ABD Askerlerinden Vahşet İtirafları
İngiliz The Sunday Times gazetesi, Irak ve Afganistan’da bulunan 100 Amerikan askerinin kendi ağzından sivil halka yaptıklarını yayınladı.
Vietnam Savaşı'nda ABD'nin büyük bir hezimete uğramasından sonra 100 Amerikan gazisi 1971 yılında Detroit'te bir otelde bir araya gelmiş ve 3 gün boyunca savaşın gerçek yüzünü anlatmıştı.
Vietnam gazilerinin anlattığı vahşet öyküleri o günlere damgasını vurmuş ve Amerika'da halkın savaşa bakışını değiştirmişti. Bugün bunun bir benzeri daha yaşanıyor. Irak ve Afganistan'da savaşan 100 Amerikan askeri, bir araya gelerek savaşın gerçek yüzünü Washington'da 4 gün boyunca anlatma kararı aldı.
Askerlerden 80'i savaş karşıtı derneklere cephede yaşadıklarını yazılı olarak teslim etti. İngiliz The Sunday Times gazetesi de bu ifadelerden en çarpıcı olanlarını dünkü sayısında yayınladı. Askerler Ebu Garib skandalı ve Hadise katliamı gibi olayların münferit olmadığını, ABD ordusu genelinde bir bozulmanın yaşandığını anlattı.
Elinde kürek olan herkesi öldürürdük
Perry O'Brien (30): 2003 yılında Afganistan'da görev yaptım. Elinde kürek olan herkesi öldürme hakkımız vardı. Çünkü bu küreklerle yol kenarlarını kazıp bomba yerleştirdikleri bilgisini almıştık. Hele ki akşam olduğunda herkesi öldürme yetkisine sahiptik. Kimse soru sormazdı. O saatte sokakta bulunmak öldürülmenin gerekçesi olarak kabul ediliyordu. Geceyarısı insanların evlerine baskın düzenleyip kadınların ve çocukların gözü önünde evdeki erkekleri gözaltına alırdık. Sonra onlara ne olduğu konusunda hiçbir bilgim yok. Arkadaşlarımız içinden bu tür uygulamalara karşı çıkanlar yine askerler tarafından ya psikolojik ya da fiziksel olarak cezalandırılırdı.
Cesetler sokağa yayılırdı
Jason Washburn (28): 2003 yılında savaşın ilk günlerinde Irak'a gönderildim. Bize şeytani bir diktatörü devirmek için Irak'a gittiğimiz söylendi. Göreve başladığımızda ilerlediğimiz her yerde Iraklılar bize teslim oluyordu. En ufak bir direniş göstermediler. Bizi kurtarıcı gibi karşıladılar. Buna karşılık bizim tek yaptığımız ise sivilleri öldürmek oldu. Irak ordusunun bize karşı direniş gösterdiğini ve bir mahallede üslendiğini söylediler. Bu mahalleye girmeden önce saatlerce burayı top atışına tuttuk. Sonunda içeri girdiğimizde sokaklarda sadece sivillerin cesetleriyle karşılaştık. Kadın ve çocukların cesetleri tanınmayacak hale gelmişti. Aralarında tek bir üniformalıya bile rastlamadık. Bahsettikleri karargahtan da eser yoktu. Beni buraya göndermeden önce Amerikan askeri olarak onurlu bir iş yaptığımızı düşünürdüm. Oysa ki hiç öyle değilmiş...
Sivilleri öylece vurup yanına silah bırakırdık
Logan Laituri (26): Ben sadece para kazanmak için asker oldum. Ordu bana ayda 800 dolar maaş veriyor ve Irak'taki tüm ihtiyaçlarımı karşılıyordu. Yani 800 doların tamamını biriktirebiliyordum. 2004'ün Aralık'ında Irak'a gönderildim. Ama sokaklarda Irak polisini bile dövebilme hakkımız vardı. Üniformalı polisleri hiçbir gerekçe olmaksızın midelerine yumruklar indirerek yere devirirdik. Komutanımız bize “Masum bir sivili öldürdüğünüz zaman korkmayın. Yanına bir silah bırakın ve sanki onun ateşine karşılık vermişsiniz gibi ifade verin” diyordu. Bunları gördüğüm zaman orada bulunma sebebimi sorgulamaya başladım. Ve sonunda bunları anlatmam gerektiğine karar verdim.
3 kez ayağı yere vurmak “bunu yapma” demekti
Kelly Dougherty (29): Komutanlarımız bize verdikleri brifinglerde “olması gereken” ve “yapmamız gereken” arasındaki farkı şöyle anlatırdı. Mesela “Operasyona gittiğinizde sivillerin kesinlikle zarar görmemesini sağlayın. Birinci önceliğiniz bu olsun” dedikten sonra ayağını 3 kez yere vururdu. Bu, “söylediklerimi beyninize kaydedin ama savaş alanında bunu uygulamayın. Sadece geri döndüğünüzde ifade verirken böyle anlatmanız gerektiğini bilin” anlamına geliyordu. Çatışmalarda yaralanan siviller, revire gelip de masada kaldıklarında cesetlerini kadavra olarak kullanırdık. Ama ölen bir ABD askeriyse ona hiç kimse dokunmaz büyük öden gösterilirdi.
17 bin sivil yanlışlıkla öldürüldü!
WashIngton Times gazetesinin haberine göre Amerikan ordusu, yanlışlıkla öldürdüğü siviller ya da yanlışlıkla yıktığı binalar için 2005 yılından bu yana toplam 42.4 milyon dolar ödedi. Bu paradan evleri yıkılanlara da tazminat ödendi.
* Yapılan incelemelere göre son üç yıl içinde Amerikan ordusu 16 bin 960 kişiyi yanlışlıkla öldürdü.
* Yanlışlıkla yıkılan ev 28 bin 266.
* Ölen her Iraklı için 2 bin 500 dolar, yıkılan her ev içinse 1500 dolar ödendi.
* Ödenen tazminatların toplamı 42 milyon 400 bin dolar olarak hesaplanıyor. Ancak Kongre bugüne kadar bu tazminatlar için 33 milyon 650 bin dolarlık bütçeyi onayladı. Aradaki fark Savunma Bakanlığı'nın kendi bütçesinden karşılandı.
* ABD Savunma Bakanlığı, ödenen bu paralarla ilgili bir kayıt tutmuyor.
* Ordu uzun incelemeler sonucunda personelinin “hatalı” olduğunu kabul ederse tazminat ödüyor.
* Yılda 1000 Iraklı başvuruyor.