Türkiye-Suriye Altın Çağ Yaşıyor
Ermenistan'la tarihî protokollere imza atan Türkiye, üç gün sonra bir başka komşusuyla büyük bir kardeşlik köprüsü kurdu
Yaklaşık on sene önce savaşın eşiğinden dönen Türkiye ve Suriye, sağladıkları barışla tüm dünyaya örnek oldu.
İki ülkenin dışişleri bakanları dün davul zurna eşliğinde karşılıklı vize muafiyeti anlaşmasını imzaladı. Ardından geniş bir heyetle sınırdan yürüyerek geçti. Uçurulan barış güvercinleri, kardeşlik isteğini ortaya koydu. Tarihî günü seyretmek için yollara dökülen Suriye halkı, Türk konvoyuna yoğun sevgi gösterisinde bulundu.
13 Ekim'i 'iki bayram arası üçüncü bayram' ilan eden Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, tek heyet gibi çalıştıklarının altını çizdi. Ardından iki ülkenin sloganını Türkçe ve Arapça olarak okudu: "Ortak kader, ortak tarih, ortak gelecek."
Türkiye ile Suriye'nin tarihî adımı dün sabah 10'ar bakanın katıldığı 'mini kabine' toplantılarıyla başladı. Önce Halep'te, öğleden sonra Gaziantep'te bir araya gelen bakanlar, eğitim, ticaret, ulaştırma, gibi çok sayıda konuyu ele aldı. Varılan siyasî bir karar ise dikkat çekti. Buna göre Türkiye ya da Suriye'nin büyükelçisinin olmadığı yerde, bir ülke diğeri adına resmî işlemler gerçekleştirebilecek.
Diplomatik kaynaklar, kurulan mükemmel ilişkinin Türkiye'nin diğer komşularına birer mesaj olduğuna işaret ediyor: "Ermenistan ve Yunanistan hükümetleri bu mesajı iyi okumalı. Geçmişte mayınlanmış, tank yığılmış, terörist sızmalara sebep olmuş bir sınırda vize yükümlülüğü kaldırılıyor. Ermenistan sınırı da açılır. Yeter ki, Ermenistan da Suriye'nin verdiği kalıcı barış mesajını versin."
Türkiye-Suriye ilişkilerinde dün yeni bir dönem başladı. İki ülke arasındaki Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi ilk toplantısını iki taraftan 10'ar bakanın katılımıyla barış ve kardeşlik mesajları altında gerçekleştirdi. Ankara'dan geniş bir heyetle Suriye'ye giden Türk heyeti Halep'te coşkuyla karşılandı. Toplantının ilk ayağı son derece olumlu ve enerjik bir havada geçti. Zirvede eğitim, ticaret, ulaştırma, sulama ve sınır geçişleri gibi çok sayıda konu ele alındı.
Halep'teki toplantının ardından soruları cevaplayan Bakan Davutoğlu ile Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim kardeşlik mesajları verdi. Davutoğlu iki ülkenin ortak sloganını "Ortak kader, ortak tarih, ortak gelecek; El kader el müşterek, Ettarih el müşterek, El müstakbel el müşterek" olarak ilan etti. Davutoğlu, iki ülkenin ekonomik entegrasyonu ve halkların kaynaşmasını sağlayacak bu anlayışın bölgeye yayılmasını umduğunu ifade etti. Ahmet Davutoğlu kardeşliğin sadece kan bağıyla değil komşuluk ilişkileriyle de olduğunu belirterek bu sebeple iki halkın kardeş olduğunu söyledi. Bakan Davutoğlu komşuluğun önemini Hz. Peygamber'in komşu-miras ilişkisi üzerine sözleriyle anlattı.
Sınırdan yürüyerek geçtiler
Mini kabine toplantısının ardından tüm bakanlar ilk önce Suriye tarafında düzenlenen törene katıldı. Sınır noktasında kurulan sembolik bariyeri kaldıran bakanlar ardından yürüyerek Türk tarafına geçti. Öncüpınar Sınır Kapısı'nda düzenlenen törende ise Bakan Davutoğlu ile Bakan Muallim karşılıklı vize muafiyeti anlaşmasını imzaladı. Buna göre diplomatik, hizmet ve hususi ile umuma mahsus pasaport sahibi Türk ve Suriye vatandaşları 180 gün içinde 90 günü aşmayan seyahatleri için karşılıklı olarak vizeden muaf oldu.
