Yemen’i Parçalama Projesi Devrede
Yemen’in batı kıyıları BAE, batı ülkeleri ve Siyonistlerin işgali altında bulunmaktadır ve bu rejimler İngiltere’nin liderliğinde Yemen’i bölmeye bu bölgelerden başlamak istiyor.
Yemen’in Babülmendep Boğazına bakan batı kıyısı, Taiz vilayetinin el-Makha bölgesinden batıdaki Hicce vilayetindeki Midi limanına kadar uzanıyor ve burası Arap ve uluslararası istihbarat servisleri için bir üs haline geldi.
El-Arabi el-Cedid Gazetesi, Yemen'deki bu çok önemli sahilin durumu hakkındaki haberinde, Arap-Batı casus güçlerinin bu bölgede bulunduğunu, Yemen halkının bu bölgelere girmesine izin verilmediğini; Çünkü bu bölgede çok sayıda eğitim merkezi bulunduğunu ve bu sahildeki yabancıların sayısının ve merkezlerinin çok arttığını açıkladı.
Bu gazete, bayı kıyılarındaki, Halic, Aden ve Taiz’deki Yemenli güvenlik ve askeri komutanlarından ve üst düzey diplomatik kaynaklardan naklen şu ifadelerde bulundu: ‘Batı Şeria, Yemen halkının tamamen kontrolünden çıktı ve BAE ve Suudi Arabistan, birkaç ülkenin orada yerleşke kurmasının yolunu açtı.
Suudi Arabistan, BAE, Mısır, Siyonist rejim, Fransa ve İngiltere Yemen’in batı kıyısındadır ve askeri üsler kurmuşlardır. Üstelik bu bölgedeki birçok askeri ve casusluk grubu, bu ülkelere ait bir koalisyon şeklinde mevcuttur.
Yemen’in batı kıyısında İsrail, İngiltere ve Fransa’nın işgalci varlığı
İstifa eden Yemen hükümetinin üst düzey bir kaynağı el-Arabi el-Cedid Gazetesine şunları söyledi: ‘Suudi Arabistan, BAE ve Mısır gibi Arap aktörlerin yanı sıra, Yemen kıyılarında doğrudan rol oynayan en önemli uluslararası aktörler, ortak hedefleri olan İsrail, İngiltere ve Fransa'dır.’
Bu gazetenin açıklamalarına göre, BAE'nin öncülüğünü yaptığı bu planın, Kızıldeniz'e bakan Batı kıyılarını Yemen halkının kontrolünden çıkarmaktan başka bir amacı yok gibi görünüyor ve bu da "İngiliz planlarına ve arzularına dayanıyor." Bu ülke, Yemen'i birçok tarafın üzerinde tartıştığı nüfuz alanlarına bölmeye çalışıyor.
Yine bu gazetede yer alan ifadelere göre, Fransa'nın Yemen kıyılarındaki varlığı, iki ülke arasındaki ortak ilişkiler ve ittifakların sonucu olarak Paris ve Abu Dabi'nin çıkarları doğrultusundadır; Özellikle BAE, Afrika'daki Fransız askeri üslerini kullanıyor ve Fransa, Belhaf bölgesinde (güney Yemen) sıvılaştırılmış doğal gaz olan Yemen'deki en büyük yatırım projesine sahiptir. Total şirketi bu projeyi yönetmektedir ve BAE de bu projeye el atmıştır.
El-Arabi el-Cedid Siyonistlerin bu bölgedeki rolü hakkında da şunları yazdı: ‘Bu rejimin Batı Yemen'e olan ilgisi, BAE ile işbirliği içinde askeri üsler inşa edebilmesi için bu hassas bölgede bulunma çabalarından kaynaklanmaktadır. Sanki bu rejim Arap Yarımadası'nda ve Afrika Boynuzu'nda kalkınmak ve uluslararası geçişlerdeki çıkarlarını korumak istiyor.’
