Türkiye zor bir seçim yapmak zorunda

Türkiye zor bir seçim yapmak zorunda

Türkiye AB'ye katılsa bile, dini ve tarihinden dolayı hiçbir zaman gerçek bir üye gibi görülmeyecek. Türk yetkililer AB yerine Doğu'yla ilişkileri geliştirmeli

Türkiye AB'yle Doğu arasında zor bir seçim yapmak zorunda

Türkiye AB'ye katılsa bile, dini ve tarihinden dolayı hiçbir zaman gerçek bir üye gibi görülmeyecek. Türk yetkililer AB yerine Doğu'yla ilişkileri geliştirmeli

MUHAMMED VELED ŞEYH

Avrupa toplumlarının hemfikir olduğu tek husus, Türkiye'nin AB'den uzaklaştırılması ve Müslüman kimliği veya Osmanlı tarihinden temizlenene kadar da bu Hıristiyan kulübüne dahil edilmesine karşı çıkılmasıdır. Türkiye'nin tarihi, birçok Avrupa halkı açısından olumsuzlukları temsil ediyor. Bu halklar Osmanlı devletinin güçlü olduğu dönemlerde yaşadıklarını unutmadı ve Avrupa'nın egemenliğini artırdığı bugün Osmanlı mirasını devralmış Türkiye'ye çifte standart uygulanmasını istiyorlar.

Stratejik önemi hatırlanmıyor

Oysa Avrupa, Türkiye'nin güvenlik açısından sahip olduğu rolü hatırlamak istemiyor. Bu rol, Ankara'nın NATO üyeliği ve uzun yıllardır Batı'yla stratejik ilişki kurmasıyla alakalı. Batı, Avrupa'yı komünizmden Türkiye sayesinde koruyabildi. Fakat kimse Osmanlı devletinin Doğu Avrupa üzerinde egemen olduğu uzak geçmişin yerini alabilecek bu yakın geçmişi hatırlamıyor. Avrupa ülkeleri tarihte gerçekleştiremediklerini Avrupa kanunlarıyla sağlamak istiyor. Ayrıca Ankara'dan bazı ülkelerle ilişki kurması talep ediliyor. Ankara aksi takdirde yıllardır girmeyi beklediği Avrupa şemsiyesinden uzaklaştırılacak.

Bu durum Türkiye'nin kendisine bir çözüm yolu bulmasını gerektiriyor. Bu, Türkiye'nin kendisine güven kazandıracak ve İslam dünyasının lideri konumuna dönmesini sağlayacak bir çözüm. Türk liderlerin iki yoldan birini seçmesi gerekiyor. Ya İslam ülkeleriyle ilişkilerini geliştirecekler ya da kendilerini ebediyen gerçek bir parça saymayacak Avrupa kulübünde bir sandalye elde etmek için girişimleri sürdürecekler. Zira din ve çekişmelerle dolu tarihi miras, Türk siyasiler başka etkenleri ön plana çıkarmaya çalışsa da iki taraf arasında ayrım unsuru olarak kalacaktır.
Avrupa ülkelerinde yapılan anketler, kıta halklarının Türkiye'yi henüz Müslüman tarihiyle bir Avrupa devleti olarak kabul etmediğini gösteriyor. Ki Türkiye'deki laik seçkinler de dünyaya laikliğe tutunduklarını ve Türkiye'nin İslami geçmişinden uzaklaştıklarını göstermeye çalışsa da Türkler tarihlerinden asla ödün vermeyecektir.

(Katar gazetesi Vatan, 17 Aralık 2006)