İki ülke arasında bazı anlaşmaların imzalanması öngörülüyor. Bu anlaşmalara göre siyasi alanda Suriye veya Türkiye'nin büyükelçiliklerinin bulunmadığı herhangi bir ülkede, elçisi bulunan taraf diğer tarafın resmi ve bürokratik işlemlerini gerçekleştirecek. Ayrıca, uluslararası kuruluşlara Suriye veya Türkiye'den bir adayın çıkması durumunda birbirlerini destekleyecek. Her iki ülke karşılıklı olarak diplomatlarına karşılıklı eğitim de verecek.
Türkiye ile Suriye arasında ticari ve ulaştırma alanlarında da önemli projelerin hayata geçirilmesi hedefleniyor. Buna göre 2004 yılında imzalanan serbest ticaret anlaşması ele alınıp, bu anlaşma geliştirilecek. GAP ile ilgili olarak Türkiye, Suriye'nin kuzey bölgelerine yardım sağlayacak. Bankalar arasında işbirliği yapılacak. İmar alanında ilişkiler geliştirilecek. Ulaştırma alanında yardımlaşma yapılacak.
Havayolu ulaşımında işbirliği desteklenecek. Halep'te lojistik merkez kurulacak. Bu merkezde toplanan gıda ürünleri buradan Arap ülkelerine dağıtılacak. İnternet, enerji, telekomünikasyon, Türk-Arap doğalgaz projesi alanında görüşmeler yapılacak. TPAO, Suriye'de petrol arayacak. Türkiye-Suriye arasında karayolu ticareti geliştirilecek. Sınır kapısı sayısı artırılacak. Türkiye, ziraat alanında Suriye'ye teknolojik destek verecek. Kültürel alanda Süleymaniye Tekkesi restore edilecek. Suriye'de bulunan kültür ve tarihî mekanlar tespit edilecek. TRT ile Suriye devlet televizyonu arasında işbirliği anlaşması imzalanacak.
İşte mini kabine
Toplantıya Türkiye adına Davut-oğlu'nun yanı sıra Devlet bakanları Hayati Yazıcı ve Cevdet Yılmaz, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu katıldı. Ayrıca çok sayıda milletvekili, bürokrat, diplomat ve basın mensubu gelişmeleri yerinde takip etti.
İki ülkenin dışişleri bakanları dün davul zurna eşliğinde karşılıklı vize muafiyeti anlaşmasını imzaladı. Ardından geniş bir heyetle sınırdan yürüyerek geçti. Uçurulan barış güvercinleri, kardeşlik isteğini ortaya koydu. Tarihî günü seyretmek için yollara dökülen Suriye halkı, Türk konvoyuna yoğun sevgi gösterisinde bulundu.
13 Ekim'i 'iki bayram arası üçüncü bayram' ilan eden Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, tek heyet gibi çalıştıklarının altını çizdi. Ardından iki ülkenin sloganını Türkçe ve Arapça olarak okudu: "Ortak kader, ortak tarih, ortak gelecek."
Türkiye ile Suriye'nin tarihî adımı dün sabah 10'ar bakanın katıldığı 'mini kabine' toplantılarıyla başladı. Önce Halep'te, öğleden sonra Gaziantep'te bir araya gelen bakanlar, eğitim, ticaret, ulaştırma, gibi çok sayıda konuyu ele aldı. Varılan siyasî bir karar ise dikkat çekti. Buna göre Türkiye ya da Suriye'nin büyükelçisinin olmadığı yerde, bir ülke diğeri adına resmî işlemler gerçekleştirebilecek.
Diplomatik kaynaklar, kurulan mükemmel ilişkinin Türkiye'nin diğer komşularına birer mesaj olduğuna işaret ediyor: "Ermenistan ve Yunanistan hükümetleri bu mesajı iyi okumalı. Geçmişte mayınlanmış, tank yığılmış, terörist sızmalara sebep olmuş bir sınırda vize yükümlülüğü kaldırılıyor. Ermenistan sınırı da açılır. Yeter ki, Ermenistan da Suriye'nin verdiği kalıcı barış mesajını versin."