Filistin direnişine baskı yapmak amacıyla Yemen’in batı kıyılarını işgal etmek
Bu gazetenin haberine göre, Kızıldeniz ve Babülmendep Boğazındaki Filistin direnişine desteğin yollarını kapatmak için Yemen halkının batı kıyılarını kullanması yasaklandı. Aynı zamanda bu sahilin işgali de Arap ülkelerine, ilişkilerini tamamen kesmeleri için baskı oluşturacaktır. Dahası, BAE, özellikle iki tarafın Afrika Boynuzu'nda çok sayıda askeri üssü olduğu dikkate alınarak, ekonomik ve askeri çıkarlarını sürdürmek için Siyonistlerin varlığını istemektedir.
Bir askeri uzman olan "Ali Muhammed el-Sabihi" el-Arabi el-Cedid’e şunları söyledi: ‘Bu sahilin önemi Kızıldeniz ve Babülmendep Boğazına bakmasından kaynaklanmaktadır. Bu bölge, Hint Okyanusu'na bağlanır ve Kızıldeniz'in en batı bölgesindeki Süveyş Kanalındaki acil yardım yollarını doğuda Fars Körfezi'ndeki Arap ülkelerine ve Arap Denizi'ne bağlar.’
BAE'ye bağlı Cumhurbaşkanları Muhafızları üyesi Ebu Sager el-Hamiri şunları vurguladı: ‘Son zamanlarda bölgede terörist gruplar eğitildi ve Yemen'deki Sokotra adasına ve Sudan ve diğer Afrika ülkeleri de dahil olmak üzere yurt dışına gönderildi. Bu grupların yakın gelecekte askeri üsler ve eğitim merkezleri inşa etmede rol oynaması ve böylece BAE ve Yemen’in batı kıyısındaki müttefikleri üzerindeki baskıyı hafifletmesi bekleniyor.’
Batı-Arap ortak projesi Yemen'i bölecek
İstifa eden Yemen hükümetine bağlı birçok yetkili, batı kıyılarındaki olayların "uluslararası taraflar arasındaki ortak bir projenin ve Yemen kıyıları, adaları, geçişleri, kaynakları ve açıklıkları üzerindeki nüfuz ve kontrolü paylaşma planının bir sonucu olduğunu ve bu planın İngiltere'nin sorumluluğunda ve bu planın uygulanmasının da BAE'nin sorumluluğunda olduğunu söylüyor.
Bu yetkililerin açıklamalarına göre, İngiliz, BAE ve Suudi yetkililerin El-Hudeyde ve Yemen’in batı kıyısı boyunca askeri operasyonların durması için baskı yapması İngiltere’nin çıkarı içindi ama buna karşılık olarak Marib’teki durumu asla önemsemediler. Ancak Marib'in insani durumu El-Hudeyde’deki durumdan çok daha kötüdür.
Suudi-BAE koalisyonu Ekim 2015'te Yemen’in batı kıyılarını işgal etti. BAE daha sonra askerlerin eğitilmesi için askeri üs inşasına başladı ve terörist kiraladı.
Bu bağlamda Yemen'in batı kıyısındaki şeyhler, yaşlılar ve önde gelen isimler 6 Ekim'de Beyt el Fakih kentinde bir toplantı yaptı. Görüşmede, el-Hudeyde anlaşmasını izlemekle görevli BM ekibi, Suudi koalisyonunun paralı askerleri tarafından Yemen’in batı sahilinde devam eden saldırılardan sorumlu tutuldu.
Toplantının sonunda açıklanan bildiride şu ifadelerde bulunuldu:
‘Sabrımız tükeniyor ve ABD-Suudi koalisyonunun el-Hudeyde eyaletinde çocuklara ve kadınlara karşı işlediği suçlar karşısında sessiz kalmayacağız.’
İsveç'in Stockholm şehri, 6 Aralık 2018 tarihinde, BM Genel Sekreteri Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths başkanlığındaki Yemenli tarafların katılımıyla bir hafta boyunca dördüncü tur Yemen barış görüşmelerine ev sahipliği yaptı ve 13 Aralık 2018'de el-Hudeyde anlaşmasıyla sona erdi.
El-Hudeyde anlaşması, Hudeyde şehrinde ve limanında 18 Kasım 2018'den itibaren uygulama aşamasına girmiştir ancak Suudi koalisyonu her gün sürekli saldırılar düzenleyerek bu anlaşmayı ihlal etmektedir. (Ajanslar)