Rasûlullah (s.a.v) Efendimize karikatürlü hakaretlerden sonra, şu günlerde Kitab-ı Kerimimize yönelik iğrenç saldırılar karşısında soğukkanlı ve isabetli düşüncelere ve bu istikamette geliştirilecek güzel eylemlere ihtiyacımız vardır.

Kur"an-ı Kerim Batının, yani Hıristiyan aleminin gündeminden asla ve asla düşmeyecektir. Kilise çevreleri başta olmak üzere, Hıristiyan dünyasının kültürlü kesiminin gündeminde Kur"an önemli bir yer işgal edecektir.

Batı dünyası, her sabah uyandığında aklında İslam"ın ve Müslümanların olduğunu, bunun akşamdan kaldığını fark edecektir.

Ne zaman evinden dışarı çıksa Müslümanlarla muhatap olacak, sabah eline aldığı her gazetede, her dergide mutlaka ve mutlaka Müslümanlarla, İslam"la yüz yüze gelecek, batının ekranları hiçbir zaman İslamsız, Müslümansız olmayacaktır.

Yaşadığı kentin caddelerinde İslam"ın lehine veya aleyhine yürüyüşlerin, gösterilerin yapıldığına şahit olacak.

Teknolojinin, ticaretin, turizmin zirve yaptığı, insanlığın iç içe girdiği bir çağda batının İslamla ve Kur"an"la olan muhataplığı da aynı şekilde zirve yapacaktır.

Peki batı bu durumda ne yapacak? Önemli bir kesimi geçmişten devraldığı düşmanlığını sürdürmeyi kendisine görev bilecek.

Bir kısmı bu düşmanlığı pratize edecek, karşılaştığı Müslümanlara diş bileyecek, hakaret edecek, şu günlerde şahit olduğumuz gibi bir kısmı Kitab-ı Kerimimizi yakacak"

Fakat büyük bir kısmı da Allah"ın izniyle onu okuyacak, okuduktan sonra öpüp bağrına basacak, "Artık bu benim Kitabım" diyecek.

Bütün bunlar niçin böyle oluyor biliyor musunuz?

Çünkü Kur"an-ı Kerim Batı dünyasına indirilmiştir ve şimdi o tecelli ediyor.

Çünkü bu Kur"an, "Allah çocuk edindi diyenleri uyarmak için indirilmiştir" (18/4) "(Hâşâ) İsa Allah"ın oğludur" diyen bir milleti uyarmak ve düzeltmek için gönderilmiştir.

Evet, bu Kitap bütün bir yeryüzüne bütün bir insanlık alemine indirilmiştir. Fakat özellikle Hıristiyan alemine indirilmiştir, Hıristiyan dünyasını düzeltmek için gönderilmiştir.

İsterseniz bir de bu gözle bakın Kur"an-ı Kerim"e. Özellikle Medine"de inen son ve en büyük hacimli surelere baktığınızda, muhatabın doğrudan Hıristiyan alemi olduğunu göreceksiniz.

İslam alimlerinin büyük bir kısmı, en son inen büyük sûrenin Maide olduğu görüşündedir. Yeniden ve dikkatli bir şekilde okuyun, göreceksiniz ki muhatap Hıristiyan dünyasıdır. Ve özellikle bu sûrenin nasıl bittiğine bir bakınız, bu son bölümden şu ayeti celileye dikkat ediniz:

"Ve Allah bir vakit: Ey Meryem oğlu İsa! Sen mi dedin o insanlara, beni ve annemi Allah"ın yanında iki ilah edinin diye?" buyurduğunda: "Hâşâ! der, sen münezzeh Sübhansın! Benim için hak olmayan bir şeyi söylemem bana yakışmaz. Eğer söyledimse, sen bunu elbette bilirsin. Sen benim nefsimde olanı bilirsin, ben ise senin zatında olanı bilmem. Şüphesiz ki gaybları hakkıyla bilen sensin sen!" (5/116)

Bununla birlikte, Bakara, Al-i İmran, Nisa, Tevbe ve diğer büyük surelerin muhtevasına dikkatlice göz attığınızda Allah Teala"nın bugün dünyanın önemli bir bölümünü oluşturan Hıristiyanları muhatap aldığını göreceksiniz.

Madem ki bu Kitap batıya inmiştir, mademki böylesine bir yoğunlukla Hıristiyan alemine seslenmektedir"

O halde bu bir gün mutlaka tecelli edecek, mutlaka ciddi anlamda yankı bulacaktır ve bulmaktadır.

İslam"ın doğuşundan günümüze kadar Hıristiyan dünyası İslam"dan ve Kur"an"dan ne kadar etkilenmişse, teknolojinin, iletişimin ve küreselleşmenin hızına paralel olarak Bu Kitap Batıyı çepeçevre kuşatacaktır, Allah"ın izniyle girmediği bir tek ev kalmayacaktır.

Ey batılılar, ey Amerikalılar! İster yakın, ister öpüp başınızın üzerine koyun, hiç fark etmez. O Kur"an sizi öyle bir kuşatacaktır ki, buna asla engel olamayacaksınız.

doğruhabergazetesi