"Arşiv Servisi"mizdeki arkadaşlara, "tank"la ilgili "sözler" bulmalarını söylediğimde, masama kabarık bir liste koyamadılar...
Son derece normal karşıladım...

Öyle ya;
Bizim tarihimizde "tank"ın yeri çok yeni... Biz ki; "Tüfenk icat oldu, mertlik bozuldu" diyen Köroğlu adlı bir "efsane kahraman" döneminde "tüfek"le tanışmış ama daha sonra "toplu iğne bile yapamayan bir ülke" konumuna düşürülmüşüz!..

Bir zamanlar "kendi uçağımızı" ve "kendi otomobilimizi" yapmışız ama, daha sonraları "top"umuzu, "tank"ımızı ve "uçak"larımızı "ithal" etmiş, bunların "reorganize"sini de "3-5 milyonluk İsrail"e yaptırmışız!..

Böyle bir ülkede, "tank"la ilgili "söz kısırlığı" çekilmesi gayet normaldir...

TANK VE 28 ŞUBAT!
"Tankın tarihi"ni "28 Şubat Süreci"yle başlatırsak, herhalde abartmış olmayız...
O süreçte;

Merhum Erbakan Hoca, "100 bin tank yapacağız" demişti de, birçokları gülme krizine girmişti...

Ne acıdır ki;
Rahmetli Erbakan Hoca"nın "yapacağız" dediği tanklar henüz yapılmadan, "ithal tank"lar, Sincan sokaklarında yürümüş ve "Memleket sevdalısı Erbakan Hoca"yı iktidardan indiren süreci başlatmıştı...

"Tank"la ilgili bir söz de, adaşım Hasan Celal Güzel"e aittir... "28 Şubat Postmodern Darbesi"ne şiddetle karşı çıkan Hasan Celal Güzel, yine o süreçte; "Eğer bir gün darbe olursa, tankın üstüne ilk çıkan ben olurum" diyerek, tarihe "Tank Hasan" olarak geçmiştir...

Ama, bana göre; "tank"la ilgili en güzel sözü; bir "cinayet"e, bir "suikast"a kurban gittiği "tartışmasız bir gerçek" olan merhum Muhsin Yazıcıoğlu söylemiştir...
Merhum Yazıcıoğlu, "28 Şubat Darbesi"ne ve "Sincan"da yürütülen tanklar"a şiddetle karşı çıkmış ve demişti ki;

"Namlusunu millete doğrultmuş bir tanka asla selâm durmam!"
Eksiğim olabilir... Ama, "tank" denildiğinde, benim aklıma geliveren sözler ve olaylar bu kadar... Unuttuklarım olduysa, hafızamın yorgunluğuna verin!.. Pardon; bir de; "Sincan"da yürütülen tanklar"la ilgili, Çevik Bir"in sarf ettiği; "Demokrasiye balans ayarı yaptık" sözü tarihe geçmiştir...

Gördüğünüz gibi, "tanka dair" örneğimiz pek yok... "Tank" dediğimizde "28 Şubat", 28 Şubat dediğimizde de, 4 Şubat 1997"de "Sincan sokaklarında yürütülen tanklar" geliyor aklımıza...

ÇİN"DE BİR TANK ADAM!
Türkiye"de yok ama, meselâ "Kızıl Çin" veya "Komünist Çin" denildiğinde, herkesin aklına hemen Pekin"deki Tiananmen Meydanı ve meydanda "tankın önünde duran adam" geliyor akla...

Tarih 5 Haziran 1989...
O gün Tiananmen Meydanı"nda yaşanan olay, internet sitelerinde hâlâ ballandıra ballandıra anlatılıyor ve özetle deniliyor ki;

"Associated Press muhabiri Jeff Widener tarafından çekilen Tank Adam"ın fotoğrafı; 20. yüzyılı en ünlü fotoğraflarından biri haline gelmiş ve "Soğuk Savaş döneminin sonu"nun, "uluslararası simgelerinden biri" olmuştur.

5 Haziran 1989 tarihli fotoğrafta Tank Adam olarak anılan şahıs, tankların önünde tek başına durarak, geçişlerini engellemeye çalışmaktadır.

Tank Adam veya Meçhul Asi; 5 Haziran 1989"da, Pekin"deki Tiananmen Meydanı"nda Çin yapımı Type 59 tankları önünde tek başına durarak, tankların geçişini engellemeye çalışması sırasında fotoğrafı ve videosu çekilen ve böylece uluslararası kamuoyunda tanınmış olan kişidir.

Şahsın kimliği tam olarak bilinmediği için Tank Adam veya Meçhul Asi rumuzlarıyla anılmıştır. Her ne kadar daha sonraları İngiliz tabloit gazetesi Sunday Express, ilgili kişinin 19 yaşındaki Çinli öğrenci Wang Weilin olduğunu duyursa da bunun doğru olup olmadığı bilinmemektedir ve şahsın kimliği veya kendisine olaydan sonra ne olduğu, hâlâ yaşayıp yaşamadığı meçhuldür.

