Abdurrahman Dilipak
Tiraj
38 ulusal gazetemiz ve bunların toplam tirajı 5.2 milyon..
Geziden sonra tirajlar 4.5 milyondan 5.2’ye yükseldi..
Zaman günde 1.182.00 gazete basıp dağıttığını beyan ediyor... Satıyor mu bilmem, ama bu kadar gazete dağıtıyor olabilirler.. Bugün de promosyon yapıyor ama o tiraj sıralamasında 9. sırada ve 176.000 seviyesinde.. Today’s Zaman’ın tirajı 12.000 civarında. Yani camianın gazetelerinin toplam tirajı 1.400.000’e yakın.. Bunun anlamı Türkiye toplamının %25’ine sahip.
Ocak sonu itibarı ile ilk 5’de Zaman (1.182.000), Posta (428 bin), Hürriyet (399 bin), Sözcü (366 bin) ve Sabah (322 bin) var.. Zaman ve onu takip eden Hürriyet grubunun 2 gazetesinin tirajı 820.000.. Aynı çizgide yayın yapan Sözcü’yü de buna eklerseniz 2.5 milyonluk tirajlar, genel tirajın yarısı ilk dörde ait.
İlk beş içinde, iktidara destek veren tek Sabah gazetesi gözüküyor.
İlk beşin ilki Zaman, takip eden 3’ü ise Hürriyet grubuna ait.. Habertürk 6. sırada ve tirajı 225 bin! Takib eden gazete 200 bandından Foto Maç! Bunları ilk 10’da Türkiye ve Bugün takip ediyor. 170.000 bandında birbirine yakın. Türkiye iktidara yakın, Bugün cemaatın safında! Taraf, Aydınlık, Bugün, Yeni Çağ, Yeni Mesaj, Cumhuriyet, Yurt’la birlikte muhalefet %60’lık bir tiraj gücüne sahip..
100-170.000 tiraja sahip 7 gazete var.. Bunları sırası ile, Milliyet, Star, Yeni Şafak, Takvim, Vatan, Akşam, Güneş.. Bu grubda iktidar daha ağırlıklı..
50.000’in üzerinde, sırası ile, Taraf, Akit, Aydınlık, Şok, Yeni Asya, Cumhuriyet, Yeni Mesaj, Yeni Çağ, Yurt.. Geri kalanı 50.000’in altında.. Yeni Akit’in tirajında son dönemde düzenli bir artış gözleniyor.. Bu grubta muhalefet baskın!
Aslında iktidar karşıtları hızlı bir şekilde tiraj kaybediyorlar.. Bu açık ara fark, Zaman gazetesinin dağıtım ve abone kampanyalarından kaynaklanıyor.. Bugün’ün tirajları da öyle.. Hatta Vatan ve Milliyet’in tirajları da promosyon!
Sonuçta birileri parayı veriyor ve bu gazeteler promosyon olarak kapılara bırakılıyor.. 5.200.000’i bulan tiraj brüt bir tiraj.. Satılan gazete 4 milyonu aşmaz. O da bugün. Seçim geçsin, tansiyon düşsün, yaza doğru 3.5 milyona geriler. Hatta onun 500.000’lik dilimi de kamunun alımı ve kurumsal alım.. Yani gerçek tirajımız 3 milyon gibi bir şey..
Bu arada merak edenler için Today’s Zaman’ın tirajı 12.000 gibi bir şey!
Tiraj büyük ölçüde internete kayıyor.. Daha çok da sosyal mediaya! Sosyal mediadaki tartışmalar daha çok bir meydan savaşını andırıyor..
Önümüzdeki günlerde internet mediasının kaset ve dosya savaşları ile daha da hareketlenmesi bekleniyor..
Klasik medianın tetikçileri vardı. Media sniperleri nokta atış yapıyordu. İnternet mediası sanki savaş alanı. Orada meydan muharebesi yapılıyor. Herkes elinde ne varsa atıyor. İnternet mediası biraz da balta girmemiş bir ormana benziyor. Hem de vahşi hayvanlar, zehirli böceklerle dolu sanki! Kim kimdir bilmiyorsunuz. Çünki birçok kişi maskesiyle dolaşıyor..
Aslında internet mediasının tirajı konvansiyonel mediaya göre daha gerçekçi. Aslında onlar da buldu işin hilesini. Bir haberi 10’a bölüp tıklama rekorları kırıyorlar(!)..
Sonuçta klasik ya da yeni media olsun izleme oranları ile ilgili şike yapıyor. Twitterde mesela Fake hesapların haddi hesabı yok.. Birileri Twitter motoru kurmuş, dakikada bilmem kaç mesaj atıyor.. İpin ucu bir insanda değil, bilgisayarı programlıyorsunuz o kendi atıyor.. Bu işin ajansları var artık. 3-5 kelimeyi mesajınızda kullanmışsanız, önceden tasarlanan mesajı otomatik olarak size gönderiyor.. Sanal gerçeklik, sanal kişiliklerle kişiliksizleştiriliyor aslında..
Sonuçta bu iş bir “hile”. Tüketici aldatılıyor. Kişilik haklarına bir saldırı sözkonusu..
Mesela gerçek olmayan bir tirajla daha çok ve daha pahalı ilan alıyorsunuz.. Ortada açık bir dolandırıcılık var.. O kadar gazeteyi dağıtıyorsunuz, ama kayıt altına almıyorsunuz.. “Kayıtdışılık” ve “vergi kaçakçılığı” da var aslında.. Zarar gösteriyor, sonra da herkese %70 iskontolu reklam yayınlarken, birtakım kuruluşlara fahiş fiyat üzerinden reklam faturası kesiyorsunuz, yani karşı tarafın da vergi kaçırmasına yardımcı oluyorsunuz.. Bu işin içinde bir “üç kağıt” olduğu çok açık! Ama minareyi çalan, kılıfını da hazırlıyor tabi! Reklamcısı ile mediacısı bu kirli ve karanlık oyunda ortak! Adamlar ne yapıyorlarsa, göstere göstere yapıyorlar!
Bütün hesap, tirajınız, raitinginiz, tıklanmanızla ölçülüyor. Yani ne kadar kişiyi etkiliyorsunuz.. Ortada bir toplum mühendisliği, etki ajanlığı sözkonusu.. “Bana ne kadar destek oluyorsunuz, karşıya ne kadar zarar veriyorsunuz”, iş o noktaya geldi!
Medianın; başından beri, birilerinin elinde toplumu adam etmek, yola getirmek için bir sopa görevi yapsın istendi.. Görünen devlet de, derin devlet de, paraleli de, muhalefeti de hep böyle davrandı sanki..
Yereli de, ulusalı da, int’i de öyle..
Ama önümüzdeki 10 yıl içinde media radikal olarak değişecek. Ne gazete, ne dergi, ne kitap, ne radio, ne televizyon, ne portal kalıyor. İç içe geçmiş, interaktif, her şeye dönüşebilen, daha katılımcı, çoğulcu, şeffaf gibi görünen bir media geliyor. Eğer bunun ahlakını ve hukukunu oluşturamaz isek, insanlar bu konuda sorumlu davranmazsa atomize olmuş, agnostik, neye inanacağını bilmeyen bir toplum kaçınılmaz olacak..
Selâm ve dua ile.
yeniakit