Yargıya gözdağı

Yargıya gözdağı

HSYK’nın Erzurum kararını değerlendiren Adalet Bakanı Sadullah Ergin; HSYK’nın almış olduğu bu kararla yargıya gözdağı verdiğini söyledi

Bakan Ergin, özetle şöyle konuştu: "HSYK, aldığı bu kararla yargı bağımsızlığına darbe vurmuştur... HSYK, yargıya ağır baskı uygulamaktadır... Yargı sistemi kaosa sürüklenmiştir... HSYK'nın denetim yapmaya kalkışması, yargı gaspıdır... Görevli merciilerin mahkemeler üzerinde denetim hakkı vardır; ancak idari bir yapılanma olan HSYK'nın ise denetim yetkisi yoktur... HSYK'nın Erzurum kararının ardından, yargıda reformun şart olduğu açıkça ortaya çıkmıştır."
ANKARA- Adalet Bakanı Sadullah Ergin, HSYK'nın yargısal görevleri bulunmayan idari bir kurul olduğunu belirterek, "İdari bir kurul olan HSYK'nın, bu denetimi yapmaya kalkışması, çok açık bir yetki gaspıdır. Anayasa ve yasalara tamamen aykırı bir hukuksuzluktur" dedi. Ergin, Adalet Bakanlığı toplantı salonunda Müsteşar Ahmet Kahraman ile düzenlediği basın toplantısında, HSYK'nın dün aldığı kararlara ilişkin basın açıklamasını okudu. Yargıtay ve Danıştay başkanları ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın peşpeşe yaptığı açıklamaların ardından "üstlendikleri sorumluluk ve görevleri gereği mevcut gelişmeler karşısında daha fazla sessiz kalınamayacağını" belirten Ergin, kamuoyunu bilgilendirmek için açıklama yapma zarureti doğduğunu kaydetti. Anayasa'nın 159. maddesinde ve 2461 sayılı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu'nun 4. maddesinde HSYK'nın görev ve yetkilerinin açıkça sayıldığını ifade eden Ergin, hakim ve savcılar ile mahkemlerin yargısal faaliyetlerinin denetiminin yargı mercilerine bırakıldığını hatırlattı.
"HSYK'nın böyle bir görev ve yetkisi yoktur" diyen Ergin, şöyle konuştu:
"HSYK, yargısal görevleri olmayan idari bir kuruldur. Hakim veya savcı, hakim veya mahkeme kararlarına karşı kanun yollarına başvurma hakkı Cumhuriyet savcısı, şüpheli, sanık veya katılana aittir. Bunlardan herhangi birinin müracaatı olmaksızın, süreçte yargısal denetimi yapmakla görevli mercilerin bile bu denetimi yapması mümkün değil iken, idari bir Kurul olan HSYK'nın bu denetimi yapmaya kalkışması, çok açık bir yetki gaspıdır. Anayasa ve yasalara tamamen aykırı bir hukuksuzluktur.
Hiçbir yargısal görevi bulunmayan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun bu konuyu görüşmek üzere toplanarak, HSYK'nın yaptığının doğru olduğuna dair karar alması da yasal dayanaktan yoksundur, ihsası rey niteliğindedir, yargılama faaliyetine müdahale anlamını taşımaktadır. Danıştay Başkanı'nın görev alanıyla ilgili olmayan bu konuyla ilgili yaptığı açıklama, bu yanlışlara katkı vermek anlamına gelmektedir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın devam eden yargısal bir faaliyetten dolayı siyaset kurumunu sorumlu tutmak anlamına gelen açıklamasının da kabul edilmesi mümkün değildir. Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülmekte olan bir soruşturma kapsamında yapılan arama, gözaltına alma ve tutuklama kararları üzerine yasada bu konuda hiçbir yetkisi ve görevi olmayan HSYK, aldığı kararla yürütülmekte olan soruşturmaya müdahale etmiş, doğrudan taraf olmuş, yetkisini aşmış, bağımsız yargının işleyişine engel olmuş, soruşturmanın sağlıklı bir şekilde yürütülmesi ve sonuçlandırılmasını tehlikeye sokmuştur."
"HSYK'DAN
DİĞER GÖREVLİLERE
GÖZDAĞI
VERİLMİŞTİR"
HSYK'nın aldığı kararla yürütülmekte olan soruşturmaya müdahale ettiğini söyleyen Ergin, "Bu ve benzeri girişimleri Adalet Bakanlığı olarak yargı bağımsızlığına büyük bir darbe olarak görüyoruz. Yargının bağımsız ve tarafsız şekilde görevini yapması engellenmiş, bu sürece dahil olanlar, görevlerinden alınmak suretiyle diğer görevlilere açıkça gözdağı verilmiştir" diye konuştu.
Ergin, şöyle konuştu:
"HSYK, soruşturmanın tamamlanmasını beklemeksizin ve varsa hukuk ihlâllerini araştırma gereği duymaksızın ve hangi somut verilere ve dosyalara dayanarak böyle bir karar aldığını da açıklamaksızın yetki gaspı yapmak suretiyle sürece çok vahim bir müdahalede bulunmuş, yargı sistemini kaosa sürükleyecek bir tutum takınmıştır. Yetkileri değiştirilen Cumhuriyet Savcılarının hakim tarafından verilen kararları yerine getirdikleri gözardı edilmiştir. "
ANAYASA İHLÂL EDİLMİŞTİR
Ergin, HSYK tarafından alınan karar ve yapılan açıklamalarla, Anayasa'nın 138. maddesindeki "Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar, Anayasa'ya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanî kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz" hükmünün ihlâl edildiğini, hakim ve savcılara yargısal süreçle ilgili müdahalede bulunulduğunu söyledi.
