilleniyor. İran'ın vekil kuvvetlerden yararlanmak için birkaç nedeni vardı. İslam inkılabını yaymayı ve Şii Müslüman olan mezhepdaşlarının bir savunucusu olarak ortaya çıkmayı umuyordu. Aynı zamanda bir tür stratejik derinlik arayışındaydı. Liderlerinden bazıları, Araplara, özellikle Fars Körfezi Araplarına karşı belirli ölçüde İran vatanseverliğine sahipti.

Fars Körfezi ülkeleri de bu süreçle mücadele etmeye çalıştı. Onlar, 1980'lerde Saddam Hüseyin'in İran'a karşı savaşını desteklediler ve Lübnan gibi yerlerde müttefiklerini güçlendirmeye çalıştılar ve genellikle başarısız oldular.

Arap ülkeleri kesinlikle bölgenin jeopolitiğini değiştirmek için bir hükümet değişikliğini umut ediyorlar.'

İran karşıtı medyanın Riyad rejimine bağlı olduğunu kabul eden bu dergi şunları yazdı:

'Suudi Arabistan'ın sponsor olduğu kanallar İran'daki protestoları zevkle yayınladılar. Bir eyaletin şehrindeki küçük topluluklar bile onlar için hararetli bir haber değeri taşıyor.

İran'da ortaya çıkabilecek ihtimaller ne olursa olsun, İran'ın desteklediği gruplar pozisyonlarını koruyacak ve Hizbullah, Tahran'dan mali destek almadan da Lübnan'daki en büyük güç olmaya devam edecektir.'(Ajanslar)