Mehmet GÖKTAŞ
Veresiye satış yapmanızı tavsiye ederim!
Biliyorum, bazılarının aklına hemen bir şeyler gelecek; “Öyle ya, veresiye sattığınızda malın bedeli peşine göre bir hayli yüksek olacak, yeter ki alacağımız garanti olsun...” diye düşünecek.
Fakat bunun aksine “en iyisinin peşin satmak” olduğuna dair hepimizin kafasına okunmuş bir kanaat da vardır. Hem bununla ilgili eski bakkallarımızın duvarlarında asılı bir resim vardır, çoğumuz hatırlarız; Peşin satanla veresiye satan tüccar resmi, birisinin kasası dolu, yüzü gülüyor, sağlığı da yerinde. Ötekinin kasası boşalmış, parasını fareler götürüyor, perişan mı perişan.
Ama ben size ısrarla veresiye satmanızı tavsiye edeceğim. Ama benim söylediğim satış Allah’a(cc) yaptığımız satışlar.
Önceki gün Batman’da Dr. Abdulkadir Turan hocamızla HAKSİAD tarafından düzenlenen ticaretle ilgili panelimizde ben “Allah ile ticaret” başlığı altında çoğumuzun bildiği şeyler söyledim; Rabbimizin Kur’an’da ticaret dilini kullandığını, daha da önemlisi bizimle ticaret yaptığını, “Size elem verecek bir azaptan kurtaracak bir ticaret göstereyim mi?”(Saff;10) diye teşvik ettiğini hatırlattım.
Canımızı, malımızı Kendisine cennet karşılığında satmamızı istediğini tekrar ettim.
Yine Rabbimizin bize uyguladığı asgari ücretin en azından bire on olduğunu “mencâe bilhaseneti felehû aşruemsâliha...”, yerine göre bunu bire yedi yüz yaptığını, daha da isterse katlayacağını, bunun değişmez bir ilahi tarife olduğunu söyledim.
Fakat böylesine yüksek ücretin verileceği söz konusu olduğu halde insanımızın bir zaafı var; Bizden satın almak istediklerinin karşılığı veresiyedir, işte bu durum insanoğlunu o noktada bir durduruyor, tereddütler başlıyor, geri adım atıyor. Rabbimizin kelimeleriyle söyleyecek olursak;
“Hayır, hayır! Siz peşin olanı seviyorsunuz, ahireti arkaya atıyorsunuz!”(Kıyamet 20,21) Bu gerçeği dile getiren nice ayeti kerime var ama biz uzatmadan söyleyelim:
Bu dünyanın en cazip yönü nedir biliyor musunuz? Peşin olması, hemen şurada elimizin altında olmasıdır, bizi kandıran da burasıdır.
Ama biz akıllı olmalıyız, bir gün gerçekleşeceğinden zerre kadar şüphemizin olmadığı Rabbimizin veresiye teklifine koşmalıyız.
“Söyleyin, Allah’tan daha çok sözünde duran, vaadini gerçekleştiren kim var?”(Tevbe 111)