Ergin, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu bağlamda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yapılan basın açıklamasında 'Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Habur, Erzincan ve Erzurum adli yargı çevrelerinde yargıyı yıpratan, yargıya olan güveni sarsan adli tahkikatlar incelemeye alınmıştır...' şeklinde değerlendirmelere yer verilerek, bu konuya ilişkin hiçbir yetkisi ve görevi olmadığı halde doğrudan bu makamca da HSYK gibi soruşturmaya müdahale etme girişiminde bulunulmuştur.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ve HSYK'nın açıklamaları ve bu konuda aldığı kararlar TCK'nın 288. maddesindeki 'Bir olayla ilgili olarak başlatılan soruşturma veya kovuşturma kesin hükümle sonuçlanıncaya kadar savcı, hakim, mahkeme, bilirkişi veya tanıkları etkilemek amacıyla alenen sözlü veya yazılı beyanda bulunan kişi .... cezalandırılır' hükmü uyarınca adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs girişimidir.
Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcılıkları ve tedbir kararlarını veren mahkemeler yüksek mahkemelerin ve HSYK'nın ağır baskısı altına alınmıştır. Bu şartlar altında bağımsız ve tarafsız bir yargılama yapmak son derece zorlaşmıştır."
BAKAN'DAN ŞEMDİNLİ'YE GÖNDERME
Bakan Ergin, HSYK'nın Şemdinli olaylarına ilişkin soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı hakkında verdiği meslekten çıkarma kararının, Avrupa Birliği'nin Türkiye hakkında düzenlediği ilerleme raporlarında "yargıya ağır baskı" olarak nitelendirildiğini belirtti. Ergin, aynı konunun yine AB adına düzenlenen Türk Yargısının İşleyişine İlişkin İstişari Ziyaret Raporlarının sonuncusunda yargıya yönelik "iç tehdit" olarak değerlendirildiğini ifade etti. Ergin, açıklamasını şöyle tamamladı: "HSYK ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yargılama sürecine yaptığı bu müdahaleden sonra yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı bakımından yargı reformunun acilen hayata geçirilmesi zorunluluğu bir defa daha ortaya çıkmıştır. Bakanlığımız, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da yargı bağımsızlığı ile hakimlik ve savcılık teminatının ihlâli anlamına gelebilecek her türlü girişimlere karşı herkesin hukuk sınırları içerisinde kalması için gerekli uyarılarını yapmaya devam edecektir."
Bakan Ergin, düzenlediği basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını da cevapladı.
Bakan Ergin, "19 Şubat Cuma günü yapılacak Milli Güvenlik Kurulu toplantısına bu konu taşınacak mı?" sorusuna, MGK toplantısının gündeminin belirlendiğini ve o gündem üzerinde çalışılacağını ifade etti. Ergin, "Ama gündem dışı bu konuyu gündeme getiren üye olursa, ayrıca değerlendirilir" dedi.
HSYK kararının Erzurum'a tebligatının yapılıp yapılmayacağının sorulması üzerine Ergin, kurulun aldığı karara karşı itirazlarını dile getirdiklerini ifade ederek, "Ama ortaya çıkan bir karar var ve bu kararın yasal gerekleri de yapılacaktır" diye konuştu.
Adalet Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Kahraman'ın bugün yapılacak HSYK toplantısına katılıp katılmayacağı sorusuna Ergin, "Biz kuruldaki çalışmalarımızı aksatmadan devam ettiriyoruz" cevabını verdi.
Bir gazetecinin, "Müsteşar katılmasa, Kurul bu kararı alamazdı, neden katıldı?" şeklindeki sorusu üzerine Ergin, şunları söyledi:
"Bizim çok net açık muhalefetimiz var bu konuya. Bu karar yargı bağımsızlığını gerçekten sonuna kadar zorlayan bir karar olmuştur. Maalesef tarih de bu kararı ayrıca bu boyutuyla ayrı değerlendirecektir. Van Savcısıyla ilgili karar nasıl ki bugün 5 sene sonra hâlâ Türkiye'nin önüne getirilen bir konu ise, üzülerek ifade edeyim ki; bu karar da Türkiye'nin önünde yargı bağımsızlığının ihlâli olarak çokça önümüze çıkacak konulardan bir tanesi haline gelmiştir maalesef.."
"SAVCI VE HAKİMLER ÜZERİNDE BASKI OLUŞTURACAK"
Bakan Ergin, "Bir hukukçu olarak Erzurum'da yürütülen bu soruşturmadan artık bir sonuç çıkmasını bekliyor musunuz?" sorusuna, "Devam etmekte olan bir soruşturmayla ilgili alınan bir tedbir kararından sonra, Kurul'un bu tasarrufu bundan sonra bu dosya, bu tahkikat üzerinde görev yapacak savcı ve hakimler üzerinde ciddi bir baskı oluşturacaktır. İzan sahibi, vicdan sahibi hiçbir aklı selim sahibi kişi bu gerçeği yadsıyamaz, inkâr edemez diye düşünüyorum" cevabını verdi.
"'Yargı reformunun acilen hayata geçirilmesi gerekli..' dediniz. Bununla ilgili bir takvim var mı?" sorusu üzerine Ergin, "Hükümet çalışmaları içerisinde ayrıca değerlendiriyoruz. Orada bir sonuç çıkması halinde sizinle onu ayrıca paylaşacağım" dedi. Ergin, "Yarınki HSYK toplantısına siz veya Müsteşar katılacak mı?" sorusuna, "Haftalık bizim mutat toplantılarımız Salı ve Perşembedir. Yarın da Perşembe, o mutat toplantı devam edecektir. Kurul çalışmalarına Müsteşarımız her zamanki gibi iştirak edecektir" cevabını verdi.