Abdurrahman Dilipak
Turhan Çömez ne zaman geliyor
Dün paralelciler iyi adamdı, Ergenekoncular kötü. Şimdi Ergenekoncular aklanıyor, Paralelciler içeri giriyor.. “Paralelcilere yardım - yataklık edenlerin mal varlığına el konulacak” diye bir haber vardı geçen gün. O zaman AK Partili, bakan, milletvekili, bürokrat, belediye başkanı, il başkanı, iş adamı herkesin başı ağrır. Sapla saman birbirine karışmamalı. Dünle bugün farklı. Kriptolarla sempatizanlar farklı. Örgütün parasını kullanıyor ya da para topluyorsa anlarım, ama sadece yardım etti diye birilerinin üzerine giderseniz bu doğru olmaz. Düne kadar herkes yardım ediyordu. Karşı çıkanları eleştiriyorlardı. Haklı olmak, kimseye haksızlık etme hakkı vermez.
Dalan VIP’den Türkiye’ye giriş yaptı. Peki Turhan Çömez ne zaman geliyor..
Dalan önce Rusya’ya gitmişti galiba, ardından Almanya’da karar kıldı. Çömez İngiltere’yi seçti, paralelciler ABD’yi seçiyor.. Bu piyasada kimin eli kimin cebinde belli değil. Hablemitoğlu da Ergenekoncu idi ama Almancılar tarafından tasfiye edildi..
Türkan Saylan’ın Umut Oran’la eski bir ses kaydı tekrar servis edildi. Paralelciler deşifre etmiş o zaman.. Saylan hanımefendi, Özal’ın “pat diye ölmesi”ni hatırlatıyor Oran’a, Baykal ile ilgili olarak. Süheyl Batum’u öne çıkartmaya çalışıyor..
Kim kimdir belli değil..
Kozmik oda soruşturması kapatılmış. Peki o iddialar ne oldu? El bombası yüklü kamyonlar, keşif yapan askerler, krokiyi yutan asker.. İnsan aklı ile dalga mı geçiyorsunuz.. Madem böyle idi bu güne kadar ne beklediniz. Madem gerçek ortaya çıktı, bu yalanları uyduranlar hakkında hiç bir işlem yapılmayacak mı?
Ya hu, ben Dalan’ı çeyrek asırdır, ANAP’tan bu yana bir gazeteci olarak izlerim. İkitelli’de dönen dolapları da bilirim. Yeditepe’nin nasıl bir paralel Ergenekon olduğunu da, askerlerin orada ne toplantıları yaptığını, Dalan’a verilen rolleri de bilirim.. Dalan sütten çıkmış ak kaşık filan değil. Çiller de öyle idi.. Şimdi Dalan sütten çıkmış ak kaşık mı olmuş oluyor.. Hidayete mi erdi yoksa.
Kimbilir, belki de geçen süre içinde bir nefs muhasebesi yapmış, oynanan oyunun farkına da varmış olabilir. Bunu, bundan sonraki yolculuğunda göreceğiz.. “Ol mahiler ki, derya içredir de deryayı bilmezler” diye bir söz vardır. Belki o gün o şartlarda farkına varmadığı derin gerçeği bugün daha iyi görmüştür. Ama o gün Paralel yapının farkına varmış olmasını not etmek gerek....
Madem Dalan geliyor, ötekiler niye gelmiyor.. Dalan geliyor ama, Ergenekon sanığı Muammer Karaduman’a niye yurt dışına çıkış izni vermiyorsunuz. Ya hu adam Noel Baba Vakfı’nı Paralelcilere vermediği için adı Ergenekon davasına eklendi.
Ergenekon var. Yok değil, ama her sanık Ergenekoncu değil.. İçeridekilerin üçte biri kripto, üçte biri Paralelcilerin yerine geçmeyi düşündükleri, paralele karşı stratejik konumdaki rütbeli, üçte biri günah keçisi..
İçeri atılanlar, söz dinlemeyen, ılımlı İslamcı gördükleri, paralel yapıyı aralarına almak istemeyen, bu plana karşı çıkan, laikçi, ulusalcı tipler. Yani Ergenekon Balyoz davası derin devletin tasfiye davası değil, ılımlı İslamcıları da sisteme entegre ederek tahkim etme davası idi.. Peki şimdi Dalan hangi planın parçası olarak geri dönüyor.. Gelmeyenler niçin gelmiyor. Bundan sonraki adım ne olacak.. Görünen o ki, CHP fırtına öncesi sessizliği yaşıyor.. CHP içindeki, ABD, İngiliz, Fransız, Alman, İsrail, Kemalist lobi, laikçi Ulusalcılar, Gelenekçiler kendi aralarında çetin bir hesaplaşmaya hazırlanıyorlar.. Derin yapı da bir şekilde artık kimseye umut vermeyen CHP’den kurtulmak istiyor. Onun için CHP’nin kapatılması fikrini ortaya atıyorlar ve bunun sorumluluğunu AK Parti’ye yıkmak istiyorlar.
Ya hu, CHP’nin adının değiştirilmesini, İş Bankası ile bağının kopartılmasını, Anayasanın başlangıç bölümü ve değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen maddeler ve yemin metninin değiştirilmesini isteyen benim.. Bunun için “kapa-aç yapın” diyorum. “Cumhuriyet olan adınızı, Cumhuriyetçi yapın” diyorum. Yoksa parti kapatmak çözüm değil. Kapatacaksa millet oy vermeyecek, kapatacak..
Bakalım Muhsin Yazıcıoğlu davası ne zaman nasıl sonuçlanacak? Bana sorarsanız, herkesin bir planı var, Allah’ın da bir hükmü vardır. Sonunda Allah’ın dediği olacak. Gizlenmek istenen gerçekler 100 yıl sonra da olsa yeniden açılacak ve ortaya çıkacak. En sonunda din günü diye bir gün var. Selam ve dua ile..
yeniakit