Türkiye-Suriye ilişkilerinde dün yeni bir dönem başladı. İki ülke arasındaki Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi ilk toplantısını iki taraftan 10'ar bakanın katılımıyla barış ve kardeşlik mesajları altında gerçekleştirdi. Ankara'dan geniş bir heyetle Suriye'ye giden Türk heyeti Halep'te coşkuyla karşılandı. Toplantının ilk ayağı son derece olumlu ve enerjik bir havada geçti. Zirvede eğitim, ticaret, ulaştırma, sulama ve sınır geçişleri gibi çok sayıda konu ele alındı.
Halep'teki toplantının ardından soruları cevaplayan Bakan Davutoğlu ile Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim kardeşlik mesajları verdi. Davutoğlu iki ülkenin ortak sloganını "Ortak kader, ortak tarih, ortak gelecek; El kader el müşterek, Ettarih el müşterek, El müstakbel el müşterek" olarak ilan etti. Davutoğlu, iki ülkenin ekonomik entegrasyonu ve halkların kaynaşmasını sağlayacak bu anlayışın bölgeye yayılmasını umduğunu ifade etti. Ahmet Davutoğlu kardeşliğin sadece kan bağıyla değil komşuluk ilişkileriyle de olduğunu belirterek bu sebeple iki halkın kardeş olduğunu söyledi. Bakan Davutoğlu komşuluğun önemini Hz. Peygamber'in komşu-miras ilişkisi üzerine sözleriyle anlattı.
Sınırdan yürüyerek geçtiler
Mini kabine toplantısının ardından tüm bakanlar ilk önce Suriye tarafında düzenlenen törene katıldı. Sınır noktasında kurulan sembolik bariyeri kaldıran bakanlar ardından yürüyerek Türk tarafına geçti. Öncüpınar Sınır Kapısı'nda düzenlenen törende ise Bakan Davutoğlu ile Bakan Muallim karşılıklı vize muafiyeti anlaşmasını imzaladı. Buna göre diplomatik, hizmet ve hususi ile umuma mahsus pasaport sahibi Türk ve Suriye vatandaşları 180 gün içinde 90 günü aşmayan seyahatleri için karşılıklı olarak vizeden muaf oldu.
İki ülke arasında bazı anlaşmaların imzalanması öngörülüyor. Bu anlaşmalara göre siyasi alanda Suriye veya Türkiye'nin büyükelçiliklerinin bulunmadığı herhangi bir ülkede, elçisi bulunan taraf diğer tarafın resmi ve bürokratik işlemlerini gerçekleştirecek. Ayrıca, uluslararası kuruluşlara Suriye veya Türkiye'den bir adayın çıkması durumunda birbirlerini destekleyecek. Her iki ülke karşılıklı olarak diplomatlarına karşılıklı eğitim de verecek.
Türkiye ile Suriye arasında ticari ve ulaştırma alanlarında da önemli projelerin hayata geçirilmesi hedefleniyor. Buna göre 2004 yılında imzalanan serbest ticaret anlaşması ele alınıp, bu anlaşma geliştirilecek. GAP ile ilgili olarak Türkiye, Suriye'nin kuzey bölgelerine yardım sağlayacak. Bankalar arasında işbirliği yapılacak. İmar alanında ilişkiler geliştirilecek. Ulaştırma alanında yardımlaşma yapılacak.
Havayolu ulaşımında işbirliği desteklenecek. Halep'te lojistik merkez kurulacak. Bu merkezde toplanan gıda ürünleri buradan Arap ülkelerine dağıtılacak. İnternet, enerji, telekomünikasyon, Türk-Arap doğalgaz projesi alanında görüşmeler yapılacak. TPAO, Suriye'de petrol arayacak. Türkiye-Suriye arasında karayolu ticareti geliştirilecek. Sınır kapısı sayısı artırılacak. Türkiye, ziraat alanında Suriye'ye teknolojik destek verecek. Kültürel alanda Süleymaniye Tekkesi restore edilecek. Suriye'de bulunan kültür ve tarihî mekanlar tespit edilecek. TRT ile Suriye devlet televizyonu arasında işbirliği anlaşması imzalanacak.
İşte mini kabine
Toplantıya Türkiye adına Davut-oğlu'nun yanı sıra Devlet bakanları Hayati Yazıcı ve Cevdet Yılmaz, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu katıldı. Ayrıca çok sayıda milletvekili, bürokrat, diplomat ve basın mensubu gelişmeleri yerinde takip etti.