Aslında o gün orada tankların ilerlemesini önlemeye çalışan ve çevrelerinde bisikletlerle çember yaratarak onları engellemeye çabalayan başkaları da vardı.
Ama hiçbirinin engelleme çabası onunki kadar cesurca ve asil değildi."
Olayla ilgili bilgi bu kadar.

Ama, küçük bir bilgi daha var ki, aslında "olayın püf noktası"nı oluşturmaktadır.

AMAÇ ÇİN"İ KÖTÜLEMEK!
O bilgi şudur:
"Tankların önünde tek başına duran adamın fotoğrafı ve video görüntüleri uluslararası kamuoyuna neredeyse bir gecede ulaştı... Yüzlerce büyük gazetede ve haber dergisinde yayımlanmış ve dünya çapında sayısız medya organında baş haber olmuştur.
Nisan 1998"de, Time dergisi "Bilinmeyen İsyancı"yı "Time 100: Yüzyılın En önemli İnsanları"ndan biri olarak adlandırmıştır."
Nasıl, ilginç değil mi?..

"Tank Adam" veya "Meçhul Asi"nin fotoğrafı, "neredeyse bir gecede" ulaştırılıyor dünya kamuoyuna...
Vee, o fotoğraf;
"Yüzlerce gazete ve dergi"de "manşet"ten veriliyor.
Demek oluyor ki;
Amerika"nın ve Avrupa"nın "Böyle bir kahraman"a ihtiyacı vardır... Amerika ve Avrupa medyası bu fotoğrafı büyüterek kullanmalı ki, "Komünist Çin"in itibarı" kalmasın!..
İtibarsızlaşsın!..
Çin"in burnu sürtülsün!..

Çünkü Amerika ve Avrupa, daha o gün gördü ki; Çin, eğer "engellenmez" ise, yakın tarihte başlarına belâ olacak, "ekonomi"sini geliştirecek ve "3. dünya ülkesi" olmaktan kurtulup, "devler ligi"ne girecektir.
O halde;
"Çin"in önü kesilmeli"dir!..
Elbette kesemediler...
Çin büyüdü ve bugün "ABD ile Avrupa"nın rakibi" oldu... Gerçi, Amerika da, sonunda "Çin"e Coca Cola"yı soktu" ya, o da ayrı mesele!..

Hele söyleyin;
O günlerde "Çin resmi kayıtları"na göre 200-300 "Çin öğrenci örgütleri"ne göre ise "2 bin-3 bin kişi"nin öldüğü "Tiananmen Katliamı" veya "Pekin Katliamı" olarak adlandırılan olaylardan dolayı, bir "Tank Adam" icat edip, onu "kahraman" ilân eden Amerika ve Avrupa medyası; "Doğu Türkistan"da, Kızıl Çin tarafından katledilen binlerce insan için" acaba niye kılını kıpırdatmamaktadır?!?..

TÜRKİYE"DE, DURAN ADAM!
Ne ilginç değil mi;
1989 Çin"inden bir "kahraman" bulan Amerika ve Avrupa; CNN"i, BBC"si ve Reuters"i ile, Türkiye"de de, bir "Kırmızı Elbiseli Kadın" bulmuş, "Duran Adam"ları "kahraman" yapmıştır!..
Acaba niye?..
Başbakan Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz Cumartesi günü Bursa"da; "R4bia" işaretiyle "Adeviyye"ye selâm" gönderirken, dedi ki;

"Mısır"daki kanlı darbecilere 16 milyar dolarlık destek verenler, kanlı darbeye darbe diyemeyenler, darbe yönetiminin ortaklarıdır... Bugün Mısır"da sergilenen vahşeti, yarın belki de bir başka ülkede sergileyecekler... Belki Türkiye"yi karıştırmak isteyecekler... Çünkü bu bölgede güçlü Türkiye istemiyorlar."
Evet, bugün "Mısır"ı kan gölüne çevirenler", yarın da Türkiye"yi "kan gölü"ne çevirmek isteyeceklerdir.
Elbette;
"Türkiye"yi karıştırarak,
Türkiye"yi itibarsızlaştırarak!.."
Ve elbette
"Kırmızı Elbiseli Kadınlar"la,
"Duran Adam"larla!..
Ve elbette;
"Yakılan-yıkılan işyerlerini, otomobilleri görmeden... Atılan molotofları, yol açılan milyarlarca liralık zararı görmeden!"
Öyle ya;
"Türkiye"nin önü kesilmeli!"
Hele söyleyin;
"Gezi eylemlerine destek" için "tam 17 açıklama" yapan ABD, bir başka ülke için bu kadar açıklama yapmış mıdır?.. Türkiye"yi uyaran Avrupa, acaba "100 bin insanın öldürüldüğü" Suriye"yi kınamış mıdır?..

