İran'la nükleer anlaşmaya bağlı kalan tarafların yanısıra Trump döneminde anlaşmadan çıkan ABD'nin de dolaylı katılımıyla Viyana'da yürütülen görüşmelerden ilerleme haberleri gelirken, Biden yönetiminin Tahran'ın talebini karşılayarak Trump yönetiminin geri getirdiği yaptırımları büyük oranda kaldırabileceği iddia edildi. 

Lübnan kanalı el Meyadin, adını açıklamadığı İranlı kaynaklara dayanarak, Biden yönetiminin İran'ın dondurulan 7 milyar dolarlık malvarlığını serbest bırakabileceğini öne sürdü.

Yanısıra iki ülkenin tutuklu takası yapabileceğini aktaran habere göre, Tahran'ın casusluk davalarının 4 zanlısını Washington'a teslim etmesi karşılığı Washington'dan ABD yaptırımlarının delinmesi çabalarında rol almış 4 ajanını geri alabilir.

El Meyadin, İran ile Britanya arasında da benzer 'güvenlik görüşmelerinin' yapıldığını yazdı, ancak bununla ilgili herhangi bir ayrıntıya girmedi.

İlk etapta Washington ve Londra'dan haberin içeriği hakkında yorum gelmedi. Ancak Reuters'e göre İran devlet televizyonundan iddiayı doğrulayan yönde bir haber geldi.

İran devlet televizyonu, İranlı bir yetkiliye dayanarak, Londra'nın Tahran'a askeri borcunu ödemesinin ardından, casuslukla suçlanan Britanya ve İran vatandaşı Nazanin Zaghari-Ratcliffe'in serbest bırakılacağını duyurdu.

Tahran ile Washington'un tutuklu takası ve ABD'de dondurulan İran fonlarının serbest bırakılması için anlaşmaya varıldığını doğrulayan İranlı yetkili, "Nazanin Zaghari-Ratcliffe'in Britanya'nın İran'a 400 milyon sterlinlik borcunu ödemesi karşılığında serbest bırakılması anlaşmasına da varıldı" dedi. 

İddia, ABD'nin İran'la nükleer anlaşmaya geri dönmesini engellemek için her yolu mübah gören faaliyetler yürüten İsrail'den üst düzey bir savunma-istihbarat heyetinin Washington'a çıkarma yaptığı dönemde geldi. Heyetin başını çeken İsrail Dış İstihbarat Servisi Mossad Başkanı Yossi Cohen, 29 Nisan'da ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, 30 Nisan'da Biden'la görüşme gerçekleştirdi.

Son olarak İran'ın İsfahan eyaletindeki uranyum zenginleştirilen Natanz nükleer tesisine yönelik sabotajın arkasında Mossad'ın olduğu, İsrail Kamu Yayın Kuruluşu'nun (KAN) haberlerine bile yansımıştı.