Ve...Nasrallah Konuştu

Ve...Nasrallah Konuştu

Hariri hükümetinin düşürülmesinden sonra Amerika ve Fransa filolarının Akdeniz'e gönderildiği haberlerine işaretle Nasrallah "Onların ne filoları ne de silahları bizi korkutuyor" şeklinde konuştu.

Lübnan İslami Direnişi Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrsllah, 20:30'da başladığı konuşmasında Lübnan'daki son gelişmeleri değerlendirdi. Nasrallah 1 saat süren konuşmasında, krize çözüm bulmak için sarfedilen çabaların nasıl baltalandığını anlatırken "Şehid Refik Hariri'nin kanına elimizin bulaşmasını bir iddiayla dahi gündeme getirerek imajımızın kirletilmesine müsaade etmeyeceğiz. Direniş aleyhinde çalışan ve direnişe komplo kuranlar karşısında susmayacağız" dedi.

Nasrallah, yeni hükümeti kurmakla görevlendirilecek kişinin belirlenmesi için yarın başlayacak görüşmelerde Cumhurbaşkanı Süleyman'a "Saah Hariri" ismini önermeyeceklerini belirtti. Nasrallah "Bugünden sonra Hizbullah olarak yolsuzlukların üstünü örten, insanların sorununu çözmeyen ve direnişe karşı komplo kuran bir hükümeti kabul etmemiz imkansısdır. Hizbullah olarak bizlerin, yalancı tanıkları koruyan ve özellikle de yalancı tanıkları üreten bir hükümeti kabul etmemiz mümkün değildir" dedi.

Hariri hükümetinin düşürülmesinden sonra Amerika ve Fransa filolarının Akdeniz'e gönderildiği haberlerine işaretle Nasrallah "Onların ne filoları ne de silahları bizi korkutuyor" şeklinde konuştu.

Bakanların istifasını demokratik bir hak olduğunu savunan Nasrallah "Bakanlarımızın istifası bir demokratik hak olmasına rağmen uluslararası camianın yayınladığı beyanlarla bizleri tehdit etmesi, kınamasını sebebi nedir?" diye sordu.

Tunus'ta halkın devlet başkanı Bin Ali'ye karşı ayaklanmasını kutlayan Nasrallah "Bugün Tunus'ta yaşananlar, Lübnan halkı için de ibret olmalıdır" dedi.

Suudi Arabistan ile Suriye arasında yürütülen Lübnan girişimini her zaman için desteklediklerini ifade eden Nasrallah "Suudi Arabistan başından beri netti. Suudi Arabistan, Uluslararası Mahkeme'nin ve iddianamenin ipta edilemeyeceğini bize iletti. Bu doğru. Bunu anlayışla karşıladık. Çünkü karar, Amerika ve İsrail'in elinde. Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esad'ın bize yansıttığına göre girişim olumlu seyretmekteydi. Fakat Kral Abdullah'ın hastalanmasından sonra Amerika'ya gitmesi, bu girişimi zayıflattı. Görüşmeler telefonla yapılmak zorunda kaldı. Saad Hariri Amerika'dayken Suudi Arabistan, baskılardan ötürü herhangi ön bir uyarı olmaksızın Suriye'ye, uluslararası mahkeme sorununa çözüm bulmak için yürütülen görüşmelerden geri çekileceğini bildirdi" dedi.

Nasrallah, baskılara boyun eğilerek Suriye-Suud girişimine son verilmesinden sonra müttefikleriyle istişare ederek hükümeti düşürme kararının alındığını söyledi. Nasrallah "Suriye'den yanıtı aldıktan sonra muhalefet olarak toplandık ve hükümetten istifa etme kararı aldık. Fakat işler neden bu noktaya vardı. Amerika ve İsrail'in, Suud-Suriye girişimine başından beri karşı oldukları bilinmektedir. Bu girişimin, sona ermesini gözettiler. Bu girişimde önemli ilerleme olduğunu hatta anlaşma noktasına ulaşıldığını gördükleri zaman müdahil olmaya ve bu girişimi durdurmaya karar verdiler.Bu girişimin durmasının başka bir açıklaması yok. Açıklaması olan varsa sunsunlar" dedi.

Nasrallah "Başbakan Hariri ve beraberindekiler de başından beri bu girişimi istemiyordu. Hatta Amerika'ya baskı yaparak, bu girişimi durdurmasını istediler. Başbakan Hariri'nin Amerika'ya gitmesiyle Arap girişimin başı kesildi ve böylece sıfır noktasına ulaşıldı" şeklinde konuştu.

