Selâhaddin Çakırgil
Türkistanlı kardeşlerle bir iftar buluşmasında
4 Haziran akşamı Türkistanlıların iftar daveti vardı, Üsküdar Belediyesi’nin tahsis ettiği bir salonda..
Davete yüzlerce kişi gelmişti.
Davetin sahibi, ‘Uluslararası Türkistanlılar Derneği’ (Türkistander) idi.
İftardan önce, gösterilen bir video ile Türkistan’da verilen nice çetin mücadelelerden bir kesit izlenildi ve şehitler rahmetle anıldı.
Yavuz Bülend Bakiler’in şiiri geldi hatırıma:
‘Yer sofralarında sessiz bekleyiş.. / Kaşgar’dayız.. Bir Ramazan vaktidir./ Fergana düzüne çoktan indi gün../ Îydgâh Camii’nde ezân vaktidir.
Ezân’ın adı var, sedâsı tutsak../ Allah’u Ekber’in nidâsı tutsak../ İbadetler mevcud, edâsı tutsak../ Kanımın içine sızan vaktidir.
Sessizlik eritmiş demiri tuncu, / Bilemiş yürekte mukaddes hıncı, /Görmedim yüzlerde iftar sevinci../ Türkistan’da türkün hazân vaktidir.
***
Özbek yemeklerinden sade bir iftar sunulurken, Türkistander’in Başkanı Burhan Kavuncu da Türkistanlıların Türkiye’de yaşadığı bazı olumsuzlukları dile getiren bir konuşma yapıyordu.
Bunlardan birisi de, son yılbaşı gecesi bir eğlence mekanına saldırıp 40 kadar kişiyi öldüren saldırganın Özbekistan kimlikli olması yüzünden, Türkiye’de yaşayan Türkistanlılardan nicelerinin de komşuları tarafından, ‘terörist olabilirler’ diye şikayet edilmeleriydi.
Bu şikayetler üzerine, yıllardır Türkiye’de problemsiz yaşayan insanlardan yüzlercesi alınıp götürülmüş, nezarethanelere... Bazıları ülkelerine iade edilmişler. Hâlen de iade edilmek için bekletiliyormuş.. Kavuncu, İzmir Göç İdaresi’nin sahte belgelerle Türkistanlıları yurt dışı ettiğinden özellikle yakındı.
(İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Bey, bu durumlardan haberiniz var mı?)
Burhan Kavuncu,kavmiyetçilik duygusuyla değil, burada çaresiz kalan insanlara özellikle bürokraside karşılaştıkları zorluklarda yardımcı olmak için böyle bir dernekleşmeye gittiklerini söylüyor. Hayırlı bir teşebbüs..
***
Kendi ecdadı da Türkistan’dan gelen Kavuncu şu noktalara da değindi: ‘Türkistanlılar bu ülkede yabancı değil, kendi ülkelerindeler. İçlerinde kanunsuzluk yapanlar varsa, -ki, bu gibiler her toplumda olabilir-bunların elbette ayıklanması gerekir.
Ayrıca, Suriye gelen milyonlara nasıl kucak açılıyorsa Türkistan’dan gelenlere de açılmalıdır. Suriyeli sığınmacılar bütün sağlık kurumlarında hizmet alabiliyorlar. Ama Türkistanlılar, hayır! Türkiye’nin yaptığı insanî yardımlardan dolayı hepimiz sevinç duyuyoruz. Ama uygulamada bazı kurumların Türkiye’nin bu insanî siyasetine gölge düşürecek ayırımcı tavırlar içine girdiklerini görmek elem verici..’
***
İftar,elbette sadece yemek değil, aynı zamanda sohbet ve dertleşmek vesilesi de oluyor.
Özbekistanlı yazarlardan -aslen Ferganalı olan- Nûrullah Bey’le sohbet koyulaşıyor; İslam Kerimof’dan sonraki yeni lider Şevket Mirziyoyev’i daha ılımlı bulduklarını söylüyor. ‘Ama, yönetim yine de eski kadroların elinde’ymiş...
***
Bu vesileyle, Türkistanlı kardeşlere, İstanbul’un fethine katılmak için 565 sene öncelerde, taa Buhara’dan gelen 7 mücahidin, İstanbul- Fatih Camii yakınındaki Başimam Sokağı’nda bulunan ve ‘Yedi Emirler’ diye anılan küçük kabristanından söz edip, o mekânın bir ‘ümmet /millet’ birliği için, düşündürücü ve heyecan verici bir sembol oluşturduğunu söylüyorum. Bilmiyorlarmış, sevindiler.
Bülent Arınç Bey üzerine
Bülend Arınç’ın damadı Doç. Ekrem Yeter, FETÖ bağlılığından dolayı tutuklanmış.. Bülent Bey’in de F.G.’ye muhabbeti biliniyordu. Hattâ, F.G., o çılgınca beddualarını okurken bile, Bülent Bey, onun değil, etrafının suçlanabileceğini belirterek, ‘Hoca Efendi tartışmaların dışında tutulsa..’ diyordu. Şimdi, damadının, ‘yanlış bir şey yapmadığından emin olduğunu’ söylüyor. Damadı ise ifadesinde ‘bazı irtibatlara kayınpederinin tavsiyesi üzerine girdiğini’ söylemiş.. Bu damadın, geçen sene, F.Gülen bağlılığı gündeme geldiğinde, ‘Vatan hainliği bu ise ben bunu yapmaya devam edeceğim!’ sözleri yansımıştı medyaya.. 15 Temmuz Darbe Hıyaneti’nden sonra ise darbeye direnen halk kitlelerinin arasında eşiyle birlikte gözükmüştü.
stargazete