MISIR"DAKİ TANK ADAM!
Lâfı daha fazla uzatmayalım ve yine şu "tank" meselesine dönelim...
Tarih 16 Ağustos Cuma...
Yer Mısır"ın İsmailiye şehri...

Bu şehir; "darbeye şiddetle karşı duran şehirlerden" biridir.
İşte bu şehirde;
Tıpkı, 5 Haziran 1989"da, Çin"in Tiananmen Meydanı"nda; "yürüyen tankları engellemek" için onların önünde duran "Tank Adam" veya "Meçhul Asi" gibi; bir "Müslüman" da, üzerine gelen "tank"ın önüne geçti, kollarını makas gibi açarak, "dur" dedi; "Dur, daha fazla Müslüman"ı ezme!"
O an ne oldu biliyor musunuz;
Çatılarda konuşlanmış bir "keskin nişancı"nın silâhından çıkan "kurşun"la oracıkta vuruldu, acı içinde kıvranarak yere yığıldı!..
Ya sonra?..
Sonrası meçhul!..
Bu "meçhul kahraman"ın akıbetini bilen yok... Öldü mü, yaşıyor mu?..

MEDYANIN İLGİSİZLİĞİ!
Mesele, "Meçhul Kahraman"ın yaşaması veya ölmesi değil... Çünkü Mısır"da, her gün "yüzlerce Müslüman" şehid oluyor.

Mesele; "Mısır"ın Tank Adamı"na karşı gösterilen ilgisizlik, duyarsızlık!..
1989"da Tiananmen Meydanı"nda tankların önünde duran adamı bayraklaştıran, kahramanlaştıran ve yıllarca ondan söz edip, "efsane"leştiren ABD ve Avrupa medyası, Mısır"daki "Tank Adam"dan tek kare fotoğraf kullanmadı, iyi mi?.. Bırakın fotoğrafını yayınlamayı, nasıl öldürüldüğünden bile söz etmedi!.. Bizim "Ajans Di" söylemeseydi, belki benim de haberim olmayacaktı!..

Sadece "Batı medyası" değil, maalesef "Türk medyası" da; bir-iki gazete ve internet sitesi hariç, bu olaya hiç ilgi göstermedi, iyi mi?..

"Namlusunu halka çevirmiş bir tanka selâm durmayan", tam aksine "kollarını makas gibi açarak" tankın önüne geçen bu adam, "darbeye direnişin sembolü"dür ama, bir "Müslüman" olduğundan, onu kahramanlaştırmak "ABD ve Avrupa"nın, hiç işine gelmez!".. Mısır"daki "darbeyi destekleyen" adamlar; hiç "darbecinin tankına isyan" eden Müslüman"a sahip çıkar mı?

Öyle ya; onlar "kanlı darbe"ye "darbe" bile diyememiş, binlerce insanın şehid olduğu "katliam"ları kınayamamış, "iki yüzlü sahtekârlar"dır!..
Akit, dün öyle dedi ya;
"Tıynetleri bu!"
Ervahına yuh olsun!..

Sizin "demokrasi"nize de, AİHM"inize de!!!
Gel de bu Avrupa"ya inan... "İnsan hakları" derler, Suriye ve Mısır"daki "insan haklamaları"na ses çıkarmazlar... "Demokrasi" derler, "Mısır"da demokrasinin canına okunur" da, gıklarını çıkarmazlar!..

Güya "militarizme karşı"dırlar ama Mısır"da "Sisi Cuntası"nın gerçekleştirdiği "darbe"ye, "darbe" bile diyememişler, "askerin gerçekleştirdiği katliamlar" karşısında, "dut yemiş bülbül"e dönmüşlerdir!..

Batsın böyle demokrasi, kahrolsun bu demokrasi ve özgürlük anlayışı!.. Alın da, başınıza çalın "özgürlük" nutuklarınızı!..

Gel de bu "Avrupa"ya, bu Avrupa"nın "İnsan Hakları Mahkemesi"ne güven!..
Şu hâle bakın; "Suriye"de 100 bin insanın öldürüldüğünü, Mısır"da binlerce insanın katledildiğini" görmeyen, Avrupa ülkelerinde sıkılan "Biber Gazı"nı görmezden gelen AİHM, 2005 yılında Türkiye"de sıkılan "biber gazı" için, "işkence yasağını ihlâl ettiği" iddiasıyla, Türkiye"yi "20 Bin Avro tazminat ödemeye" mahkûm etmiş, iyi mi?!?..

Sizin "adalet"inize de, "hukuk"unuza da, "Haçlı elbiseli yargı"nıza da turp sıkayım!..
Önce kendinize bakın ulan!..

yeniakit