Nasrallah "Suud-Suriye girişimi sırasında Hariri'nin bizden üç talebi oldu. İki tanesi ülkemizle ilgiliydi, 1 tanesi ise Hariri'nin şahsi çıkarlarıyla ilgiliydi Hariri, yalancı tanıklar dosyasını kapatmamızı istedi. Hariri ve beraberindekiler bu girişime gönüllüce değil Suudi Arabistan'ın baskısı neticesinde katıldı. Ya da kendi istekleri doğrultusunda katıldılar ama Amerika'nın baskısı altında kalınca çekildiler" dedi.

Başından beri Lübnan'ı korumak için çalıştıklarını kaydeden Nasrallah "Biz, Lübnan'ı korumak ve Lübnanları bu noktada birleştirmek için çalıştık. Bunu, bakanlar kurulunu toplayarak yapmak istedik. Mahkemedeki Lübnanlı yargıçları geri çekmeyi, Mahkeme için Lübnan'a kesilen ödeneğe son vermeyi ve Mahkeme'yle Lübnan arasında imzalanan protokolü iptal edilmesini önerdik" dedi.

Nasrallah'ın Konuşmasının Tam Metni 17.01 2011 itibariyle tevhidhaber'de...

Hizbullah lideri Seyyid Hasan Nasrallah, Suudi Arabistan ve Suriye girişiminin başarısızlıkla sonuçlandığını, bunun üzerine aralarında toplanarak, hükumeti düşürme kararları aldıkları belirtti.

 Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, Lübnan'da Hizbullah önderliğindeki muhalefetin 11 bakanın istifa etmesiyle ilgili "Biz mahkemenin (Uluslararası Hariri Mahkemesi) çalışmasına değil politize edilmesine karşı çıktık" dedi.     

Nasrallah, hükümet bunalımının ardından ilk kez Al Manar TV'de canlı yayınlanan bir programa katılarak, değerlendirmelerde bulundu.

Nasrallah konuşmasına, bütün Lübnanlıların son yaşanan gelişmeleri bilmesi gerektiğini belirterek başladı.

Amerika ve İsrail'in, Uluslararası Hariri Soruşturması Mahkemesi ile ilgili "Arapların uzlaşmasına her zaman karşı çıktığını" ifade eden Nasrallah, "Amerika'nın, Arapların kendi aralarındaki uzlaşmaya yönelik çabalarına sabotajlar yaparak, asla izin vermeyeceğini" savundu.

Nasrallah, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hizbullah her zaman Lübnan'daki sorunların çözümü için Suudi Arabistan ve Suriye arasındaki çözüme yönelik girişimleri destekledi. Biz mahkemenin çalışmasını değil politize edilmesine karşı çıktık. Bu nedenle bakanlar kurulunu toplamayı, Lübnan hükumetinin mahkemeden çekilmesini, parasal desteği kesmesini ve ilişkisini bitirmesini istedik.

Suudi Arabistan bize 'mahkemenin iptal ve iddianın iptal edilemeyeceğini' belirtti. Biz de bunu anlayışla karşıladık. Görüşmeler olumlu giderken, Kral Abdullah'ın hastalanması ve Amerika'ya gitmesi, girişimin farklı bir hal almasına neden oldu. Başbakan Hariri, Amerika'dayken Suudi Arabistan, baskılardan ötürü bir uyarıda bulunmadan, Suriye'ye görüşmelerden çekileceğini bildirdi."

Nasrallah, "Amerika ve İsrail'in baskıları nedeniyle", Suudi Arabistan ve Suriye girişiminin başarısızlıkla sonuçlandığını, bunun üzerine aralarında toplanarak, hükumeti düşürme kararları aldıkları belirtti.

Hizbullah lideri, "Amerika ve İsrail'in iki ülkenin girişimine başından beri karşı olduklarını ve bu nedenle girişimin sona ermesine karşı çıkmadıklarını" öne sürdü.

Muhalefetin oy birliğiyle Geçici Hükümetin Başbakanı Saad Hariri'yi, yeni hükumeti kuracak başbakan adayı olarak görmediğini de belirten Seyyid Hasan Nasrallah, Lübnan'daki hükümet krizinin çözülmesi için hem partiler arasındaki görüşmelerin hem de mahkemenin iddianamesinin önemli olduğunu vurguladı.

Nasrallah, "Ancak görüşmeler nasıl olursa olsun, mahkemenin hazırladığı iddianamenin ayrı bir önemi var. Ben İsrail'in Lübnan'daki değişime yol açmak için eski Başbakan Refik Hariri'yi öldürttüğüne inanıyorum. Yalancı tanıkların arkasında duran hiçbir hükumeti de desteklemeyeceğiz. Hazırlanan iddianame İsrail'in planıdır" diye konuştu.

Hizbullah Genel Sekreteri Nasrallah, 1 saat süren konuşmasının sonunda, Hizbullah'ı kimsenin karıştırmasına izin vermeyeceklerini kaydetti.


 

tevhidhaber /israhaber