Mustafa Mutlu/Vatan

Tevhide üzerinden siyaset çirkinliği!


Tevhide Kütük isimli bir öğrenci Adana’nın Kozan ilçesinde, Öğretmenler Günü dolayısıyla düzenlenen şiir yarışmasını kazanmış.

Ödülünü almak için sahneye üzerinde okul forması ve başında türbanıyla çıkmış. Kozan Kaymakamı bu görüntüden rahatsız olmuş ve öğrenciyi sahneden indirtmiş.

Tevhide de ağlayarak isyan etmiş:

“Neden hocam, neden?”

İşte; bu olay, dinimizi siyasi malzeme olarak kullananların yüzünü güldürdü.

Diyorlar ki:

“Küçücük bir kız, türban taktığı için rencide edilir mi? Üstelik tören okulda değil, başka bir salonda yapıldı. Kimse karışamaz!”

Başbakan Erdoğan da bu düşüncede olduğu için Tevhide’nin babasına telefon etmiş. “Üzülmeyin. Sorumlular hakkında inceleme talimatı verdim” demiş.


***

Günlerdir bu olay üzerine fırtına kopartan tüccarları ve Sayın Başbakan’ı bir kenara koyuyorum. Çünkü onların amacı belli! Sözüm, “mağdur” olduğuna inandırılan Tevhide’ye...

Sevgili Tevhide:

Okula da türbanla gidiyor musun bilmiyorum ama; en azından okulda türban takmanın yasak olduğunu bilirsin.

Bazı büyüklerin diyor ki ‘Tören okulda değildi!’

Doğru...

Peki, törende üzerinde hangi kıyafet vardı?

Ben söyleyeyim: Okul forman! Türbanını da onun üzerine takmıştın. Eğer okul formasıyla bir törene katılıyorsan o zaman tüm kurallara uyacaksın.

Hani törenden sonra isyan ettin ya uzun süre, “Neden Hocam, neden?” diye...

İşte bu yüzden Tevhide...

Kimsenin senin inancınla bir sorunu yok, asla bunu düşünme.

Bugün birileri seni ve senin başına gelenleri öne sürererek, “Türbanlılar eziliyor” mesajı vermeye ve “siyasi bir gol” daha atmaya çalışıyor. Sana gösterdikleri ilginin tek nedeni bu!

Şimdi bu basit gerçeği sana hatırlatmayan annene, babana yönelt o sorunu:

“Neden, neden beni uyarmadınız?”

iii

Günlerdir “Tevhide’yi neden yazmıyorsun” diye saldıran takkeli liboşlar; dedim ya bu sözleri anlamaya yanaşmayacağınızı bildiğimden sizi bir kenara bıraktım...

Önyargıdan dört köşe olmuş beyninizle, bunu nasıl olsa başaramazsınız!


*****

YALANLAYIN!
Dün Sabahattin Önkibar’ın önceki günkü yazısından söz etmiştim. Bu yazıda, AKP MKYK’sında gazetecilere, partiye yakınlıklarına göre not verildiği iddia ediliyordu. Ben de “kalanlar” arasında bulunuyordum.

Aradan üç gün geçti; hemen her iddiayı anında yalanlayan iktidar, nedense bu konuda susuyor!

Haydi Sayın Başbakan, gazeteciler arasında ayırım yapmadığınızı ve bu yazının yalan olduğunu söyleyin.

Neden susuyorsunuz?


*****

GÜNÜN SORUSU

Sorum Tevhide’ye telefon edip sahip çıkan Başbakan’a:

Bazı öğrencilere üzerinde Atatürk resmi bulunan tişört giydirdi diye cezalandırılan Ispartalı öğretmen İbrahim Özçimen’e neden sahip çıkmıyorsunuz?


*****

Kara çarşaflı eğitim!

Bazı bürokratların Atatürkçü aydınları sindirme operasyonunun son örneği Ispartalı öğretmenin başına gelenlerdi. Dün onun öyküsünü yazdıktan sonra, Nazilli Halk Eğitim Merkezi Müdür Yardımcısı, 30 yıllık öğretmen Ahmet Dal’dan bir elektronik posta iletisi aldım. Bu iletiyi yayınlamak için izin istedim kendisinden. Verdiği yanıt, “Gerekirse bedel de öderim. Adımı açıklamanızda, hiçbir sakınca yok” oldu... İşte Ahmet öğretmenin anlattıkları:

“Kurumumda kara çarşaflı öğrencilerin derse girdiğini görünce öğretmene, ‘Bu kılık kıyafetle nasıl derse alıyorsun?’ diye sordum. Bana okul müdürünün izin verdiğini söyledi. Konuyu Haziran 2007’deki Öğretmenler Kurulu’na getirdim. Ama konuşmalarımı tutanaklara geçirtmediler. Ardından tüm görev ve yetkilerimi elimden alarak beni pasifize ettiler. İşin acı tarafı hiçbir öğretmen bu konuda konuşmuyor.”


***

Bakalım Nazilli Milli Eğitim Müdürü ne yapacak? Cesur, Atatürkçü öğretmen Ahmet Dal hakkında mı, yoksa kara çarşafa izin veren öğretmenler hakkında mı soruşturma başlatacak?