Türkiye-İran Anlaşması Ezber Bozdu

Türkiye-İran Anlaşması Ezber Bozdu

İran'la Türkiye arasındaki doğalgaz projesi gerçekleştirildiğinde, Türkiye enerji güvenliği için önemli avantaj sağlayacak, Nabucco işlerlik kazanacak, Avrupa'nın Rusya'ya bağımlılığı azalacak ve böylece Avrupa'nın enerji güvenliğine ciddi bir katkı sağla

NEJAT ESLEN

Türkiye, İran ile çok önemli bir enerji anlaşması gerçekleştirdi. Bu anlaşmaya göre İran doğalgazı, Türkiye üzerinden Avrupa'ya akacak. Anlaşma gereği, Nabucco projesinin ihtiyacı büyük ölçüde İran doğalgazı ile karşılanacak; proje, İran doğalgazı ile birlikte Türkmenistan doğalgazının da Türkiye'ye ve Avrupa'ya aktarılmasına imkânlar sağlayacak. Ayrıca İran, Türkiye'ye doğalgaz ihtiyacının yarısını karşılamak için üç doğalgaz sahasını kullanma imtiyazı da verdi. Proje gerçekleştirildiğinde, Türkiye enerji güvenliği için önemli bir avantaj elde ederken, Nabucco projesi işlerlik kazanacak, Avrupa'nın Rusya'ya bağımlılığı azalacak, böylece Avrupa'nın enerji güvenliğine ciddi bir katkı sağlanacak.
Enerji savaşında ilk hamleyi Putin yapmıştı. Putin önce Burgaz-Dedeağaç petrol boru hattı projesi ile Türkiye'yi baypas etti, sonra Kazakistan ve Türkmenistan enerjisinin kullanılması ile ilgili olarak avantajlar elde etti, daha sonra da Güney Akım projesi ile Rus doğalgazının Karadeniz altından Avrupa'ya akıtılacağını ilan etti. Güney Akım projesi, Nabucco'ya ciddi bir darbe vururken Türkiye'yi baypas ediyor, Türkiye'nin enerji köprüsü oluşturma yeteneğini kısıtlıyor, bu nedenle Türkiye'nin jeopolitik önemini azaltırken, Avrupa'yı Rus doğalgazına ve Rusya'ya daha bağımlı hale getiriyordu.
Bu şartlarda, Türkiye'nin kullanabileceği tek koz İran doğalgazı idi. İran doğal gazının Türkiye üzerinden Avrupa'ya aktarılması Putin'in hamlesine verilebilecek en güzel cevaptı ve öyle de yapıldı. Çünkü İran, Rusya'dan sonra en büyük doğal gaz rezervlerine sahip olduğu için önem kazanıyordu ve İran doğal gazı, Avrupa'nın Rusya'ya bağımlılığını azaltabilecek tek önemli kaynaktı. (Rusya küresel doğalgaz rezervlerinin yüzde yirmi yedisi ile ilk sırayı alırken, İran yüzde on altı ile ikinci sırada.)

AB ile ilişkilerde de avantaj
İran ile Türkiye arasındaki enerji stratejik işbirliğinin çok ciddi jeopolitik anlamları var. Bu anlaşma, jeopolitik ezberleri bozarken, Türkiye'nin Avrasya'daki çıkarlarını gözetenleri ve bu amaçla, çıkarların örtüştüğü alanlarda sadece Batı ile değil, Rusya, Çin ve hatta İran ile stratejik işbirliği yapabileceğini söyleyenleri haklı çıkardı.
Türkiye ile İran arasındaki stratejik enerji işbirliği, ilginç bir şekilde, Nabucco projesini canlandıracağı ve böylece Avrupa'nın enerji güvenliğine katkılar sağlayacağı için Türkiye'nin AB ile ilişkilerini de geliştirebilecek. Proje, İran'ın elini Avrupa üzerinden ABD'ye karşı güçlendirebilecek; bu nedenle de ABD'nin, Türkiye ile İran'ın bu müşterek jeopolitik hamlesinden memnun olacağını söylemek mümkün değil ve ABD'nin tepkisini doğal karşılamak gerekiyor. ABD, Türkiye ile ilgili ilişkilerinde kısa vadeli yargılara göre hareket ediyor ve dayatmalarının, söz konusu projede de olduğu gibi, Türkiye'yi her seferinde biraz daha Avrasya'ya ittiğini anlamaya imkân verecek jeopolitik zekâ becerisine ve vizyonuna sahip değil.
Enerji kaynaklarının ve güzergâhlarının kontrolü, yeni yüz yıl jeopolitiğinin başat unsurunu oluştururken, güç mücadeleleri de öncelikle bu istikamette gerçekleştiriliyor; bu amaçla yapılan jeostratejik girişimler ise bir satranç tahtasındaki dikkatli hamleler gibi Soğuk Savaş sonrası jeopolitik ortama dinamizm katarken, dünyayı da yeniden şekillendiriyor.
Artık şunu da anlamak gerekiyor.
Artık, Soğuk Savaş döneminin Amerika'sı, NATO'su, Rusya'sı, Çin'i, İran'ı, Avrasya'sı, Türkiye'si yok. Artık, Soğuk Savaş döneminin jeopolitik blokları ve kalıpları da yok. Artık, daha belirsiz, daha dinamik, daha kaygan, daha riskli bir jeopolitik ortam var ve enerji kaynakları ile yolları bu ortamda giderek önem kazanıyor.
Soğuk Savaş dönemi bitti. Jeopolitik dengeler değişirken ve jeopolitik ezberler bozulurken, dünya çok kutuplu bir döneme geçiyor. Bu dönemde, Türkiye'nin geleceğine jeopolitik kalıplar değil, jeopolitik çıkarlar egemen olacak. Jeopolitik çıkarlar ise bazen Batı'da, bazen Kuzey'de, bazen Güney'de, çoğu zaman da Doğu'da.Türkiye ile İran arasındaki stratejik enerji işbirliği bu düşünceyi doğruluyor.

Nejat Eslen: Emekli Tuğgeneral

radikal